Güncelleme Tarihi:
Geçen yıl ‘Miş Miş’ ile büyük bir popülerliğe ulaştı Simge (Sağın) ama yeni bir isim değil aslında. ‘Yeni Çıktı’ adlı ilk çalışması (ya da altı şarkılık mini albümü) 2011 yılında yayımlanmıştı. Pek ilgi çekmedi. Şarkılar fena değildi ama nafile; olmayınca olmuyor. Olmadı. 2014 yılında ‘Bip Bip’ geldi. Bu tek şarkı, bir evvelki mini albüme göre daha fazla ses getirdi. Ama asıl her şeyi, her yeri yakıp/yıkacak olan, bir sonraki yıl, 2015’te çıkacak olan ‘Miş Miş’ti. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu şarkıcının sahne üzerindeki tecrübesi de gayet iyi. Zeynep Dizdar’a vokal yaparak başlıyor işe; sonra da Gülşen, Yaşar ve Serdar Ortaç dahil, epeyce ünlü ismin arkasında tecrübe kazanıyor. Belki onlarla da çalıştığından, belki hem bu hem de gönlünden geçen şarkıların böyle olmasından dolayı, Simge’nin kendisine Zeynep Dizdar ve Gülşen’i örnek aldığı söylenebilir. Gayet enerjik pop şarkılarını seçiyor, onları seslendiriyor. Sonuç da ortada. Simge günümüzün yıldızlarından biri.
HADİ ONA BAK
Yeni şarkısı ‘Kamera’, dünya çapında ünlü Hintli müzisyen Pritam Chakraborty’nin bir şarkısı. Tam da Simge’ye uygun bir yapısı var. Hem hızlı hem de iniş/çıkışları, manevraları zengin. Simge de içinde gayet iyi ve sağlam kulaçlar atmış. Şarkının Türkçe sözlerinin altında ise tam dört isim var: Alper Narman, Sezen Aksu, Onurr ve Ghost Writer. Şarkı sözleri kısacık aslında; herhalde, birer/ikişer dize düştü her birinin payına. Hayalet Yazar’a (iyi bir nickname değil bu, hele hele bir ya da bir buçuk dizeye amin demişken) neden ihtiyaç duyulduğu ise belirsiz. Tam bir mal bulmuşluk.
Kamera, Simge, DMC/ 5 üzerinden 3 yıldız
Şarkının klibi şimdiden milyonlarca tıklanmış. Mümkündür. Bütün zamanların tıklanma rekorlarını da kırabilir çünkü içinde ne ararsanız var. Bedran Güzel’in yönettiği klip, İtalyan korku filmleri yönetmeni Dario Argento’nun (yapmadı ama) 50’lerde yapabileceği türden ve korkutmaktan çok güldüren sahnelerle açılıyor. Sonrası, biraz Erol Büyükburç’un 60 sonlarındaki Ay dekorlu gazino sahnesi, biraz Ed Wood’un tencere/tavalı uzay atmosferi. Biraz da yanlış anlaşılmış (ya da görülmüş) Pierre ve Gilles’in ilkokul seviyesinde örnek alınışı. Başımıza gelmiş en büyük belalardan ‘selfie’ bile var. O kadar her şey birden.
Şarkı iyi, klibi tuhaf. Farkeder mi? Hayır. Milyonlarca kere seyredilmiş bile. ‘En milyonlarca rekorlar’ da onun olacak.
YOK YA!, MELBREEZE, ÜNLEMİN DAYANILMAZ ÇEKİCİLİĞİ/ 5 üzerinden 3 yıldız
Melbreeze Amerika’dan bombalamayı sürdürüyor. Ayla Dikmen’in yeğeni Meltem Çelebioğlu yerleştiği Los Angeles’ta, stüdyodan hiç çıkmıyor gibi. Etrafına topladığı (Scott Kinsey, Jimmy Haslip, Gary Novak, Arto Tunçboyacıyan başta olmak üzere) çok kıymetli müzisyenlerle, durmadan çalışıyor, deniyor ve yayımlıyor. Yeni EP’sinde, ünlemli üç Türkçe şarkı (‘O Biçim!’, ‘Şakkadana!’, ‘Vay Hayvan Vay!’ -Fikret Kızılok’un ‘Why High One Why’ı ile alakası yok) ve üçünün birer remix’i mevcut. Üç şarkının üçü de (remix’leriyle birlikte) oldukça iyi. Biz bunları dinlerken tabii, çalışkan Melbreeze çoktan bir sonraki albümünü de tamamlamış ya da tamamlamak üzeredir. Beş albümünün beşi de CD olarak yayımlanmıştı. Ama bu son EP sadece iTunes’ta mevcut.
KANUN NAMINA, AHMET BARAN, AHENK, ENDÜLÜS DALGALARI/ 5 üzerinden 4 yıldız
Kanun sanatçısı Ahmet Baran, güzel bir isim seçmiş albümü için: ‘Kanun Namına’. Nurhat ile Burç Şensesli, Bilgin Canaz, Eray İnal, Burak Çakır ve Soner Özer’in enstrüman desteği ile yapılmış albümün başrolünde kanun var elbette. Baran enstrümanına hakim ve bu büyülü ve coşkulu enstrümanı, geleneksel yolların dışında da konuşturuyor. Yalçın Tura’dan ‘Dalgaların Oyunu’, Göksel Baktagir’den ‘Endülüs’ de var, Francis Lai’dan ‘Love Story’ de, kanunun çiçek/çiçek, nota/nota döşediği, hayat coşkusu dolu bir bahçeye benzer bu albümde.