Güncelleme Tarihi:
TEB (Tiyatro Eleştirmenleri Birliği) ve P.E.N Yazarlar Birliği'nin kaleme aldığı ortak basın açıklaması şu şekilde:
Tüzüklerimizle belirlenmiş faaliyetlerin yanı sıra ve esas itibariyle birlik üyelerinin demokratik haklarının da savunucusu olma misyonuna sahip birer sivil toplum örgütü olarak aşağıdaki konularda görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz;
1) Yakın dönemde hükümetin ortaya attığı ve özetle sanatsal özgürlüğü yok etme anlayışının hakim olduğu TÜSAK yasa tasarısının, Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzalamış bulunduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 27. maddesinde ifade edilen “Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.” hükmüne aykırı olduğuna ve bu yasa tasarısını eleştiren sanatçı, yazar ve eleştirmenlerin görüşlerinde haklı olduğuna inanıyoruz.
2) Demokratik devlet ve modern toplumun insanlara sunduğu en temel değer, düşüncenin özgürce ifadesi ve eleştiri hakkıdır. Eleştiri aynı zamanda pratik olarak birlikte düşünmenin, katılımın, ortak değerleri yüceltmenin ve yaşadığımız toplumda arıza ve aksaklıklara dikkat çeken sorumlu vatandaşlığın ifadesidir. Bu nedenle düşüncesini serbestçe ifade eden ve eleştiri hakkını kullanan bir bireyin bu ediminden dolayı cezaya çarptırılmasını adaletsiz buluyoruz.
3) Yazar ve eleştirmen Sayın Üstün Akmen’in TÜSAK yasa tasarısı tartışmaları kapsamında kamuoyunda paylaştığı görüşlerinin içinden Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik hakkında söylediklerinin cımbızlanarak alınması ve bunun dava konusu yapılmasıyla, kamuoyunun dikkatini dağıtma amacı güdüldüğünü görüyoruz.
4) Sayın Bakan’ın, biz aşağıda imzası bulunan iki kuruluşu da uluslararası platformda “Başkan” sıfatıyla temsil etmiş olan Sayın Akmen’in üslubunu beğenmemiş olabileceği ihtimalini göz önünde bulundursak bile, üslup sorununun maddi tazminat davasına dönüştürülmesini intikamcı bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz.
5) Toplumsal barışı ve uzlaşma kültürünü tesis etmekle yükümlü olduğuna inandığımız Bakanlık makamının, vergisini ödeyen bütün vatandaşlara eşit mesafede durması ve düşünce özgürlüğünü kısıtlama anlamına gelen yaklaşımından vazgeçmesi gerektiğini belirtiyoruz.
NE OLMUŞTU?
Sahne sanatları eleştirmeni Üstün Akmen’e bir köşe yazısında “hakaret ettiği” gerekçesiyle 10 bin TL’lik manevi tazminat davası açan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in, Akmen’e bu kez de 50 bin liralık bir dava açtığı belirtildi.
İkinci kez açılan tazminat davası ile ilgili Akmen Cumhuriyet'e şu açıklamalarda bulunmuştu: 'Ne var bunda bu kadar alınacak! Koltuğa oturduğu günden beri ne bir opera, ne bir bale, ne bir tiyatro, ne bir sinema filmi gösteriminde hazır bulunmayan; bir resim ya da heykel veya fotoğraf sergisi açılışına katılmayan, siyasi erke bağımlı bir sanat oluşturmayı amaçlayan TÜSAK Yasası’na destek veren bir Kültür Bakanı’na ben nasıl kültürlü derim. Diyemem, dilim varmaz! Esasında inanın bana, bütün bu davalar, parmak sallamalar siyasi erkin otosansür uygulamasından başka bir şey değildir.'