Güncelleme Tarihi:
GEÇTİĞİMİZ hafta sürpriz bir atamayla, Erhan Yazıcıoğlu’nun istifasıyla boşalan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevine getirilen Süha Uygur, dün basının karşısına çıktı. 102 yaşındaki Şehir Tiyatroları’nın başına gelmekten dolayı “inanılmaz gururlu” olduğunu söyleyen Uygur, toplantının ardından Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
Usta tiyatrocu Nejat Uygur’un oğlu olarak bilinen ve Şehir Tiyatroları geleneğinden gelmediği için atanma haberinin şaşkınlıkla karşılanmasını anımsattığımız Uygur, “Aynı şaşkınlığı ben de yaşadım. Teklif Sayın Belediye Başkanımız Kadir Topbaş ve Kültür Daire Başkanımız Abdurrahman Şen’den geldi. Herkesin şaşkınlığına da hak veriyorum ama şaşkınlık geçtikten sonra kurum içinden de arkadaşlarımızdan olumlu mesajlar aldım. Dışarıdan, başka bir meslekten gelmiyorum ben de. Tiyatronun içerisine doğdum, büyüdüm, öleceğim” dedi.
Uygur, Erhan Yazıcıoğlu’nu istifa sürecine getiren, 2012’den beri gündemde olan ‘yönetmelik, teşvikler ve kadro’ sorunları için ise konuşmasının erken olacağını, konuyu şimdilik dışarıdan izlediği kadarıyla bildiğini söyledi ve “Yönetmeliği değiştireceğim demem, şu anda yanlış olur ama kalben çok şeyin değişmesi gerektiğini biliyorum. Sevgili Erhan Ağabey (Yazıcıoğlu) nasıl mücadele verdiyse ben de elimden ne geliyorsa yapacağım. Ama öncelikle tiyatroyla ilgili, sanat ekibimle ilgili oturtmam gereken işler var” dedi.
TİYATRO ÖZGÜR OLMALI
Şehir Tiyatrosu sanatçısı Levent Üzümcü’nün kısa süre önce kurumdan ihraç edilmiş olması konusunda ise şunları söyledi, Uygur: “Levent Üzümcü gibi değerlerin tiyatroda olmaması çok ciddi bir kayıptır. Bu yargıya yansımış bir konu, yargı sonucunu beklemek gerekiyor.”
Uygur, kurum içindeki sanatçılardan gelecek muhalif seslere de saygılı olacağını ekledi: “Fikirlerimiz uyuşmayabilir, birbirimizi kırabiliriz ama hakaret hadsiz bir şey… Güzel üslupla yapılan muhalefet harikadır. Yoksa tabii ki inancının arkasında duracaksın.”
Şehir Tiyatroları’nın dönem dönem sansür ve otosansür iddialarıyla gündeme geldiğini anımsattığımız Uygur, “Oyunların sansür edilmesi gibi bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Tiyatro da özgür olmalı, basın da özgür olmalı, çalışan da mutlu olmalı. Dışarıdan bakarken burada sanatsal anlamda bir baskı olmadığını hissedebiliyordum. Yönetmelik konusu ise masaya yatırılacak. Amacım bütün arkadaşlarımın beklentilerini hayata geçirmek için onların yanında olmak” dedi.
Süha Uygur ayrıca, Şehir Tiyatroları’nın Muhsin Ertuğrul tarafından çizilmiş olan sanat yolu haritasına sadık kalacağını, repertuvarda şimdiye dek olduğu gibi hem geleneksel hem de Batı ve dünya tiyatrosunun örneklerine yer verileceğini sözlerine ekledi.