Güncelleme Tarihi:
Eserlerinde düşünce tarihinin sembol ve figürlerini modern bir anlayışla yorumlayan çağdaş Türk resminin başarılı temsilcilerinden Gülcan Karadağ, 22–23 Mayıs tarihlerinde, Tokyo Uluslararası Sanat Fuarı’nda Mevlana’yı ve sufizmi dünyanın dört bir yanından gelen sanatseverlerle buluşturuyor.
Sembolleri kullanarak, Rumi’nin ilahi aşkını renkler ve biçimler ile yorumlayan, bakışımızı sözün olmadığı ancak duygularımızla hissedebildiğimiz bir alana taşıyan Karadağ fuarda; derviş, selamlama, mistik dans, ruhun aydınlanması gibi temaları konu alan 5 eserden oluşan Rumi serisi ile yer alacak.
HER ŞEY ‘AŞK’TAN…
Rumi’ye göre var olan her şeyin kökeni ‘aşktır’; hem bedeniyle, hem bilinciyle, hem düşüncesiyle, hem de belleği ile sevebilen yegâne varlık, insandır. Aşk ışıktır, nurdur. Aşkların en güzeli, bu bilince ulaşıldığı zaman, raks ve müzik aracılığıyla tüm dünya ile aşkta birleşmek, onun evrensel dönüşüne ayak uydurmaktır.
Sanatçı da resimlerini yaparken hissettiği duyguları şu şekilde açıklıyor: “Benim için önemli olan görünenin altındaki duygular ve yaşattığı mistik coşku. Yaptığım; semazenin dönüşü esnasında bütün olarak evrenle kucaklaşıp her zerreyi, her hareketi sevgiyle kabul etmek, saygılı ve sevgili ruhsal buluşmayı resmetmek.”
30’DAN FAZLA ÜLKE, 150’DEN FAZLA SANATÇI
Global Sanat Ajansı tarafından Tokyo’da ilk defa gerçekleştirilen Tokyo Uluslararası Sanat Fuarı’na dünyanın dört bir yanından 30’dan fazla ülkeden 150’den fazla sanatçı katılıyor. Fuar aynı zamanda en fazla sanat eserini tek çatı altında toplayan ilk fuar olarak da öne çıkıyor. Gülcan Karadağ ise bu fuara katılan tek Türk sanatçı.
Gülcan Karadağ hakkında: