Kız Kulesi olmasaydı, Nazım Hikmet de olmayacaktı

Güncelleme Tarihi:

Kız Kulesi olmasaydı, Nazım Hikmet de olmayacaktı
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2015 08:12

Üsküdar’da, Salacak’ın 150-200 metre açıklarında bulunan Kız Kulesi bir çok hikaye ve efsanenin içinde geçer. Kız kulesi tarihin akışı içinde; ticari gemilerden vergi toplama, savunma, fener, 1830’daki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu olarak birçok farklı amaç için kullanıldı. Peki, Kız Kulesi ve Nazım Hikmet arasında ne gibi bir bağlantı var? İşte cevabı...

Haberin Devamı

1827 yılında Almanya'nın Brandenburg kentinde Karl adında bir çocuk dünyaya gelir. Babası müzik öğretmeni olan Karl, aile içinde baş gösteren huzursuzluklardan dolayı bir Fransız yetimhanesine gönderilir. Daha sonra gemilerde miço olarak çalışır. Hamburg'tan kalkan bir gemiyle İstanbul'a giderken henüz 12 yaşındadır.

Gemi İstanbul'a geldiğinde denize atlayan Karl, Kız Kulesi'ne yüzerek kaçar.

Kız Kulesi olmasaydı, Nazım Hikmet de olmayacaktı

Kendisini kurtaran Kız Kulesi'nin bekçisine gemiye geri dönmek istemediğini söyler. İki ülke arasında küçük bir politik sorun yaşanır. Ama Osmanlı sadrazamı Ali Paşa sorunu çözer ve Karl'ı korumasına alır. Karl, Mehmet Ali adını alır. Mehmet Ali, Kırım, Bosna ve Karadağ savaşlarından sonra 2. Abdülhamit döneminde paşa unvanını alır. Mehmet Ali Paşa, 1878 yılında imzalanan Berlin Antlaşması'nda Osmanlı'yı temsil eden üç kişiden biri olur.

Haberin Devamı

Almanca, Fransızca, Yunanca, Farsça ve Arapça dillerinde şiirler yazan Mehmet Ali Paşa'nın dört kızı olur. Paşa'nın Leyla adındaki kızının da bir kızı olur; Celile.

Kız Kulesi olmasaydı, Nazım Hikmet de olmayacaktı

Celile bir erkek çocuk doğurur: Şair Nâzım Hikmet!

Görüldüğü gibi Karl'dan Nazım'a uzanan hikâyenin gösterdiği gibi, Kız Kulesi'nin her zaman hikâyeleri vardır. Eğer Kız Kulesi Karl'ı kurtarmasaydı, Nazım olmayacaktı. (Sunay Akın)

Kız Kulesi olmasaydı, Nazım Hikmet de olmayacaktı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!