Güncelleme Tarihi:
Palyaço fobisi (koulrofobi) nedeniyle palyaçolardan nefret eden Stephen King, palyaço kisvesine bürünen bir canavar olan Pennywise’ın (şekil değiştiren ve dans eden) bir grup çocuk ile yaşadığı karanlık dünyayı satırlarına aktararak, okuyuculara onlar hakkında bazı mesajlar verir. Bu mesajları alan okuyucular romana derinlemesine bağlanırlar ve akabinde “İt” romanı televizyona uyarlanır. Televizyon filminin ilk bölümü, 1960’lı yıllarda çocukların başlarına gelen kötücül olayları yansıtır, ikinci bölümü ise çocukların gençlik yıllarını seyirciye göstererek 27 yıl sonrasını konu alır.
İlk bölümün yeniden çevrimi olan “İt” (2017) filmi, ezik çocukların, nam-ı diğer şanslı yedilinin yaşamlarına musallat olan Pennywise, onların korkularınla beslenip, onları midelerine indiriyor sonrasında da uykuya dalıyor. Kendisinden korkmayanı, midesine indirmeyişinin altında yatan ise “korkusuzluk” …
KORKU NEREDEN BESLENİR?
Özünde Pennywise fiziksel ve ruhsal olarak güçsüz çocukların zihinlerini etkileyerek, onlara korku enjekte ediyor ve onları güçsüzleştiriyor. Daha sade bir ifadeyle, çocukların saflıklarından ve ezikliklerinden yola çıkan It (2017), onları kandırmanın kolay olduğunu öne sürerek, korkuyla nasıl başa çıkmamız gerektiğini Pennywise gibi bir metaforla yüklüyor. Deyim yerindeyse, Pennywise ezik çocukların korkulu rüyası! Hayatını seven ve kendine değer veren cesur çocukları pas geçen Pennywise, ölümden korkan çocukları, bir araya toplayarak aslında onlardan intikamını alıyor, çünkü Pennywise onların bilinçaltında yaşayan bir canavar...
Peki, Pennywise neden kendisinden korkanları hedef alıyor? Şu bir gerçek ki, “insanın korkusu kendi gölgesidir ve kendi gölgesinden korkmayan insan cesurdur.” Kısacası bu düşünceyle; Pennywise onların korkularını yenmeleri için, önce korkuyu kabul etmeleri gerektiğini ifade ediyor ve korkuyu tetikleyen unsurun geçmişteki travmalar olduğuna dem vuruyor. Korku aslında çocuklukta yaşanan travmatik tecrübelerin ruha sinmiş halidir ve kişilerin beyin gücünü tüketir. Bu bağlamda korku, kişinin dünyasında “güvende değilim” hissini çağrıştırır. İşte bu sebeple, Pennywise varlığını sürdürmeye devam ediyor. Kim bilir belki de öyle bir palyaço yok ve sadece korku kelimesine dikkat çekmek için bir sembol olarak kullanıldı.
Söz gelimi, ırkçılık, çocuk yetiştirme, aile içi şiddet ve cinsel sömürü, korku motifinin en büyük silahı aslında. Tam da bu noktada devreye giren Pennywise çocukları ürküterek cannibalizm mevzusunu gündeme getiriyor ve çocukların etleri onun yemeği haline dönüşüyor. Hedefi için her yolu deneyen Pennywise, toplumsal sorunları birer korku küresine çevirip çocuklardan öcünü alıyor. Buradan hareketle, çocuk psikolojisi ve aile eğitiminin önemine değinen It (2017)’in ilk bölümü, aslında ister istemez yeni çekilecek olan ikinci filmle de bağ kuruyor. Hatırlarsanız televizyon serisinin (1990) ikinci bölümünde büyüyen çocuklar korku esaretinden kurtulamadıkları için, Pennywise yeniden beliriyordu, ta ki tamamen ortadan kaybolana değin…
İKİ PENNYWİSE ARASINDAKİ FARK
Bazı eleştirmenler tarafından topa tutulan yeniden çevrim için, şu sorular kayda geçti: “Karakterlerin neden sadece çocukluk halleri beyaz perdeye yansıtıldı da, gençlik dönemleri yansıtılmadı?” Çünkü filmi ikiye bölmek için… Neticede “İt” uzun soluklu bir seri ve 2 bölümden oluşuyor. Tabi bu durum biraz da ticari kaygıdan kaynaklanıyor.
Genel olarak It (2017) hakkında şunları söyleyebiliriz: filmin ilk sahnesinin aynı orijinalindeki kadar yankı uyandırıyor oluşu, her ne kadar göze hitap etse de, bazı sahnelerin komedi unsuruyla harmanlanıp, yapaylıktan ödün vermeyişi, film için büyük bir handikap. Tamamıyla farklı bir çizgiye sahip film, orijinali ile kıyaslandığında yeteri kadar tatmin etmiyor, ama orijinalini izlememiş olanlar için oldukça etkili. Orijinalindeki palyaço (Tim Curry) It (2017)’ye oranla daha sevimli ve yaratıcıydı, adeta gerçek bir palyaçoya benziyordu, buradaki palyaço (Bill Skarsgård) biraz şekilsiz bir forma sahip. Albenisi yok ve “ben çirkin bir canavarım” görseline neden oluyor. Nerede o ilk filmdeki palyaçonun kırmızı burnu ve saçları! Tabiri caizse, yönetmen Andy Muschietti onun canavara dönüşeceğini çok belli ediyor.
PENNYWİSE NASIL DOĞDU?
Görsel efektler konusunda aşırıya kaçan It (2017), hep bir öncekini hatırlatıyor, zira ilkinin düşük bütçesine rağmen kurgu ve korku unsurları çok başarılı bir şekilde kullanılıyordu ve yönetmen filmi sindire sindire izlememize olanak sağlıyordu. It (2017)’yi izlerken yer yer “Stranger Things” dizisi ile “Stand By Me” ve “Carrie” filmleri gözümüzde canlanıyor. İşin en kötü tarafı ise, yönetmen Muschietti’nin ivedilikle filmin sona ermesi adına uğraşması. Seyirci olarak geniş bir sahada koştuğumuzu söylersek yersiz olmaz herhalde…
Geldik Pennywise hakkındaki önemli bilgilere… Pennywise’ın çocukları delicesine korkutmasının sebebi aslında ‘korkmuş’ etin daha lezzetli oluşu… Rivayete göre, Macroverse evreninden gelen Pennywise, milyonlarca yıl önce meteor gibi dünyaya düşerek Maine’deki Derry (King'in kitaplarında kullandığı kurmaca yer) kasabasının kurulmasının müsebbibi olur ve 1715 yılına kadar uykuda kalır. Romana göre, her 27 yılda bir ortaya çıkan Pennywise’ın asıl uyanış nedeni ise 1851 yılındaki fabrikada çıkan yangındır.
Özetle, Stephen King’e ilham olan 50’lerin dilsiz palyaçosu Clarabell ile 60’ların ünlü palyaçosu Bozo, Pennywise efsanesinin ortaya çıkışındaki en büyük etmenlerinden biridir ve 1990 yılında çekilen televizyon serisinin üzerinden 27 yıl geçtiğinden dolayı yeniden çekilmiştir. 2019 yılında tekrar seyirci karşısına çıkacak olan “İt (2017), “The Deadlights” adlı dünyevi kozmik boyutu araştırarak canavar formunun kökenini analiz edecek. Söylentilere göre, ikinci bölümünde fantastik motiflerin daha fazla olacağı yönünde açıklamalar mevcut… Çocukları baş köşeye oturtmaktan vazgeçmeyen King ile Muschietti, öyle görünüyor ki, ikinci bölümde psikolojik teorilerle hikâyeyi şekillendirecek ve şanslı yedilinin aynı sorunlarla mücadele ediyor oluşlarını kadraja alacak.