Güncelleme Tarihi:
Tam adı Zeki Şenol Alasya olan usta oyuncu, 18 Nisan 1943'te İstanbul Şehzadebaşı'nda dünyaya geldi. Kıbrıs'tan göç eden ve geleneklerini yaşatan bir ailenin çocuğu olan Alasya, Beyazıt İlkokulu'nun ardından orta öğretimini Robert Koleji'nde aldı.
Sanat hayatına 1959'da başladı
Okul döneminde bir yandan tabelacılık yapan Alasya, sanat hayatına 1959'da Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) tiyatrosunda amatör olarak başladı. MTTB'de 1960'da tanıştığı Metin Akpınar'la ayrılmaz ikili haline gelen sanatçı, gazeteci Seral Cumalı'ya verdiği bir röportajında Akpınar'la dostluklarını şöyle anlatmıştı: "İlk günlerde çok farklı, vazgeçilmez bir arkadaşlık değildi. Aynı frekansta düşünen iki kişi, aynı kuşağın oyuncuları bir şey paylaşıyordu. Bu giderek samimiyete döndü. 1963'te ben bir büyük usta Yıldırım Önal'ın Arena Tiyatrosu'nda, Metin başka bir büyük usta Ulvi Uraz'ın tiyatrosunda profesyonel oldu. Bir yıl sonra Arena Tiyatrosu kapandı. Metin'in de pompalamasıyla Ulvi Uraz beni çağırdı. Büyük usta Haldun Taner, 'Bir kabare tiyatrosu yapmak istiyorum var mısınız?' deyince Metin'le 'Varız' dedik. 1967'de Devekuşu Kabare başladı. Birlikte yola çıktığımız Haldun Taner ve Ahmet Gülhan 1977'de ayrılınca, biz de 1987'ye kadar Zeki-Metin olarak devam ettik. 20 yıl Türkiye'de bütün rekorları kırdık. Birkaç kuşak çok etkilendi bizden. Doğru bildiklerimizi söylemeye gayret ettik. Tiyatronun yanı sıra halka ulaşmak için televizyonda gözüktük, filmler yaptık."
"Arena Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuğa başladı"
Tiyatrodan turizm rehberliği ve dekoratörlüğe kadar birçok işte çalışan sanatçı, yaz tatillerinde yaptığı terzi çıraklığıyla, birinci sınıf erkek terzisi kadar iyi dikiş dikmeyi öğrenirken, kimi oyunların kostümlerini de kendisi dikti.
Usta sanatçı, Arena Tiyatrosu'nda "Mister Nato", "Kargalar Okulu", "Şampanya ve Viski" gibi oyunlarda rol alırken, daha sonra girdiği Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda sahnelenen "Hababam Sınıfı" oyunu ile 1965'te adından söz ettirmeye başladı.
Haldun Taner, Metin Akpınar ve Ahmet Gülhan ile birlikte 1967'de Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nun kurucuları arasında yer alan sanatçı, bu topluluğun tüm oyunlarında oyuncu, yazar ve yönetmen olarak görev yaptı.
Haldun Taner ve Ahmet Gülhan, perdelerini açık tuttuğu süre boyunca neredeyse her oyunu kapalı gişe oynayan Devekuşu Kabare Tiyatrosu'ndan ayrılınca, Zeki Alasya ve Metin Akpınar ikilisi topluluğu sürdürdü.
Metin Akpınar ile ikili oluşturdu
Sinemada ilk olarak "Karaoğlan Geliyor" adlı eserde "Çalık" karakteriyle izleyici karşısına çıkan Alasya, 1972'de "Sev Kardeşim" filmindeki rolünden sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez'in ısrarıyla birçok filmde rol aldı.
Usta oyuncu, bir yıl boyunca 7'den fazla filmde yer alarak Yeşilçam'a başarılı bir giriş yaparken, Metin Akpınar ile 1973'ten itibaren Türk sinemasında yeni bir beraberlik oluşturdu ve ikili, rol aldıkları filmlerle sinemaseverlerin gönlünde önemli bir yer edindi.
Alasya, 37 yıl boyunca aralarında "Salak Milyoner", "Köyden İndim Şehire", "Güler misin Ağlar mısın", "Nereye Bakıyor Bu Adamlar", "Hasip ile Nasip", "Aslan Bacanak", "Sivri Akıllılar", "Cafer'in Çilesi", "Petrol Kralları", "Doktor", "Köşe Kapmaca", "Vay Başımıza Gelenler" ve "Elveda Dostum"un bulunduğu filmlerde Akpınar ile beraber yer aldı.
Metin Akpınar'la bir dönem yollarını ayırdıkları iddia edilse de ikili uzun süre "Hastane" dizisinde de birlikte oynadı.
1977'de yönetmenlik yapmaya başladı
Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Münir Özkul, Adile Naşit, Emel Sayın ve Halit Akçatepe gibi birçok ünlü isimle rol arkadaşlığı yapan Alasya, canlandırdığı rollerde mağdur, savurgan ve mülayim kimlikleriyle ön plana çıkarken, günlük yaşamında da arkadaşlığı, dayanışmayı, hoş sohbeti ve vefayı önemsedi.
Kariyerinde önemli bir yere sahip olan yönetmenliğe ise 1977'de başlayan Zeki Alasya "Aslan Bacanak", "Sivri Akıllılar", "Cafer'in Çilesi", "Petrol Kralları", "Doktor", "Köşe Kapmaca", "Vay Başımıza Gelenler" ve "Elveda Dostum" gibi filmlerin yönetmen koltuğunda oturdu.
Yaklaşık 20 yıl hiç ara vermeden faaliyetlerini sürdüren Devekuşu Kabare, 1987-1990'daki aranın ardından tekrar açılsa da 1992'de kapandı.
Yönettiği filmlerin çoğunda aynı zamanda oyuncu olarak yer alan Alasya, 56 yıllık sanat hayatında 75 filmde rol alırken, 10 filmin senaryo yazarlığını ve 25 filmin ise yönetmenliğini yaptı.
Nişantaşı'nda açtıkları oyunculuk mağazasının batmasının ardından Akpınar ile yollarını ayıran Zeki Alasya, farklı yollara yöneldiklerinde elinin ayağının tutmadığını belirtirken, bir süre oyunculuk hayatından da uzaklaştı.
Sanatçı, yine Akpınar'la kurduğu "Ajans Devekuşu" isimli reklam şirketinden kazandığı birikimini Bedrettin Dalan ile 1990'da kurduğu Demokrat Merkez Parti için kullandı ve genel başkan yardımcısı oldu fakat partinin bir yıl sonra kapanmasının ardından DYP'ye katıldı.
Sinemaya geri dönerek Metin Akpınar'la 13 yıl aranın ardından bir araya gelen Alasya, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1998'de "Devlet Sanatçısı" unvanına layık görüldü.
Alasya, yönetmenliğini Zeki Ökten'in yaptığı 1999 yapımı "Güle Güle" filminde Yıldız Kenter, Eşref Kolçak ve Şükran Güngör'le birlikte rol aldı.
İlk evliliğini Oya Hanım ile yapan ve bu evliliğinden Zeynep adında bir kızı olan Alasya, vefatına kadar devam eden ikinci evliliğini de Jülide Atak ile 2008'de gerçekleştirdi.
Kariyerinin son dönemlerinde daha çok dizilerde görülen ve hayat verdiği karakterlerle özdeşleştirilen Zeki Alasya, uzun yıllar canlandırdığı rollerle bir komedi ustası olarak anıldı. Usta sanatçının beyaz perdeye veda ettiği son film ise 2009 yapımı "Aşk Geliyorum Demez" oldu.
Sanatçı, 2010'da "Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Ödülü" ile 2011'de "30. İstanbul Film Festivali"nden Yaşam Boyu Onur Ödülü aldı.
Karaciğer rahatsızlığı sebebiyle 2 Nisan 2015'te hastaneye kaldırılan sanatçı, 8 Mayıs 2015'te tedavisi devam ederken hayatını kaybetti.
"Tarkan Altın Madalyon" filminde ilk ve son kez kötü adam rolünde yer alan, heykel ve araba koleksiyonları bulunan Metin Akpınar'ın "Benim yarımdı, canım gitti." dediği Zeki Alasya'nın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.