Güncelleme Tarihi:
Genç müzisyenlerin umut verenlerindendi Mustafa Ceceli. Sezen Aksu’nun, etrafına topladığı yetenekli kadroya dahildi ve bir yandan Aksu’ya, bir yandan da başka isimlere yaptığı düzenlemelerle sivrildi, en popüler isimlerden biri haline geldi.
Sonra bir gün, (belki planlı, belki plansız bir biçimde) ‘Unutamam’ adlı şarkıyı seslendirdi Enbe Orkestrası ile birlikte ve işte bu şarkı, müzisyenin geleceğini tamamıyla değiştirdi. Artık önde olan şarkıcılıktı; Ceceli stüdyodan çıkmış ve üzerine çevrilen ışıkların tadını çıkarmaya başlamıştı.
Aslında değişen çağın getirdiği yeni durumlardan biriydi bu ve Ceceli de erken yola çıkmışlardandı. Sonraları, çok sayıda başka müzisyen aynı yolu tuttu. Kimi (Sinan Akçıl gibi) tamamıyla aynı yolu takip etti, kimisi de (İskender Paydaş, Ozan Çolakoğlu, Volga Tamöz gibi) konuk vokalistlerin desteği ile yakaladı kameraların önünü.
Ceceli’nin şarkıcılıktaki ısrarının benzerlerine oranla daha fazla ve kesintisiz olduğunu söylemek mümkün. ‘Limon Çiçekleri’ adlı single ve ardından gelen ilk albüm ile bu işi geçici değil, kalıcı olacak şekilde öngördüğü zaten anlaşılmıştı. Artık daha az düzenleme yapıyor, zamanının büyük kısmını kendi işlerine harcıyordu. Pop piyasası, Ceceli’nin şahsında yeni bir temiz yüzlü, çokça efendi bir star görmüş ve bağrına basmakta kusur etmemişti.
AŞKLA YANMAYA GELMEK
Yeni albüm daha önce yapılanlardan farklı. ‘Aşk İçin Gelmişiz’, “Yaratılanı severim, yaratandan ötürü” şeklinde özetleyebileceğimiz bir görüşü gerçek kılma, en azından katkı sağlama iddiasında. Albüm hem somut hem de soyut aşk, sevgi, saygı, tutku öğeleri barındırmakta. Biraz daha açmak gerekirse eğer, kısmen dini diyebileceğimiz bir eksende.
Amaca araç edilmiş şarkıların hiçbirinin birbirlerine eklenemediğini ve albümü, ruhsal arınmalara vesile olabilecek bir yere taşıyamadığını söylemek mümkün.
Zaten Ceceli’nin yapmaya çalıştığı o kadar da kolay bir şey değildir. Şarkıların bir kısmı Âşık Daimi’den (‘Kâinatın Aynasıyım’), Yunus Emre’den (‘Severim Ben Seni’, ‘Derviş Bağrı Taş Gerek’ ve ‘Ben Yürürüm Yane Yane’), İbrahim Hakkı Efendi’den (‘Can Ellerinden Gelmişem’) seçilmişse de, biraz öncesi ya da sonrasında standarda yakın pop şarkıları (üstelik bir kısmı Sezen Aksu ve Sertab Erener’in bazı şarkılarına dokunup dokunup kaçıyor) söylüyor olmak, müzikal yapı ya da form üzerine fazla da düşünülmediğine işaret ediyor. Belki aşk için gelmişiz (bu dünyaya) belki değil. Belki geliş ya da gidişimize hiçbir anlam yüklemememiz gerekir. Ceceli’nin bu albümünde ise anlam vardır belki ama bu anlam poptur; olmasa da ferah ferah olacak bir pop.,