Güncelleme Tarihi:
Kapıdağ eteklerinde kurulan Kyzikos Antik Kenti'nde kazılara, 2 Temmuz'da Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Koçhan başkanlığındaki ekip tarafından yeniden başlandı. Kazı ekibi, adını Roma imparatoru Hadrian'dan alan tapınakta çalışmalarını sürdürüyor.
Uzunluğunun 116 metre, genişliğinin ise 62 metre olduğu tahmin edilen tapınağın, Efes Artemis ve Didim Apollon tapınakları kadar büyük olduğu belirtiliyor.
Koçhan, kazıya Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin destek verdiğini söyledi.
Tapınağın kabartma kuşağının 1,60 metreden fazla, sütun başlıklarının ise 2,49 metre boyunda olduğunu belirten Koçhan, bunların emsalleri arasında en yükseklerinden olduğunu anlattı.
"Gemiciler kentleri dağlardan tanır ama sizin kent tapınaktan tanınıyor"
Büyük ihtimalle tapınağın yapımının tamamlanamadığı bilgisini veren Koçhan, şunları kaydetti:"Tapınağın hemen kuzeyinde büyük olasılıkla bir agora vardı. 166 yılında filozof Aristides bu agorada bir konuşma yapıyor ve şöyle diyor, 'Öylesine büyük bir tapınak yapmışsınız ki dağların yerini tutmuş. Gemiciler kentleri dağlardan tanır ama sizin kent tapınaktan tanınıyor.' Gerçekten tapınak muhteşem bir yapıya sahip. Tapınakta bulunan bezemeler kırmızı, mavi ve altın yaldızla boyanmış. Burada yaptığımız kazılarda, kabartma kuşağına ait baş kısımları bulduk ve bir kadına ait olan başın saçlarında da altın yaldızlı boya ile karşılaştık. Korinth düzeninde, çift sıra sütunlu tapınağın dışa gelen sütunlarının başlıkları da altın yaldızla boyanmış. Buranın çatı kiremitleri mermerden yapılmış. Böylesine anıtsal bir yapı ama en önemli talihsizliği, sık depremlerden zarar görmüş olması. Bölge 1085'te Selçukluların egemenliğine giriyor, bu dönemde artık İstanbul öne çıkmaya başlıyor. Kyzikos'ta limanlar zamanla kapanıyor, kent eski önemini yitirmeye başlıyor. Bu nedenle de burada çöküş başlıyor."
Tapınağın ölçüleri de belirlendi
Prof. Dr. Koçhan, geçen yıl tapınağın kuzeybatı köşesini bulduklarını, böylece genişliğini belirleyebildiklerini aktardı.
Hadrian Tapınağı'nda buldukları parçaların genelde kabartma kuşağına ait olduğunu bildiren Koçhan, "Tapınağa ait heykeltıraşlık eserlerini hep parçalar halinde buluyoruz çünkü burası yüzlerce yıl kireç ocağı olarak kullanıldığından malzemeyi kırmışlar, bir kısmını kireç yapmışlar. Biz de onlardan artan kısımları bulabiliyoruz. Bu yıl da kabartma kuşağına ait bazı parçalar çıkardık. Kalkanlı bir figürün gövde kısmı, figürlerin baş, kol kısımlarına ait parçaları bulduk." diye konuştu.
Koçhan, en önemli buluntularından birinin, 2013'te gün ışığına çıkardıkları sütun başlığı olduğunu vurguladı.
Tapınağın ölçülerini tam olarak belirlemelerinin de önemli bir bulgu olduğuna değinen Koçhan, "Buna göre en azından çizim ölçeğinde de olsa tapınağın bu yıl yeniden kurma denemesini yapabileceğiz." dedi.
Geçmişi milattan önce 5000'li yıllara uzanan Kyzikos'un en eski kavminin, Dolionlar olduğu biliniyor. Milattan önce 1200'lerde Ege ve Balkanlar'dan göç eden bazı kavimlerin yerleştiği bölge, bir süre İyonya şehirlerinin en önemlilerinden Miletos'un kolonisi olarak varlığını sürdürdü.
Kyzikos, bağlı bulunduğu zengin Lidya devletinin milattan önce 546'da yıkılmasıyla Pers egemenliğine geçti. Milattan önce 364'te bağımsızlığını kazanan Kyzikos, 334 yılında Büyük İskender'in Persler'i yenmesiyle Makedonyalıların egemenliği altına girdi.
Son olarak Romalıların eline geçen bölge, 300'lü yıllarda önemini yitirmeye başladı. 7-8'nci yüzyıllarda iki depremde büyük zarar gören Kyzikos, 1063'teki depremde neredeyse yerle bir oldu.