Güncelleme Tarihi:
İki yetim kardeşin dramatik öyküsü bu. ABD’li oyun yazarı Lyle Kessler’ın, prömiyerini 1983’te yapan, çok ses getiren ve Türkiye dahil dünyanın pek çok yerinde sıkça oynanan (1987’de beyazperdeye uyarlanan) oyunu: ‘Çıkmaz Sokak Çocukları’, orijinal adıyla ‘Orphans’.
Yan Etki, Serkan Üstüner’in yönetimde; Yağız Can Konyalı, Faruk Barman ve İştar Gökseven’in performanslarıyla sahneliyor oyunu. Prömiyerini hafta başında İstanbul’un en yeni sahnesi, TOY İstanbul’da yaptılar. Bu, artık klasik diyebileceğimiz metni, özünde yer alan dramatik ve komik ruhu dengelemeyi başararak taşıyor ekip sahneye. Ama baştan söylemeli, oyun en büyük gücünü İştar Gökseven’in su gibi akan, oyunun odağı haline gelen performansından alıyor.
Treat ve Philip, babaları tarafından terk edilmiş, anneleri de ölünce dımdızlak kalmış iki kardeş. Dışarıdaki ‘tehlikeli’ hayata karşı kutu gibi evlerinde hayatta kalmaya çalışan iki öksüz. ABD’de, Philedelphia’da yaşıyorlar ve birbirlerinden başka kimseleri yok. Treat, dışarıdaki tehlikenin hem bir parçası hem de ‘asosyal, toplum dışı’ bir varlığa dönüşmüş küçük kardeşini o vahşi dünyadan itinayla uzak tutan bir ağabey. Sert, kaba, ırkçı ve şiddete eğilimli bir adam; iki kişilik ailelerinin geçimini gaspla sağlıyor. Kardeşiyle akşamları oynadıkları ‘ebelemece’ dışında net bir duygusal bir ilişki kurabilmiş değil. Ama onu kaybetmek en son isteyeceği şey. Philip tüm gün ve gecelerini evde geçiren, dışarıda nefes almanın bile ona zarar vereceğine inanan, dışarı çıkssa kaybolacak kadar dış dünyaya yabancı bir genç. Bu iki yetimin rutini, Treat’in bir gün fidye isteme niyetiyle kaçırıp evlerine getirdiği bir adamın, Harold’ın hayatlarına girmesiyle değişecek. Islahevinde büyümüş karanlık, varlıklı ve bir o kadar rahat ve eğlenceli bir adam olan Harold, iki kardeş için hiç sahip olmadıkları ‘baba’ figürünün içini doldurmaya başlayacak. Treat’e öfkesini kontrol etmeyi, Philip’e bir restoranda nasıl davranması gerektiğini öğretecek mesela… Bu üç toplum dışı adamdan birbirlerine ‘cesaret verici şekilde dokunabilen’ bir aile çıkar mı?
İKİ GENCİN DÖNÜŞME ÇABASI
Anlattığı öykü bakımından zamansız ve mekânsız bir klasik bu, bir hayli de duygu yüklü. Kessler’ın metni hem öfke, hem hüzün hem de komediyle örülü. Yan Etki’nin yorumunda ‘öfke’ tonu –özellikle oyunun ilk dakikalarında- dublajlı Amerikan filmi izleme hissi yaratmadı değil. Bu kötü haber; iyi haber ise oyunun, İştar Gökseven’in Harold olarak sahneye girdiği andan itibaren kadifemsi bir tona bürünmesi. Gökseven metnin barındırdığı her duyguyu dalga dalga geçiriyor seyirciye. Gökseven’in oyunculuğu değil sadece bu yumuşak geçişi sağlayan, Barman ve Konyalı da Treat ve Philip’e dönüşmeye başlıyor bu anlardan itibaren. Hikâye de kendini açıyor, iki gencin dönüşme çabası, evdeki değişim havası oyunu sürüklemeye başlıyor. Barman öfkeli ama yalnız ağabeyde, Philip gelişim sorunları olan saf kardeşte oyunun başına kıyasla çok daha inandırıcı ve doğal birer iş çıkarıyor. Evin salonu kılığındaki mekânla rahat bir ilişki kuramadıkları, akışın teklediği ilk oyunda göze batan bir detay oldu ama rejinin her yeni oyunla rahatlayacağına, iki kardeşin kendini gerçekten evinde hissedeceğine şüphe yok.
Bir klasiği genç bir yorumla görmek isteyenlere... (Bahar Çuhadar’ın değerlendirmesi 5 üzerinden 3 yıldız)
Çıkmaz Sokak Çocukları
Yazan: Lyle Kessler
Yöneten: Serkan Üstüner
Oyuncular: İştar Gökseven, Faruk Barman, Yağız Can Konyalı
Süre: 90 dk.
Bilet Fiyatı: Tam 55 TL, Öğrenci 35 TL
Ne zaman, nerede? 31 Ocak Salı 20.30’da TOY İstanbul’da.