Güncelleme Tarihi:
Tiyatroya merakı ve bir arkadaşının tavsiyesi üzerine kurslara katılan eczacı teknisyeni Halil Dağ, kendisini geliştirdiği bu alanda sosyal sorumluluk projesi başlatmaya karar verdi.
Tek kişilik oyunuyla köyleri gezerek çocukların yüreğine dokunmaya başlayan Dağ, daha fazla çocuğa ulaşmak için 2017'de sosyal medya üzerinden ekip arkadaşları bulmaya çalıştı.
Kısa sürede sosyal sorumluluk projesine katılmak isteyen ve tiyatroya yatkın kişilerle tanışan Dağ, eczacı teknisyeni, hemşire, fabrika işçisi ve üniversite öğrencilerinden oluşan 15 kişilik ekiple "Göbeklitepe Kültür ve Sanat Tiyatrosu"nu kurdu.
Tamamen gönüllülerden oluşan ekip, hazırladıkları müzikli ve danslı çocuk oyunlarının perdelerini, dezavantajlı bölgelerde tiyatroyla tanışmamış çocuklar için açmaya başladı.
Kimi zaman köy meydanında kimi zaman okulda ya da köy odalarında hazırladıkları sahnede oyunlarını sergileyen gönüllü tiyatrocular, çocukların gönlünde taht kuruyor.
"Amacımız kırsaldaki çocukların mutlu olması"
Projeye öncülük eden Halil Dağ,yaptığı açıklamada, kırsal bölgelerde yaşayan çocuklar için bir eksiklik olduğunu fark ettikten sonra bu alanda sosyal sorumluluk projesi başlatmaya karar verdiğini söyledi. Köyleri gezerek buradaki çocuklar için hazırladıkları oyunları sahnelediklerini anlatan Dağ, "Amacımız kırsaldaki çocukların mutlu olması, onların sosyal aktivitelerle bir araya gelmesine vesile olmak. Çok şükür 2016'dan bu yana kendi imkanımızla yapmaya çalışıyoruz. Ortaya çıkan netice bizi mutlu ve motive ediyor. Bundan sonraki süreçte daha kapsamlı şeyler yapmayı, daha fazla köye gitmeyi istiyoruz." dedi.
Dağ, imkanları ölçüsünde her ay iki köye gitmeye çalıştıklarını, şu ana kadar 30'un üzerinde köyde oyunlarını sahneleme imkanı bulduklarını belirterek, şunları kaydetti: "Şu an herhangi bir kurumdan destek almıyoruz. Oyunumuzu sosyal medyadan gören hocalarımız bize materyal anlamda destekte bulunuyor. Köye giderken hikaye ve boyama kitabı, boya kalemi, balon gibi çocukları eğlendirecek malzemeler alamadığımız zamanlarda, bu noktada bize destek veriyorlar. Finansmanı tamamen kendi cebimizden karşılıyoruz. Bazen programa gittiğimiz yerden ulaşım desteği sağlayan hocalarımız oluyor. Okulun öğretmeni, köyün muhtarı, oyun oynayacağımız yerdeki insanlar bize ulaşım desteği sağlıyor."
"Zevk alarak yapıyorum"
Gönüllülerden Muhammet Furkan Çimen ise ekiple kırsaldaki çocuklar için bir şeyler yapma imkanı bulduğu için mutlu olduğunu söyledi.
Sahneledikleri oyun sırasında çocukların gözlerindeki ışıltı ve mutluluğu gördüğü zaman tarifsiz bir duygu yaşadığını dile getiren Çimen, "Maddi amaç ve çıkar gütmeden elimizden geldiği kadar çocuklarla çok güzel zaman geçiriyoruz. Bu projeden çok memnunuz. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kırsal kesimlerde bu tip projelerin yaygınlaştırılıp dezavantajlı çocuklara avantajlı bir şekilde yansıtılması taraftarıyım. Çok zevk alarak yaptığım bir iş." diye konuştu.
"Ben de tiyatrocu olacağım"
Sarınca köyünde oturan 9 yaşındaki 3. sınıf öğrencisi Hayati Çeken, "İlk kez köyümüze tiyatro geldi ve ilk kez tiyatro oyunu izledim. Çok güzel ve çok mutlu oldum. Büyünce ben de tiyatrocu olacağım, diğer köylere gidip öğrencileri eğlendireceğim." dedi.
10 yaşındaki 4. sınıf öğrencisi Gülten Tuna da ilk kez izlediği tiyatro oyununda özellikle Nasreddin hoca karakterini çok beğendiğini söyledi. Öğrencilerden Hayrunisha Çeken (10) ise ilk kez tiyatro oyunu izlediğini belirterek, "Hem kendi hem arkadaşlarım adına çok mutluyum, çok teşekkür ederim. Nasreddin hoca ve İbiş'i çok beğendim." ifadelerini kullandı.