Kınalı Yapıncak’tan Blind Melon’a selamlar

'Vera’ ismini yeni duyar gibi olduk ama yeni değiller aslında. Bugüne kadar çok fazla yol aldılar, çok fazla şey yaptılar. Kuruluşları 2004’e kadar uzanıyor. Arel Koray Nalbant, Dünyacan Yılmaz ve Canberk Karademir Denizli’de, henüz birer lise öğrencisiyken kuruyorlar grubu. 2007’de İstanbul’a geliyorlar. Ardından da ilk çalışmalarını (‘Kürk Mantolu Madonna’, ‘Yerle Yeksan’, ‘Hain’) yayımlıyorlar.

2011, grubun tarihinde bir dönüm noktası oluyor. Günümüzün en iyi kayıtlarından bir bölümünün yapıldığı Babajim Stüdyosu’nun organize ettiği ‘Be The Band’ yarışmasında dikkatleri  topluyorlar. O günden sonra daha fazla insan grupla ilgilenmeye başlıyor; bilinir ve tanınır bir hale geliyor, sahnesine çıkıp çalacakları daha fazla mekân buluyorlar.

Grubun yeni albümü ‘Bir Yangın Var’, rock müziğimizin bilirkişilerinden Tarkan Gözübüyük’ün öncülüğünde tamamlandı. Piyasa şartları gereği fiziki CD olmayacak ama iTunes’ta satışa sunuldu.

GÜZELLİK VE ÇİRKİNLİK

Albümün tamamından değil de Yeşilçam’dan esintiler taşıyan klibi nedeniyle ‘Güzel Bir Kadın’dan konuşalım; en azından şimdilik.

Şarkının hem söz hem de müziği dinleyici kitlesinin baştan belirlenmiş olduğuna işaret ediyor. Rock olmasına rock ama biraz sulandırılmış, biraz da Mor’un (ötesi değil ama) gerisi gibi bir kimya hâkim şarkıya. “Gördüm ki artık çok güzel bir kadın olmuşsun; ah sevgilim, şarkılarda hâlâ 19’sun, ah bir tanem o aşklarda beni zor unutursun” dizeleriyle, ergenliğini henüz tamamlamış ya da son dilimine takılmışlara kendilerini mutlaka dinletebilmeyi başaracaklar.

Ve seyrettirecekler de.

Hülya Koçyiğit ve Blind Melon’u aynı potada eritmiş gibi görünen klipleri (moda tabirle) ‘film tadında’. Ama hangi filmler? Fakir ve çirkin kız Hülya Koçyiğit’in, bir dizi ‘işlem’ sonrası bir içim su olduğu filmlerden ‘Kınalı Yapıncak’. Ya da ‘No Rain’in tuhaf ama tatlı kızının, Yeşilçam’a transfer ediliş seferberliği.

Böyle artık. İlginç, şaşırtıcı olunduğu ölçüde dikkatler toplanıyor. Şarkının yolunu/trafiğini bozmayacak bir dize ile bitsin yazı: “Ah bir tanem, bu şarkılarda bizi zor bulursun.”

COŞAN NAĞMELER
Turquoise, Melbreeze, MCC / 5 üzerinden 4 yıldız 

Melbreeze’in (Meltem Çelebioğlu) ABD’de kaydettiği yeni bir albüm. iTunes üstünden satışa sunuldu, yakında CD’si de gelecek. Ayla Dikmen’in yeğeni Melbreeze, ünlü müzisyen Jimmy Haslip’in prodüktörlüğünü yaptığı yeni albümünde, başta ‘İnleyen Nağmeler’ ve ‘Ankara Rüzgârı’ olmak üzere, çok sayıda şarkı ve türkümüzü bambaşka formlarda söylüyor. ‘Niksar’ın Fidanları’nda, Ayla Dikmen’in sesi de vokal olarak kullanılmış. Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın yurtdışında yaptıkları olağanüstü albümleri ‘Painted On Water’dan sonra, bir başka heyecan ve gurur verici proje.

ROXY SAHNESİNDE BİR DEV

Cahit Berkay müzikte 50. yılını kutluyor. 60’ların ortasında Selçuk Alagöz orkestrasında harikalar yarattıktan sonra Murat Ses, Aziz Azmet ve Engin Yörükoğlu ile birlikte Moğollar’ı şaha kaldıran (ki hâlâ aktif olan en eski grubumuz budur) Berkay, müzikal kariyeri boyunca yalnızca ama yalnızca müziği düşündü ve her yaptığıyla müziği daha ileri noktalara taşıdı. ‘Cahit Berkay’la Hayat’ olarak isimlendirilmiş 50. yıl kutlamasında; Emrah Karaca’nın solisti olduğu Film Müzikleri Orkestrası ve Berkay’ın dostları Harun Tekin, Jehan Barbur, Mert Koral ile Özge Fışkın da sahnede olacak. Kaçırılmamalı.