Güncelleme Tarihi:
MARDİN Bienali’nin en büyük özelliği tek bir küratör yerine gönüllü bir grup tarafından düzenlenmiş olması. Yani bu yıl Mardin Bienali’nde ‘kolektif bir anlayış’ hâkim. Bienal direktörü Döne Otyam’ın bir araya getirdiği Ferhat Özgür, Fırat Arapoğlu, Mehmet Baran, Sait Tunç, Mesut Alp, Fikret Atay, Hakan Irmak, Ferhat Satıcı, Hülya Özdemir, Claudia Sgura Campins, Canan Budak, Can Bulgu’nun seçtiği 60’a yakın yerli ve yabancı sanatçı Mardin’in tarihi mekânlarında. Mor Efrem Manastırı, Alman Karargâhı, Keldani Kilisesi, Kırklar Kilisesi, Mardin Müzesi eserlere kucak açmış. Bienalde ilk kez halka açılan Mor Efrem Manastırı 1945’ten bu yana boş. Şimdi bahçesindeki kadim taş duvarlarında Diyarbakırlı genç ressam Nezir Akkul’un dev ‘Newroz’ tablosu sergileniyor.
VENEDİK’TEN ÇOK FARKLI
Tavanları neredeyse yosun tutmuş odaları ise Murat Germen, Yavuz Tanyeli, göçmen dramına dikkat çeken işiyle İspanyol Juan Del Gado dahil 17 sanatçının işlerini barındırıyor. Yine Birinci Dünya Savaşı’nda Almanların karargâh olarak kullandıkları tarihi konak yıllardan sonra kapılarını açmış. Sadece tarihi mekânlar değil, Mardinli bir koleksiyonerin gizli hazinesi, gümüş ustasının dükkânı ya da Mardin Çarşısı da bienalin bir parçası.
Sanatçıların arasında Mardinli esnaf ve sanatkârların ‘sızması’, bienalin Mor Efrem’deki açılışında Dilara Akay’ın ‘Çocuk Gelin’ performansına kızlı-erkekli çocukların da katılmaları şunu gösteriyor: Mardin Bienalı halkı içine çekmeyi başarmış bir bienal. Geçen hafta gezdiğimiz Venedik Bienali’nden o kadar farklı ki. Tam da gönüllü küratörlerinin olmasını hayal ettikleri gibi bir ‘karnaval havasında’ geçiyor. Bienalin bir başka özelliği de Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden sanatçıları bir araya getirmeyi başarması.
Diyarbakır’dan Akkul ve Dilan Bozyel’in yanı sıra Mardin’den Aysel Alver, Mersin’den Melih Apa, İzmir’den ‘Rızk’ yerleştirmesiyle Hakan Kırdar bunlardan bazıları. Bir de başka hiçbir bienalde göremeyeceğiniz özel bir proje var Mardin’de.
Halil Altındere, ‘Bienal Rehberi’ projesi için boş zamanlarında şehirde rehberlik yapan genç Mardinlileri bienale davet etmiş. Size eşlik eden genç rehberler eserleri, ‘sanatçı abi, abla şunu anlatmak istemiş’ diye bir güzel anlatıyorlar.