Güncelleme Tarihi:
Nostalji müziğin kraliçesi ne oldu da pop albümü yapmaya karar verdi?
Biraz ters köşe oldu, değil mi? Sahnede ‘Onursuz Olmasın Aşk’, ‘Bağdat’, ‘Kalbimin Tek Sahibine’, ‘Bin Dereden Su Getirsen’ gibi şarkıları sık okurum. Pop müziği sevdiğim için artık bir pop albümü yapmak istedim. 90’ların en hit parçalarını okudum. Bu sefer de pop’un nostaljisini yapmış oldum.
Nostalji şarkıları söyleme meselesi nasıl başladı?
- Annemin gençliğinde aldığı 45’lik plakları vardı. Dizlerinde kireçlenme olduğu için yürüyemiyordu, tek eğlencesi o plaklardı. Ama her geçen gün, o plaklardan biri bozuluyordu. Annem o şarkıları dinleyemez oldu. Bir gün “Kızım, ne olur şunlardan bir plak yap” dedi.
13 YAŞINDA ÇALIŞMAYA BAŞLADIM
Siz de yaptınız...
- Bağlı bulunduğum plak şirketine “Böyle bir kaset yapmak istiyorum, sizden para da istemiyorum. Tek arzum, anneme hediye bir kaset yapmak” dedim. Kabul ettiler ama o proje gerçekleşmedi. Aradan zaman geçti ve annemle babam peş peşe vefat etti. Sonra Levent Müzik’i kurdum (Şimdiki adı Emir Müzik) ve annemin talep ettiği albümü, ‘Nostalji 1’i yaptım. Albümü ona sağken hediye edebilmek, “Al aşkım bunu sana yaptım” diyebilmeyi çok isterdim.
Sonra bir seri oldu ve 11 albüm daha geldi.
- Nostalji serisi hayatımın merkezinde yer alır çünkü annemin bu arzusu bana büyük bir kariyer getirdi. İlk albüm çıktıktan sonra arkasının gelmesi çok istendi. Mesela ‘Nostalji 2’yi yaptığımda zamansızlıktan dolayı tam iki ay klip çekememiştik ve ona rağmen 800 binden fazla satmıştı.
İlk kasetinizi yaptığınızda yaşınız 25’miş. Bugün aynı yaşta olsanız ne yapardınız?
- Şu an, şu bilgiyle, şu tecrübeyle 25 yaşında olsam, ortalığı kasıp kavururdum. Yemin ediyorum, altı ayda bir kaset yapardım. Pop da olurdu, Türk sanat müziği de, caz da.
Sizinki zor bir hayat mıydı?
- Eh, hayatın yokuşu da var, ovası da. Annem Tekel sigara fabrikasında sigara kutularını keserdi, babam da dolmuş şoförüydü. Okuldan geldiğimde evde olmazlardı. Bende küçücük yaşta sorumluluk duygusu oluştu. Çocukluğumu yaşadım dersem, yalan olur. 13 yaşında tezgâhtarlık yaparak çalışmaya başladım. Beyoğlu’nda bir sürü mağazada çalıştım. O gün bugündür de hiç durmadım. Aslan burcuyum, enerjim yüksektir, evelallah yorulmam.
Nasıl bir aileydiniz?
- Kasımpaşa’da babaannemden kalan, dışı beton, içi ahşap, iki katlı bir evimiz vardı. Ben tek çocuktum. Çok aşırı yoksul değildik ama fakirdik. Buna rağmen bir şişe gazozu bardaklara bölüşüp paylaşınca gülüşen mutlu bir aileydik. Yoksulduk ama kimseye muhtaç değildik. Ailemle birlikteyken yağan yağmur, kar bile çok daha güzeldi.
MÜZİSYEN OLMASAYDIM PİLOT OLURDUM
Beyoğlu’nda çalıştığınızı söylediniz, oraya en son ne zaman gittiniz?
- En son ne zaman yürüyerek gezdim, hatırlamıyorum. Ama epey oldu. Çocukluğumdaki Taksim’le şimdiki farklı. Şimdi çok daha modern. Taksim Anıtı’nın olduğu park değişti, her şey değişti. Kötü olmadı, güzel oldu.
Çok isteyip yapamadığınız bir şey var mı?
- Kabare yapmayı çok isterdim. Kısmet...
Müzisyen olmasaydınız?
- Kesinlikle pilot olurdum ve çok da iyi bir pilot olurdum. Çocukluktan beri hayalimdir. Ufakken rahmetli babama “Kadın pilot olur mu?” diye sormuştum, Atamızın kızı Sabiha Gökçen’i anlatmıştı.
Hayatınız evle iş arasında mı geçiyor?
- Sahnem bitince hemen evime gelirim. 15 günde bir dostlarımla yemeğe çıkarım, onun dışında gece hayatım yok. Evi seviyorum. Eve gider gitmez de hemen pijamamı giyerim.
Emel Sayın ve Bülent Ersoy arasında bir divalık tartışması başladı gibi...
- Ülkemizde müzikte çok güçlü bir hâkimiyete sahip olan insanlara, özellikle de kadınlara ‘diva’ denir. Bizde de diva vardır.
Bizdeki kimdir?
- Bülent Ersoy’dur, Muazzez Abacı’dır. Pop’ta da Ajda Pekkan’dır. Bu konu neden tartışılıyor, bilmiyorum.