Kitabımdaki Sertab birçok kadının arkadaşı oldu

Güncelleme Tarihi:

Kitabımdaki Sertab birçok kadının arkadaşı oldu
Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2020 07:00

Oyuncu İlker Kızmaz’ın eşi Aslı Kızmaz, ilk kitabı “Benden Ne Olur”la başladığı yazarlık serüvenine “Olmasa da Olur”la devam ediyor. Kızmaz’la hem yeni kitabı hem de tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını üzerine sohbet ettik.

Haberin Devamı

Yazma serüveniniz “Benden Ne Olur”la başladı. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan Sertab’ın öyküsünü yazmıştınız. Sertab başarılı oluyor mu, ‘yırtıyor mu’ yaşadığı her şeye rağmen?

- Yırtmak kelimesini sorgulatıyor aslında Sertab. Yırtmak dediğin nedir ki? İyi bir iş mi? Güzel bir ev mi? Eş mi? Para mı? Bunları sorguluyor, alametifarikası da bu bence. Hepimiz başka şeyleri sorgulamak üzere kodlanıyoruz. Onun peşinden giderken de asıl hadiseyi kaçırıyoruz.

“Olmasa da Olur”, ilk kitabın devamı niteliğinde. Bu kez Sertab’ı daha yakından tanıyoruz. Kendini bir odaya kapatıp çılgınlar gibi şarkı söyleyen yanını da, kimseye eyvallahı olmayan tarafını da görüyoruz. Peki, Aslı Kızmaz bu hikayenin neresinde?

- Sertab benim kızım gibi. Kanlı canlı hissediyorum onu. Ben onun bir parçasıyım, o da benim bir parçam.

Haberin Devamı

Kitapta ünlü isimlerle de karşılaşıyoruz...

- Kurumsal hayattayken, yaklaşık 10 yıl önce bir blog açmıştım. Günlük ruh hallerinden tutun da toplumsal olaylara kadar her şeyi yazıyordum. Her yazının sonunda da bir şarkı oluyordu. Aslında bu da bir nevi öyle çıktı. Sertab’ın yanına biri gelmiyor, işin özünde bir şarkı geliyor, o şarkıyla iyileşiyor Sertab.

KİTAPLARIMI SADECE KADINLAR OKUYOR

İkinci kitabı çıkarmanızda, “Benden Ne Olur”un başarısının etkili olduğunu söyleyebilir miyiz?

- Yayınevimin genel müdürü Aren Şenorkyan, ilk kitabı yazmaya başladığımda “Bu kitap isterse 500 adet satsın, sen ikinci kitabını düşünmeye başla” demişti. Önemli olanın yazmak, üretmek olduğunun altını bilhassa çizmişti. Bu beni çok etkilemişti. O sebepten ilk kitabın kurgusunu ikinci kitaba göre çizdim. Yani en baştan devam kitabı olacağı aslında belliydi.

Kitap yazarken, evdeki yaşantınızdan da esinlendiğiniz oluyor mu?

- İlk kitapta çok oldu. Özellikle eşimle yaşadığım bazı olayların temelini alıp başka bir olaya dönüştürerek yazdım. İkinci kitapta ise daha çok toplumsal olayları ve kadınlara uygulanan algı yönetimini baz aldım.

Sizi en çok kimler okuyor?

- Sadece kadınlar okuyor. (Gülüyor) Lise öğrencisinden emekli bankacıya kadar geniş bir yaş kitlesi var.

Haberin Devamı

Kitap yazmaya ne zaman, nasıl karar verdiniz?

- Bana bir dijital platformdan dizi yazmam için teklif gelmişti. O proje esasında bir anda iş kitaba döndü. Zaten yayınevimden Orkun Galolar da devamlı beni arayıp yazmam konusunda telkinlerde bulunuyordu. Bir yazmaya başlayınca bırakamadım, bırakabileceğimi de düşünmüyorum.

Kitabımdaki Sertab birçok kadının arkadaşı oldu

İLKER “O İŞLER O KADAR KOLAY DEĞİL” DEDİ

“Kitap yazmak istiyorum” dediğinizde İlker Bey’in tepkisi ne oldu?

- “Bitiremezsin, o işler o kadar kolay değil” dedi. Ama süreç ilerleyince ve yazdıklarımı okuyunca “Sakın bırakma, hep yaz” dedi.

Kitaplarınızda iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Haberin Devamı

- İki kitabımda da var. Yaşadığımız toplumun yazılı olmayan kuralları, kadını bir kalıba sokmaya çalışıyor. Girmeyene de “tü kaka” yapıyor. Kadınları o kalıplardan, o algı yönetiminden uzaklaştırmaya, tabiri caizse gaza getirmeye çalışıyorum.

Yazmaya başladıktan sonra hayata bakış açınızda değişiklikler oldu mu?

- Hem de nasıl... Yazmak da okumak gibi hayata çok daha farklı yerlerden bakmanızı sağlıyor.

DİJİTAL PLATFORM İÇİN DİZİ YAZIYORUM

Kendinize yakın hissettiğiniz ya da esinlendiğiniz yazarlar var mı?

- Umarım bir gün Phoebe Waller Bridge gibi diyalog yazarım. “Fleabag” dizisi benim için bir milat. Hayatımda duyduğum en iyi diyaloglara sahip diziydi. Bunun yanı sıra tam bir Hakan Günday fan’ıyımdır. Aynı zamanda Murat Menteş ve Alper Canıgüz’ü de çok severek okurum. Şu an Ned Beauman’ın “Boksör Böcek” kitabını okuyorum. O da beni çok etkiledi. Olay örgüsü, karakterlerin oluşturulması bayağı bayağı iyi. Bunca yıldır neden okumamışım diye kızıyorum kendime.

Haberin Devamı

Satış rakamları, yazmak konusunda sizi etkiliyor mu?

- Yok. Ama çok satanlarda olmak, yalan yok şahane bir his!

Serinin 3’üncü halkası gelir mi?

- Yeni bir şey yazıyorum ama kitap değil, bir dizi projesi üzerinde çalışıyorum. Dijital platform için. Umarım başarırım. Gayet eğlenceli bir hikâye gibi görünüyor. Sertab Bal’ın hikâyesi bitti. Çok fazla istek var ama ne yazık ki karakterimiz gelmesi gereken noktaya geldi. Bundan sonra canı ne isterse onu yapar, kimse de sorgulamaz.

HEPİMİZ TEMİZLİK AVCISINA DÖNÜŞTÜK

◊ Tüm dünya koronavirüsün etkisi altında. Evde günleriniz nasıl geçiyor, ne tür önlemler aldınız?
- Herkes gibi ben de çok zorlanıyorum. Annem Bodrum’da tek başına, onun için çok endişeliyim. Ama evde günlerimiz gayet keyifli geçiyor. Bolca yemek yapıyoruz, evi temizliyoruz, film izliyoruz, kitap okuyoruz.
Eve bir pinpon masası aldık, kızım yatınca İlker’le oynuyoruz. Son dönemde çok yoğun çalışıyordum. Kızımla kaliteli zaman geçirmek açısından bu süreç bayağı faydalı oldu. Ama tekrar söylemekte fayda var; belirsizlik korkunç bir his. Biz hiç evden çıkmıyoruz. Kimseyle temas etmiyoruz. Marketten aldıklarımızı kapıda iyice temizlemeden eve sokmuyoruz. Hepimiz birer temizlik avcısına dönüştük.

◊ Dışarıda en çok ne yapmayı özlediniz?

- İnanır mısın ofisimi özledim. İlk yapmak istediğim, ofisime gitmek.

Haberin Devamı

YAZMAYA BAŞLADIĞIMDA “SEN DE Mİ!” DİYENLER OLDU

◊ Sosyal medyayı aktif kullanan birisiniz. Oradan kitabınıza dair nasıl yorumlar alıyorsunuz?
- İlk yazmaya başladığımda tabii ki “Sen de mi!” diye çok ama çok fazla olumsuz tepki aldım. Kitap çıkınca işler değişti Allah’tan. Şimdi sadece olumlu tepkiler alıyorum. Bazı yorumlar beni ağlatıyor. Gerçekten Sertab Bal, birçok kadının çok yakın arkadaşı oldu. Bunu hissetmek şahane bir duygu!

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!