Güncelleme Tarihi:
Korn’la olan münasebetim lisede başladı. Nu-metal’in yeni yeni yükseldiği, annemin odama girip ‘Yavrum böyle şeyler dinleme kulaklarına yazık…’ dediği ‘Follow the Leader’ albümü başlangıçtı aslında. Sonrası, 2005 Rock’n Coke konseri… Rock’n Coke’un en popüler olduğu dönemler, Jonathan Davis’in meşhur kadın vücudu mikrofonu ve ‘Bu adam aslında bir pornostarla evliymiş’, ‘A.d.i.d.a.s şarkısı aslında ‘her gün seks düşünüyorum’ derken Adidas’a çakmaymış’ falan gibi yüzeysel dedikodular eşliğinde efsane hitler dinlemiştik: ‘Freak on a Leash’ler, ‘Got the Life’lar, ‘Falling Away From Me’ler..
Â
O mikrofon...
'Issues' ve 'See You on the Other Side'la devam etti o gösteriş, devam etti. 2007'den sonra da yavaş yavaş eridi. Sonrası, nu-metal gibi Korn da söndü gitti. Birkaç başarısız albüm yüzünden her Korn dendiğinde eski hitler dinlendi, Davis’in kendine has vokali terennüm edildi, bitti gitti.
HER ÅžEY GERÄ°DE KALMIÅž GÄ°BÄ°YDÄ°Â
Davis ve hanımı Devon Davis
Jonathan Davis ve oÄŸlu ZeppelinÂ
2008'den sonra Korn’un düşüşe geçmesi belki de müzik trendlerinin kendikendini yiyip bitirmesi yüzündendi. Emo rock da öyle bitmişti, alternatif rock da sürünüyordu. Korn albüm yayınlamaya devam etti ama Davis alter egosu ‘JDevil’le DJ’lik ortamlarına girmişti bile. Sanki her şey sona ermiş, nu-metal'in parlak günleri çok geride kalmış gibiydi.
Â
Â
2016 üretimi ‘Serenity of Suffering’e işte tüm bu duyguların karmaşası içinden el attım. Aslında el atmadım da, Spotify ‘Bu da yeni çıktı’ diye önüme atınca ‘O kadar hukukumuz var’ diye açtım dinledim. Tabii eski yıllardaki gibi CD paketini heyecanla yırtmaya benzemiyor bu. Spotify’dan açıp pıt pıt gidiyorsun, tabii ilk şarkıyı beğenirsen… Oldukça iyi bir A1 olan ‘Insane’ ile eski duygularım coştu. ‘Aaa, Korn eskiye dönmüş!’ ilk tepkiydi elbette. Koskoca Brian Welch ‘Uzun zamandır kimsenin duymadığı kadar sert’ demiş. Hak vermemek elde değil. Metallica’nın da eskiye dönmesi gibi, Korn da 2000'ler sonundaki sound’una geri dönüş yapmıştı. Ya da şöyle diyelim, yine öyle sarsıcı bir şarkı yapmıştı. Serde elektro gitara duyulan koşulsuz aşk var, yapıştım diğer şarkılara da. 'The Hating', 'Rotting In Vain' ve 'Everyting Falls Apart' da iyiydi. Ama bir 'Insane' değildi.
Â
2000'LERÂ RUHU Ä°YÄ° GELDÄ°
Â
Lise defterime kenar süsü yapıyormuş gibi tuhaf bir hisse kapıldım. Ron English imzalı albüm kapağı bile eski albümlerin hissindeydi. 'Black Mirror' gibi, her şey aslında hiçti, zaman donuyordu da istediğimiz zamanda takılabiliyorduk falan, işler karıştı. Herhalde aynı şeyi herkes düşünmüş olacak ki, albüm 21 Ekim’de yayınlandı ve ışık hızıyla Billboard 200’ün 4 numarasına çıktı.
Â
Bu da canımız Black Mirror.
Yine tüm albümü alıp baÅŸtan sonra bir çırpıda dinlemek mümkün deÄŸil ama Korn’un yeni ÅŸarkıları uzun zamandır heyecanın eksildiÄŸi alternatif metal dünyasına iyi geldi. Baktım, Rolling Stones ‘Ya gitmiÅŸ 99 albümünün aynısını yapmışsınız’ diye Korn’un notunu kırıp 5 üzerinden 2,5 yıldız vermiÅŸ. Consequence of Sound not vermeyip ‘Jonathan Davis’in ÅŸarkı sözlerinde o delilik, çıldırmışlık, dibe vurmuÅŸluk hep var. Davis'in ÅŸarkı sözleri olgunlaÅŸmamış’ demiÅŸ. Bizimkiler 'Artık olgun bir sound'um var' dedi de ne oldu? DoÄŸruya doÄŸru, bir baÅŸ yapıt diyemeyiz ama eskileri mumla aradığımız bir dönemde böylesi bir eskiye dönüş iyi geldi. Korn özlediyseniz size de iyi gelecektir.Â
Â
Â