Hürrem Sultan'ın defterleri Pargalı'nın kalemi

Güncelleme Tarihi:

Hürrem Sultanın defterleri Pargalının kalemi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2017 14:39

Tasarım hikâyecisi Tansel Baybara yaptığı eski çağ tasarımlarıyla dikkatleri üzerine çekti. 'Muhteşem Yüzyıl' efsanesinin ardından gelen 'Kösem Sultan' dizisi, Osmanlı döneminin öykülerini günümüze taşırken, o dönemlerde kullanılan eşyalara olan merakı da arttırdı. Kendini 'tasarım hikâyecisi' olarak tanımlayan Tansel Baybara ise tasarladığı defter ve kalemlerle Osmanlı'nın öne çıkan kişiliklerinin eşyalarını bugünün insanlarıyla buluşturuyor.

Haberin Devamı

Bu fikir nasıl doğdu?

Ortaokulda resim öğretmenim Ferit Esas sayesinde öncelikle resim yapmayı çok sevdim ve onun beni ve ailemi yönlendirmesi ile Güzel Sanatları tercih ettim. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Grafik Anasanat Dalını okudum. Oradaki tüm hocalarımın bana katkısı çoktur. Ama bir hocamı ayırmak isterim Prof. Dr. Sinan Bayburt mesleki hayatımda bana tasarımda hikâyenin öneminden bahseden ilk kişidir. Ve her tasarlanan şeyin ardında bir yaşam olduğunu ve bu yaşamın tüm duygulara hitap etmesi gerektiğini anlatırdı. Resim çizerken veya çalışırken müzik dinlemenin insanı derinleştirdiğini, çalışma sırasında tadılan bir yiyecek veya içeceğin lezzet olarak verdiği hazzın, geçmişin izlerini taşıyan bir objenin bize verdiği duygunun gücünden bahsederdi. Ve tasarladığım ne olursa olsun gerçeği anlattığı zaman ve kendi değerlerini oluşturduğu zaman bir yere varacağının altını çizerdi. En önemlisi ise "Kikâyeni çok iyi düşün, bir kere tasarla ve ikinci kez tekrar etme," derdi. Sanırım onun yolunda ilerleyerek ve bu güne kadar yaptım işlerden elde ettiğim deneyimle tasarım hikayecisi kendi hikâyesini başlattı.  

Haberin Devamı

Hürrem Sultanın defterleri Pargalının kalemi

   

Tasarımlarınızı nasıl yapıyorsunuz?

İnsanın kendini anlatması nedense kelimeler, sözler ve hikayeler ile olabilecekmiş gibi duruyor. Oysa insan kendisini en çok anlatamadığı şeylerde gizliyor. Sahip oldukları, yanında taşıdıkları ve kutularda sarıp sakladıklarında. Onlarla hatırlıyor, hatırlamak için onlara bakıyor.  Yola devam etmek için onlara ihtiyaç duyuyor.  Sahip olduğu tasarımlar bir ayna gibi insana kendini tanıtıyor aslında.  İyi tasarımın hem içimizde hem de gözümüzde kendine kolayca yer edinmesi bundandır. Tasarlanırken farklı yanları ön plana çıkarılmış objeler, güzelliğini sadece duruşundan değil ardındaki düşünceden de alan tasarımlar, bugün ile geleceği birleştirme gücüne sahip. Bu gücün farkında olan Tasarım Hikayecisi, lezzetten müziğe, mücevherden modaya farklı ürünleri ruha dokunan hikayeleriyle yaratıyor. Bunu yaparken mitolojilerden ve masallardan beslendiği kadar, üretiminde çağdaş teknikleri ve son yenilikleri de takip ediyor. Sadece sunduğuna değil, nasıl sunduğuna, ne için ve kimin için sunduğuna da dikkat ederek bilinçli tasarımlar sunuyor.

Haberin Devamı

Hürrem Sultanın defterleri Pargalının kalemi

"Tasarım hikâyecisi" ruhen kusursuzluk peşinde olduğu kadar gerçek hayatta da kusursuzluk arayışındadır. Fikirden tasarıma, tasarımdan üretime her adımda bu doğrultuda ilerlerler ve yalnızca en iyisini sunar. "Tasarım hikâyecisi" için kusursuzluk mükemmel olmak kadar farklı ve tek olmaktır. Sadece kendisine benzemek ve benzersiz olmak tüm tasarımlarının özüdür. İlhamını eski uygarlıklardan ve geçmişten alsa dahi, bu tasarım kimliği ile her zaman modern ve çağdaş kalmayı başarmayı amaçlar. Zarifliğin dilini kullanarak dünyanın dört bir yanıyla iletişim halinde olur.

Hepsi el işçiliği mi yoksa, fabrikasyon mu?

Haberin Devamı

Ürünlerin hepsi el işçiliği. Fabrikasyonu tercih etmiyorum ve mümkün ise kişiye özel olması için çaba sarf ediyorum. Zanaatçı, tasarımcı ve üretenlerle müşteri arasında bir köprü kurmayı amaç edinmiş durumdayım. Unutulan ya da kaybolmaya yüz tutmuş zaatları canlandırmak ve yeni ustaların olması için çaba sarf ediyorum. Toplu üretim olacağı zaman "Hayatım Yenibanar" atölyesinin kadınlarından destek oluyorum. Böylece kendime olan sosyal sorumluluğumu yerine getiriyorum. Şunu belirtmem lazım, kültürel değerlerimizi ayakta tutabilmek için tasarımcıların zanaatçılara, zanaatçılarında tasarımcılara ihtiyacı var. Kadınlarında ekonomik açıdan kendi üretkenliklerini fark etmelerini ve sürdürülebilir bir projenin içinde yer almaları ülkemiz için önemli olduğu inancındayım.

Haberin Devamı

Hürrem Sultanın defterleri Pargalının kalemi

Hürrem defterleri özellikle dikkat çekiyor. Neden adını “Hürrem” koydunuz? 

Bir şeyi tasarlarken ona kimlik vermeyi çok seviyorum. Çünkü her ürettiğiniz şey şekli, biçimi, dokunuşu, kokusu, rengi ile sizinle bağ kurar. Buna ürün ile müşteri arasındaki duygusal bağ diyorum. Duygusal bağ kuramadığınız hiçbir şey ile bağlantı kuramazsınız ve bir şeyi tasarlarken onun hikayesini oluşturmanız lazımdır. Bu hikâye gerçek olmalıdır. Yani tarihi incelemeniz ve nereden gelip nereye gideceğine dair bir kimlik ortaya koymanız lazım. Bu yüzden tasarımlarımdaki felsefe “Geçmişi Derle, Bugünü Ekle, Geleceğe Miras Bırak! Kimsin sen!’den yola çıkarım. Geçmişin değerlerine ne katabilirim ve günümüz insanı ile nasıl bir köprü kurabilirim ve kurduğum köprüden iki taraf ne hissedecek onu kurgularım. Böylece tasarımlar kendi kimlikleri ile kendini ortaya koyarlar. Hürrem defterleri Muhteşem Yüzyıl Sergisi için tasarladığım defterlerden biri. Hürrem asil bir kadın, renkli ve tek. Defterlerde şu özellik var; ikat kumaşını kullanıyorum ama her bir defter birbirinin aynı değil. Yani kişiye özel. İkincisi o dönemin kumaşına gönderme var yani kadife ikat kumaş. Dokunduğu zaman o dönemin etkisini yaratmak... Ama o dönem genelde deri defterler görürsünüz kadife değil. Kadife olması onun kadın kimliğine bir gönderme. Ve eski defterler deri iple sarılarak kapatılırdı. Bu defterde ipek bir ip ve karanfille yine kadınsı bir dokunuş sizinle bağ kuruyor.  

Haberin Devamı

Hürrem Sultanın defterleri Pargalının kalemi

Günümüz tasarımlarında hep bir eskiye dönüş görülüyor, neden sizce?

Günümüz insanı değerlerini kaybetti ve o değerleri bulmak için özüne dönmesi gerekiyor. Bütün cevaplar geçmişimizde. Ama bu demek değildir ki geçmişi al, bire bir kullan! Günümüz insanı geçmişi özümlemeli ve üstüne kendi değerini koymalı. O zaman biz de geleceğe bir şey bırakabiliyorum. Yani geçmişi yorumlamamız şart. Bize dokunacak o kadar çok şey var ki geçmişimizde. Topraklarımızda yani Anadolumuz’da birçok uygarlığın izleri ile birlikte yaşıyoruz ama biz bile bunların değerinin farkında değiliz. Fark ettiğimiz an ve onları güncelleştirdiğimiz an kendimizi de keşfediyoruz aslında.

Hürrem Sultanın defterleri Pargalının kalemi

Yeni tasarımlarınız var mı?

Yeni tasarımlarım hep olacak. Çünkü bir şeye odaklanıp onunla devam etmek benim ruhumda olan bir şey değil. Yakında karşınıza bir müzik tasarımıyla çıkabilirim, bir kitapla çıkabilirim, bir sosyal sorumluluk projesi ile çıkabilirim, bir defterler serisi ile çıkabilirim. Bu sene için en çok önemsediğim tasarım ise “Evrensel miras birlikteliği - Geçmişi derle, bugünü ekle, geleceğe miras bırak. Kimsin sen?” projesinde 7 farklı kategoride (insan, moda, müzik, lezzet, yön, kültür-sanat, ekosistem) tasarım hikâyeleri yaratıp birliktelik oluşturmak. Zanaatçı, tasarımcı müşteri ve iş ortaklığı birlikteliğine yeni bir soluk getirmek istiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!