Mermiler hâlâ suların içindeydi

Güncelleme Tarihi:

Mermiler hâlâ suların içindeydi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2015 14:20

Çanakkale’de dün bir ilk gerçekleşti. 1915’te gerçekleşen Çanakkale Savaşları’nın anısına yüzme etkinliği düzenlendi. 1915 metre açıktan 768 kişi denize atlayarak ilk çıkarmalardan birinin yapıldığı Anzak Koyu’na yüzdü. Ben de onların arasındaydım. Çıkarma sırasında kullanılan bir tekne batığının üzerinden Anzaklarla yan yana yüzdüm. Kıyıya çıktığımdaysa savaş dönemine ait boş mermi kovanı buldum. Koy hâlâ bir asır öncesinin izlerine taşıyordu.

Haberin Devamı

Rüzgâr sert, deniz suyu 23 dereceydi. Tüylerimiz diken diken oldu. Ancak Çanakkale’nin doğal şartlarından değil, Anzak Koyu’na 768 kişiyle birlikte savaşların 100’ncü yıl anısına ‘barış’ için kulaç attığı içindi.

Bir hafta önce Asya’dan Avrupa kıtasına yüzme yarışı yapıldı. Çanakkale’de bu kez çok farklı bir anlamı olan yüzme etkinliği yarışı düzenlendi. Aslında tam bir yarış değildi. Derece tutulmadı, birinci seçilmedi.

Mermiler hâlâ suların içindeydi

Sabah Çanakkale Limanı, Eceabat ve Kilitbahir’de toplanan yüzücüler, organizasyonun araçlarıyla Kabatepe Liman İskelesi’ne geldi. Yüzücülerin çoğu boğazdaki yarışa da katılmıştı. Özellikle yabancı sporcuların katılımını arttırmak için iki etkinlik arasında kısa bir zaman vardı.

Kabatepe İskelesi’ndeki yüzücüler arabalı feribotla Anzak Koyu’nun 1915 metre açığına ulaştık. Önce denize temsili 100 minik çelenk atıldı. Ardından hep birlikte suya atladık.

Haberin Devamı

Yarış mesafesi kısaydı. Bir saat bile olmadan kıyıya yaklaştık. Tertemiz 23 derece bir su, hafif dalgalar vardı. Daha feribottan atladığımız anda suyun dibi görünüyordu. Hiç bitmesin istedim. İzlediğim tüm Çanakkale filmleri, kitapları geçti aklımdan.

Sonra kıyıya birkaç yüz metre kala bir çıkarma teknesinin üzerinden yüzdüm. Bu bir çıkarma teknesiydi. 1915’te, 2. Dünya Savaşı’ndaki gibi filikalar yoktu. Şilepler ya da yolcu gemileri kullanıldı. Bu da onlara ait kürekli ya da motorlu bir kayıktı. Ancak uzunluğu neredeyse 30 metre vardı. Peter Weir’in Gallipoli filmindeki son sahnelerden birini hatırladım. Avustralya Hafif Süvari Birliği askerlerinden birinin süngü hücumu sırasında yazdığı mektup şöyleydi: “Bu mektubu okuduğunda ben ölmüş olacağım…”

Mermiler hâlâ suların içindeydi


25 Nisan 04.30’da 4 bin Anzak askeri çıkarma yapmıştı bu koya. Belki de bu tekne onlardan biriydi. Kim bilir kaç gence mezar olmuştu.

Ardından bitişe vardık. Burada herkese özel seri numarası bulunan anı madalyası verildi. Benimki 370’ti.

Sonra biraz daha bu tarihi koyda yüzmek istedim. Kafamı daldırdıktan birkaç saniye sonra küçük taşların arasında bir boş mermi kovanı buldum. Çekirdeğin çıktığı kısım parçalanmış, demir oksitlenmişti.

Mermiler hâlâ suların içindeydi

Hürriyet Gazetesi Seyahat Yayın Yönetmeni Serkan Ocak, Anzak Koyu'na eski yüzme takımı arkadaşlarıyla birlikte epilepsi hastalığına dikkat çekmek için yüzdü.

ANZAKLAR DA ORADAYDI

Bir ağırlığı vardı burada yüzmenin. Bu mabede dünyanın dört bir yanından gelenler oldu. Elbette en önemlileri Avustralyalılardı.

Robert Wilton, bir Anzak torunu olduğunu söyledi. Akrabaları Çanakkale’de ölmüş. Nerede ve nasıl bilmiyor. Bu sularda yüzdüğüne inanamadığını, çok özel bir an olduğunu anlattı. Wilton’un yanında ise üç olimpiyata katılan ve 2016’da Avustralya’nın kafile başkanlığını yapacak Chris Fydler vardı. Yarış öncesi konuştuğum Fydler, heyecanlı olduğunu, bu etkinliğin kendileri için anlamının çok büyük olduğunu söyledi. Fydler, “İstanbul Boğazı’ndaki yarışa da katılmak istiyorum” dedi.

Mermiler hâlâ suların içindeydi

Haberin Devamı

Jasica Pipott ise bir Amerikalı. Ankara’da yaşayan bir asker. O da Anzak Koyu’na yüzme gelenlerden. “Harika ve çok anlamlı” bir yarış olduğunu söyledi. Avustralya'dan katılan Monica Arce ise dalgalardan biraz korktuğunu, Avustralya'da denizin köpekbalıklarından dolayı ürkütücü olduğunu ama burada bir zamanlar savaşan gençleri düşündükçe daha çok ürperdiğini anlattı. İngiltere’den etkinlik için Türkiye’ye gelen Debbie Hunt da, “Bu topraklarda çok insan öldü. O yüzden çok anlamlı bir gün. Okulda tarih derslerinde bize hep buradaki savaşlar anlatıldı ama burada muhteşem bir doğa var. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi” dedi.

Mermiler hâlâ suların içindeydi

Haberin Devamı

83 yaşındaki Levent Aksüt ise 768 kişinin içinde yaşı en ileri olandı. Yarış öncesi 200o doğumlu Batuhan Ateşle önce bir araya gelerek fotoğraf çektirdi. Aksüt, yarışı son tamamladığında ilk sözleri ise “Denizin çok dalgalıydı” oldu…

Kdz. Ereğli’den yarışa katılan Beyza Dağlı, Çanakkale’de böyle bir etkinliğe katılmaktan, Atatürk ve silah arkadaşlarının anısına böyle bir etkinliğe katılmaktan dolayı çok heyecanlı olduğunu anlatırken, Kocaeli’nden gelen Kumru ve Giray Öner çifti de sudan hiç çıkmak istemediğini belirtti. Korhan Günaydın’da yarışın hemen farkından batık tekneye arkadaşlarıyla birlikte yüzerek hatıra fotoğrafı çektirdiğini ve bunun çok anlamlı olduğunu söyledi. İstanbul'dan katılan İlhan Ölçek de şehitlerin anısına yüzmenin heyecan verici olduğunu söyledi.

Mermiler hâlâ suların içindeydi

Çıkarmada kullanılan tekne batığı..

BAKMADAN GEÇME!