Güncelleme Tarihi:
SEVDİĞİNE ULAŞMAYA ÇALIŞMAKTAN YORGUN DÜŞMÜŞ
Resulayn’da yaşayan genç ailesiyle birlikte savaştan kaçarak Türkiye’ye geçmiş. Ama sınırın ardında kalan sevgilisini unutamamış bir türlü. Suriye’ye döndüğünde de kavuşamamışlar çünkü sevgilisi de onun için Türkiye’ye geçmiş. Bir yılın sonunda Türkiye’de, mutlu bitmiş hikaye. “O an dünyalar benim oldu” diyor; “Sanki hiç ayrı düşmemiş gibiydik.”
Gördüğüm en kötü faça ve dövmeler onun bütün acılarıydı. Âşık olduğu, dövmesindeki kadın savaşta ölmüştü. Şimdiki karısı da onu kıskanıyordu.
Yardım için gelenlere göstermek için canı yana yana protezini çıkarıyor. Artık yeni bir protezi var ama o da küçülmek üzere. Çünkü Şerife büyüyor.
“Doktor olmak istiyoruz. Annemizi iyileştirmek için... Savaştan yaralandığından beri yüzü hiç gülmedi. Keşke bizi bir daha görebilse...”
HEPİMİZ KAYBETTİK
“Halep’te ayrım bilmeden yaşardık. Çok iyi anlaşırdık. Şimdi eski komşular, dostlar düşman oldu. Nasıl oldu bilmiyorum. Savaşın kazananı yok. Hepimiz kaybettik.”
Evin babası Türkiye’de, inşaattaki ilk iş gününde elektriğe kapılmış. Artık sağ tarafı tutmuyor. Evin geçimini 14 yaşındaki büyük oğlu sağlıyor.
SİZE BİR TİTANİK POZU VERELİM Mİ?
Şam’da devlet televizyonunda senaryo yazan bir kadın... Poz verirken “Başkalarının yazdığı savaş oyununda birer figüran olduk. Çok şey kaybetsek de umudumuz, birbirimize olan sevgimiz kaldı. Önemli olan da bu değil mi” diyor.
Kitabın metinlerinde Serdar Korucu imzası var.