Funda Mentaloğlu: Çocuklarınıza yasak koymayın sonra küfürlü kitap yazıyorlar

Kitabın ne kadarı kurgu?
Yüzde yüz benim hayatım. Aynı zamanda Türkiye’de yaşanan, şu an 30’lu yaşlarda olan bir burjuva kesim var, onların yaşamları. Yalnız burada bahsettiğim burjuvanın zenginlikle ilgisi yok. Varoş olmakla değil, İstanbullu olmakla ilgisi var. Bu dünyada yalnız olduğumuzu sanıyorduk ama Funda ortaya çıktığı zaman “Aa yalnız değilmişiz” demeye başladı kızlar.

Her İstanbullu Funda’nın yaşadığı gibi mi yaşıyor sizce?
Onun kaynağı özgürlük. Özgürlüğün kaynağı da samimiyet. Büyük evler, yatlar, istediğim yere seyahat etme özgürlüğü.. Hiçbirini düşünmedim hayatım boyunca... Tüm arkadaşlarım beni samimi bir ilişkimiz olduğu için ağırladılar.

Bir ara Elizabeth Bozkurt kimliğiyle modellik yapıyordunuz, hatta bir güzellik yarışmasında birinciliğiniz var... Şahsen modellik yaptığınız döneme ait karelerle şu anki imajı hiç bağdaştıramadım...
İlk kitabım ‘S.ktirgitli Aşklar’ o dönemi, yani 19-31 arasını anlatıyor. ‘AMK Aşklar’ 31-36 arasını... Değişime inanıyorum. Bir-iki sene içinde farklı biri olmak istiyorum. Dış görünüşümde de sürekli bir değişim olsa da, içim aynı. O yüzden yaptığım hiçbir şey ailemi şaşırtmıyor.

“Annenden çekiniyorsun da bu dünyanın en eski kaşarı annelerimiz” tarzı cümlelere tepki göstermediler mi?
Yazmak, yaptığım en masum şey onlar için. En azından gözlerinin önündeyim.

Kitabın hayli ‘maço’ bir dili var. Hatta sokak çocuğu gibi neredeyse... Aşırı erkek ağzıyla yazılmış.
Çünkü ben sokak çocuğuyum. Sokaklar benim, dünyaya aidim ben. Olaya derin bakmaya çalışıyorum. Bizim dağlı ailemizde erkekler besmele gibi küfrederler, kadınların ise küfretmesi yasaktır. Bundan şu sonuç çıkıyor, yasak koymayın çocuklarınıza, sonra küfürlü kitap yazıyorlar!

Yasaklara gelirsek: Uyuşturucu konusunda da farklı deneyimler var..
Oraları kurgu. Önümüzdeki kitapta uyuşturucu konularına daha sert gireceğim.

Serinin üçüncü kitabı mı geliyor?
Serinin üçüncü, benim ise dördüncü...Funda Mentaloğlu adıyla iki kitap çıkardım. Biri best-seller oldu. Zaten diğeri de yeni çıktı. Ama kendi adımla yani Zehra Serap Azbay adıyla ‘Nazifa’ adlı bir kitap çıkardım, tarihi bir romandı, ilk 10’a bile giremedi.

Şuraya oturduğumuzdan beri üç kimliğinizi öğrendim. Model Elizabeth Bozkurt, tarihi roman yazarı Serap Azbay ve son olarak Funda Mentaloğlu... Nedir bu sürekli ‘kadın yaratma’ hali?
O Funda’nın hikâyesiydi, bir önceki başka bir kadının... Şimdi ise farklı bir kadının hikâyesine başlayacağım ve ona dönüşeceğim. İçimde birden fazla kadın var. Hepimizde birden fazla kadın var. Yeter ki dinlemeyi öğren. Sal gitsin ya, deli misin abi? Bırak içindeki k..tak konuşsun, çok eğlenceli!

İçimizdeki k..tak derken... Kitapta daha kibarca ifade etmem gerekirse, ‘kadınlar bacak aralarıyla düşünürler’ gibi bir ibare var...
Yalan mı? Regl olduğunuz zamanlara bakın, hayatınızdaki en sert kararları vermişsinizdir. Mesela işyerinden ayrılmak istiyordum ama hep bir şey beni engelliyordu. Yine regl olmaya yakın bir zamanda hem işten çıktım hem de hayatımdaki tüm insanları çıkardım. ‘Kök çakrası’nın gücü işte bu.