Güncelleme Tarihi:
Visa'dan yapılan açıklamaya göre, bir yılı aşkın zamandır süregelen salgın koşulları sonucunda temassız kartlı ödemeler tüketicilerin en çok tercih ettiği ödeme yöntemi haline geldi.
Avrupa'da artık Visa kartları ile yüz yüze işlemlerin yüzde 80'den fazlası temassız olarak gerçekleşti. Türkiye'de de Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre temassız ödemeler şubat itibarıyla bir önceki yılın 3 katına çıkarak eşik atladı.
Uzmanlar bu trendin kalıcı olacağını ve temassız ödemelerin kullanım alanlarının perakende alışverişin dışında daha da yaygınlaşacağını öngörüyor. Toplu ulaşım bu alanların başında geliyor.
Aralarında iş yaşamının ve turizmin yoğun olduğu Londra, New York, Roma ve Madrid'in de yer aldığı dünya genelinde 400'den fazla kent Visa teknolojisi ile toplu taşıma araçlarında yerli ve yabancı kredi ve banka kartlarıyla temassız geçişe izin veriyor.
Yolcular her gün kullandıkları kredi ve banka kartlarını veya bunların yüklü olduğu mobil cihazlarını doğrudan turnikelerden geçiş yapmak için kullanabiliyor. Böylelikle para taşıma, bilet alma veya para yükleme gerekliliği ortadan kalkıyor.
Ulaşımda yabancı ödeme kartlarının da kullanımını sağlayan bu sistem, turizm potansiyelinin yüksek olduğu kentlerde turistlere, nereden bilet alınacağını düşünmeden veya bilet sırasında beklemeden turnikelerden kredi veya banka kartlarıyla kolayca geçiş imkanı sağlıyor.
"Toplu ulaşımı kredi kartı, banka kartı ve ön ödemeli kartlara açtık"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, dünya genelinde benimsenen ulaşımda temassız kredi ve banka kartlı geçişlerin daha da yaygınlaşacağını belirtti.
Visa olarak toplu ulaşımda dijital ödemelerin kabulünde uzun yıllara dayanan başarılı bir geçmişe sahip olduklarının altını çizen Tezel, şunları kaydetti:
"Dünya genelinde 400'ü aşkın kent ile gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri sonucunda toplu ulaşımı kredi kartı, banka kartı ve ön ödemeli kartlara açtık. Ulaşım operatörleri, kamu ve özel sektör ile teknoloji iş ortaklarıyla hayata geçirdiğimiz bu uygulamalarla milyonlarca kişiye bambaşka bir şehir içi ulaşım deneyimi sağladık. Edindiğimiz küresel uzmanlık ve kapsamlı deneyim ile İstanbul'un da salgın sonrasında dünya genelindeki turist dostu akıllı kentler arasında öne çıkmasına katkıda bulunmak en büyük arzumuz. Halihazırda temassız bir geçiş deneyimi sunan İstanbul da bu teknoloji ile özellikle turistlerin toplu ulaşımı daha rahat kullanmasını sağlayarak, salgın sonrası dönemde turist dostu akıllı kentler arasında öne çıkma potansiyelini taşıyor."