İlyas Yalçıntaş bugünlerin alametifarikası
Güncelleme Tarihi:
İlyas Yalçıntaş’ın ‘İçimdeki Duman’ı tıpkı 12 Eylül günlerinin Ümit Besen albümü ‘Şikâyetim Var’ gibi ‘bir dönemin’ yapıtı olabilir.
Televizyonlardaki müzik yarışmalarından bir türlü kayda değer bir yıldız çıkamıyor” deyip duruyoruz ya, İlyas Yalçıntaş bunu değiştirecek gibi gözüküyor. Geçen yıl, Enbe Orkestrası’nın albümünün içinde yer alan ‘İncir’ şarkısı ile tam anlamıyla bir patlama yaptı ve bu şarkı, kaç zamandır rastlanmadık bir biçimde popüler oldu.
Dışarda reyting rekorları kıran ama bizde, şartlar zorlanmasına rağmen ekranlarda kalıcı olamayan ‘X Factor’da göründükten sonra dikkatleri çekti şarkıcı. Televizyondaki performansından hemen sonra (başta Ekşi Sözlük olmak üzere) sosyal medyada yoğun ilgi gördü ve gündemde olan her şeyi, kendi kanatları altına almakta hiç duraksamayan Behzat Gerçeker’in ilgisine mazhar oldu. Gerçeker’in Enbe’sinde hem “İncirler olana kadar kalsaydın bari” dedi hem de Büşra Periz ile bir düet (‘Olmazsa Olmazımsın’) yaptı.
Düet, iyi kötü tahammül edilebilir bir şarkıydı. Ama memleketi ardına katıp sürükleyen ‘İncir’, had safhada ağdalı bir arabeskti; 12 Eylül 1980 sonrası yaşanan Besen’li, Susam’lı taverna günlerinde dahi karşılaşılmadık ölçüde ağlamalı, inlemeli, vurun beni öldürünlüydü. Ama asri zamanlar işte, kapıldı herkes şarkıya; ruh halimize uygun düştü muhtemelen. Kendimize ağla(t)mayı severiz; fırsatı kaçırmadık yine.
SİNSİ BİR DUMAN
Şarkıcının epeydir üzerinde çalıştığı albümü ‘İçimdeki Duman’ nihayet çıktı. Enbe’nin albümünde yer alan iki şarkının da dahil edildiği bu albüm, ileride, içinden geçmekte olduğumuz bu günlerin (tıpkı 12 Eylül günlerinin Ümit Besen albümü ‘Şikâyetim Var’ gibi) alameti farikalarından biri olarak kabul görecek, değerlendirilecek.
Genel ruh hali (özetle) şu: “Mutsuzum, kötüyüm, berbatım, işsizim, güçsüzüm, aç ve açıktayım, sevgilim terk etti beni; ağla gözlerim ağla...” Neden böyle olduğu konusundaki genel tavır ise şu: “Kesinlikle politik ya da ideolojik bir sebep yok; şanssızım, kısmetsizim, kaderim bu, yukardaki böyle uygun gördü.”
Albümün tamamı bu ruh ve tavır çerçevesinde akıyor. “Aslaaa vazgeçmeee, darılsan da gitmeee” diye başlıyor daha ilk şarkı (‘Kalbindeyim’) ile ve her dize/her şarkı ile birlikte, gözyaşları damlaya damlaya göl oluyor.
12 Eylül günlerinde dahi fazla ve aşırı görülecek bir şarkıcı ve boğucu bir vokalle karşı karşıyayız.
GEÇERKEN KALICI İZ BIRAKMAK
Iraklı Türkmen sanatçı Aida Nadeem, ilk albümünü (‘Out Of Baghdad’) 2006’da çıkardı yurtdışında. Bu albüm ile birlikte dünya müziğinin en iyi seslerinden biri olarak kabul gördü. Yıllar sonra yaptığı ikinci albümü ‘Beyond Destruction’ ile daha da ileri taşıdı ününü; artık dünya müziğinin yaratıcı kanadından kabul ediliyordu. İlk albümü bizde hiç yayımlanmadı. Ama ikinci albüm, Birsen Tezer’in bir şarkısı (‘İstanbul’) eklenerek ve adı değiştirilerek (‘Geçerken’) yakın bir zamanda çıktı. Bu güçlü sanatçıyı dinlemek, tanımak şart.
FAYDASI YOKTUR GÖZLERDEKİ YAŞIN
Hâlâ faal olan gruplarımızın en eskilerinden Mavi Işıklar, bu akşam Coop’un sahnesinde olacak. Profesyonel müzik yaşamına Hürriyet’in popüler müziğimizi boydan boya değiştirmiş Altın Mikrofon’uyla başlayan grup, yıllar içinde hem plak hem de sahne şovları ile sivrilmiş ve vazgeçilmez isimlerden biri haline gelmişti. Bu akşam (20 Şubat 2016) Coop’un sahnesinde tarih akacak.