Gökçe AYTULU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2014 07:52
Thomas Piketty’nin ’21. Yüzyılda Kapital’i entelektüellerimiz için yeni bir eşik. Bir yılda 1.3 milyonluk bir satış elde eden kitap, şu ara Türkiye’de de oldukça revaçta. Gelin görün ki kitap 742 sayfa. Taşımak ayrı dert, okumak ayrı. Ama telaşe mahal yok. Eğer kitap hakkında fikriniz yoksa, “Piketty okuyorum” cümlesine karşılık vermek için buyurun 5 maddede ‘21. Yüzyılda Kapital’...
NE YAPMIŞ Kİ YENİ?Kitap en kaba haliyle, gelir eşitsizliğini konu ediniyor. Gelir ve sermaye paylaşımının 18. yüzyıldan itibaren geçirdiği değişimleri verilerle ortaya koyuyor. Piketty 20’den fazla ülkenin verilerini kalabalık bir akademisyen grubuyla toplayarak, bir nevi kapitalizmin yol haritasını çıkarmış. Kaleme alınması 15 yıl süren kitabın en önemli özelliği üç yüzyıllık bir veri bankası oluşturması.
MARKSİST MİSİN PIKETTY?Kitabın adı Kapital diye, Piketty’nin Ortodoks bir Marksist olduğunu düşünmeyin. Kabaca Marks’ın doğru soruları sorduğunu ve fakat öngörülerinin çıkmadığını düşünüyor. Modern büyüme ve bilginin yayılımının Marks’ın öngördüğü kıyamet senaryosunun önüne geçtiğini söylüyor. Zaten iyimser bir bakış açısına sahip olduğunu da gizlemiyor.
SAVAŞ TELLALI OLABİLİR Mİ?İyimser dedik ama kitaptaki bazı veriler insanı korkutmuyor değil. Piketty, günümüzde gelir eşitsizliğinin 1910’lar seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor. Bu eşitsizlik 20. Yüzyılda Birinci Dünya Savaşı sonrasında azalmıştı. Kitapta, Birinci Dünya Savaşı dönemi için öyle diyor yazar:
“Bugünden geçmişe bakıldığında bu şokların Sanayi Devrimi’nden bu yana eşitsizlikleri azaltan tek güç olduğunu artık görebiliyoruz”.KAPİTAL'DEKİ ORHAN PAMUKPiketty, tıpkı Marks gibi edebiyata oldukça meraklı. Kitabı Marks’ın ‘Kapitali’ kadar olmasa da romanlara, edebiyatçılara referanslarla dolu. Kitapta bizden de bir isim var: Orhan Pamuk. Şöyle geçiyor:
“Pamuk, Kar romanında, kendisi gibi yazar olan romanın kahramanına, bir romancı için para hakkında ya da önceki yılın fiyatları hakkında konuşmaktan daha sıkıcı bir şey olmayacağını söyletir. 19. yüzyıldan bu yana dünya şüphesiz fazlasıyla değişmiştir.” Piketty edebiyatçılar hakkında,
“Onların elinde tıpkı sosyal bilimciler gibi çok kuvvetli araçlar var” diyor.
ÇARE DROGBA MI?Adamımız gelir eşitsizliğinin kronolojisini çıkartmış, verilerle kapitalizmin nasıl bir felakete sürüklendiğini ortaya koymuş. Peki, ne olacak? Proleter devrim mi? Sermaye sahipleri arasında çatışma mı? Yok. Ona göre sihirli bir çözüm yok.
“Zenginlerden daha çok vergi alalım” diyor. Bilgi ve becerenin eşitliği için, özellikle eğitimde eşitlik için bunun gerekli olduğunu düşünüyor. Daha fazla şeffaflık ve demokrasi gerektiğini düşünüyor. İsviçre bankalarındaki gizli hesapların kaldırılmasının adaletsizliği önlemek için önemli bir adım olacağını düşünüyor.
“Süreç yeni başlıyor, vergi kaçırmak nazik bir şekilde halledilecek mesele değil” diyor. Özetle adalet istiyor, eşitlik istiyor. Düşük gelirliler için özgürlük istiyor. Bunun vergiden geçtiğine inanıyor.