Güncelleme Tarihi:
Esas Duruşta Cinayet
İsmail Saymaz
İletişim Yayınları
Araştırma
Resmi istatistiklere göre 1 Ocak 2002-31 Aralık 2012 arasında 605 askerî personel PKK ile girilen çatışmalarda şehit düşerken, 965’i intihar etti! İçinde bulunduğumuz yılı da dahil ettiğimizde bu sayı 1000’i geçmiş bulunuyor. Yani ‘vatan sana canım feda’ sözü kimi askerler için farklı bir şekilde tezahür ediyor. Son yirmi yılda bir alay asker savaş veya çatışmaya girmeden ya DİSKO adlı disiplin koğuşlarında dövülerek, ya arkadaşının silahı veya ‘şakalaşma’ sonucu vurularak, ya da intihar ederek genç yaşta hayata veda ettiler. Birçoğunun Kürt, Alevi yer yer Gayrimüslim ama tamamının yoksul çocuklarından olması ise kötü bir tesadüf olsa gerek! Bir asteğmenin pimi çekilmiş el bombasını nöbetçi askerin eline sıkıştırdığı hadiseyi hatırlıyoruz... Afyon’da yaşanan mühimmat deposu meselesi hâlâ etraflıca aydınlanmış değil! Bu ve benzeri birçok asker ölümlerini inceliyor İsmail Saymaz, ‘Esas Duruşta Cinayet’ adlı kitabında. Dava tutanaklarını, asker yakınlarının sözlerini, ihmalleri, üstü örtülmeye çalışılan noktaları özetle gerçekte yaşananları aktarıyor. Dİğer bir taraftan ‘zorunlu askerlik’ ile ilgili birçok meseleye de değiniyor. Son zamanların en önemli araştırma kitabı.
Gazetecinin Ölümü
Elçin Poyrazlar
İthaki Yayınları
Roman
Klasik polisiye filmleri ve son dönemin gerilimi zirvede polisiye romanlarını aratmayacak bir kitap ‘Gazetecinin Ölümü’. Bir gazetenin Washington muhabirliğini yapan Selin Uygar’a gecenin bir yarısı, bilinmeyen numaradan bir çağrı gelir. Telefondaki ses tek şey söylemiştir; “Vedat öldü”. Saat farkının bile içinde olduğu birçok soru sorar kahramanımız. Vedat’ın ‘hangi’ Vedat olduğu ve arayanın gizemli kimliği de cabası! Selin Uygar Vedat’ın başına gelenlerin peşine düşerken bir taraftan uluslararası bir siyasi komplonun ortasında bulur kendini. Zira Türkiye-ABD ilişkileri hiç olmadığı kadar sorunludur bu esnada... Yer yer kimi acemiliklerin hissedildiği bir ilk roman, buna rağmen iyi kotarılmış, gerçek birtakım hadiselerle de bağlantı kurabileceğiniz bir polisiye.
Balkıs
Garbis Cancikyan, Haygazun Kalatusyan
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Şiir
“Vezin ve kafiye gibi uyuşturucu unsurlarda bulduğumuz güzelliğin ancak bir temkin mahiyetinde olduğu kanaatındayız. Teşbih, mübalağa gibi birtakım edebi hokkabazlıklar, tekrar ediyoruz şiire bu zararlı zihniyeti getirmişlerdir.” Adeta Garip Üçlüsü’ne ait gibi duran bu satırlar, aynı dönemden iki şaire ait. Garbis Cancikyan ve Haygazun Kalatusyan’ın Balkıs adlı ortak kitaplarının başına yazdıkları önsöz/manifesto bu. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın yayımladığı ‘kayıp şairler’ serisinde bu kez Türk şiirinde bir şeyleri değiştirmeye çalışan iki ‘talihsiz’ Ermeni şair yer alıyor. Garip’i aratmayan usta işi şiirleri ve şairlerin hikâyesini birlikte okuyacaksınız.
Arda Turan - Bayrampaşa’nın Dâhisi
Juan E. Rodriguez Garrido
Çev.: Özgür Sancar
Altın Kitaplar
Portre
Futbol yaşantısı Bayrampaşa’dan Madrid’e uzanan, televizyon spikerlerine attığı gol sonrası “çocuğumuz attı” dedirten, dünyanın önde gelen futbol otoritelerinin söz birliği etmişçesine takdirini kazanan, Brezilya’da düzenlenen Dünya Kupası’na gidemeyişimize en çok onun adına üzüldüğümüz Arda Turan’ın son birkaç yıllık peri masalı gibi hikâyesi bu! Peki, daha otuz yaşında bile olmayan bir adamın hikâyesi neden yazılır? Bunun cevabı İspanyol taraftarların başlattığı Ardaturanizmo’da ve Juan E. Rodriguez Garrido’nun kaleme aldığı ‘Arda Turan-Bayrampaşa’nın Dâhisi’ kitabında yer alıyor.
Beyin Nasıl Okur?
Stanislas Dehaene
Çev.: Ozan Karakaş
Alfa Yayınları
Bilim / İnceleme
Çok önemli bir dikkatle konuya giriyor Stanislas Deheane. Okuma eylemi o kadar kanıksanmıştır ki bunun ne kadar müthiş bir beceri olduğunu unuturuz, diyor. Haklı da. Beyaz bir kâğıt üzerine yazılmış, binlerce yıl öncesinden kalma birtakım işaretleri nasıl okuyor, anlıyor, ne anlama geldiğini biliyor, çoğu zaman anlatılanı hissedebiliyoruz? Fransız nörobilimci Stanislas Deheane, bu soruları sorarak, yıllara yayılan çalışmaların sonucunda beynin bunu nasıl başardığını anlatıyor. Hem de bir bilim kitabından çok, bir roman gibi...