God Is An Astronaut: 'Neden bu kadar seviliyoruz, bilmiyoruz'

Türkiye’de daha önce dört konser verdiniz. Bizdeki bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
-Dürüst olmak gerekirse Türkiye’de neden bu denli geniş bir hayran kitlesine sahip olduğumuzu tam olarak anlamış değiliz. İstanbul’da ilk konserimizi ücretsiz bir festivalde; 2007’de ‘Barışarock’ta gerçekleştirmiştik. Sanıyorum orada birçok müziksevere ulaştık. Ayrıca Türk hayranlarımızla her zaman bağlantı halinde olduk. Kendileriyle sık sık mesajlaşıyoruz.

Son albümünüz ‘Helios/Erebus’tan, 2015 yıl sonu değerlendirmelerinde müzik eleştirmenleri övgüyle söz etti. Tüm diskografiyi düşündüğünde sence bu albümün ayrıştırıcı özelliği nedir?
-Sound bir miktar daha ‘karanlık’ sanırım. Bu albümde belirgin biçimde progresif rock ve heavy metal unsurlar öne çıkıyor. Sakin ve ‘ambient’ yaklaşımımızla metalci yanımız arasında bir alışveriş var ve galiba bu albümde ‘sertlik’ kazandı. Albümün hayranlarımız tarafından ‘farklı’ algılanmasının temel sebebi bu.

‘Post rock’ olarak kategorize edilmekten hoşnut musunuz? Yaptığınız müzik gerçekten ‘rock’tan sonra gelen’ bir şey mi sence?
-‘Post rock’ ne demektir, inan onu bile bilmiyorum. Bu şekilde anılan o kadar çok grup var ki ortak paydaları nedir anlamakta güçlük çekiyorum. Özetle biz de ‘post rock’ kategorisi içindeyiz ama sound’umuzun çok farklı olduğunu düşünüyorum.

İlle de enstrümantal olmak mı gerekiyor mesela?
-Enstrümantal müziğin klişeler içinde kaybolması, ilhamını da kaybetmesi anlamına gelir ki, bunu çok tehlikeli buluyorum. Her tür içinde olduğu gibi bizim kulvarımızda da iyi müzik yapanlar ve yapmayanlar var.

Son olarak Türkiye’deki hayranlarınız için bir konser öncesi mesajı alalım...
-Sizi tekrar görecek olmaktan çok mutluyuz! İki yıl önce garajistanbul’da verdiğimiz İstanbul konserinde henüz yayımlanmamışken son albümden bir şarkı çalmıştık. Şimdi ‘Helios/Erebus’tan bol bol çalacağız. Tabii eski albümleri de unutmayacağız. Yarın akşam Küçükçiftlik Park’ta görüşmek üzere!