Güncelleme Tarihi:
◊ Yeni çalışmanız hayırlı olsun. Nasıl bir ikili doğdu bu filmde?
- Çağlar Çorumlu: Bence gayet iyiyiz. Büşra zor bir kız ama... BKM’de namını duymuştum zaten. Biraz mesafeliydik. Kaprislidir, çay içer, su içer. Lüks istekleri vardır dediler (gülüyor).
- Büşra Pekin: Sette çay istiyorum, su istiyorum... Karavan falan getiriyorlar. Beni böyle basit şeylerle kandıramazlar tabii (gülüyor).
- Çağlar Çorumlu: Geç de tanıştık. “Tatlım Tatlım” filminde tanıdık birbirimizi. O bir tür girizgah gibi oldu.
◊ “Tatlım Tatlım”ın peşi sıra mı çekildi Kolonya Cumhuriyeti?
- Çağlar Çorumlu: Evet, bir ay sonra başladık çekimlerine...
ÇEKİME 10 GÜN KALA EKİBE DAHİL OLDUM
◊ Kimlerle çalıştınız?
- Çağlar Çorumlu: “Güldür Güldür”ün 6 kişilik bir senaryo ekibi var. Murat Kepez de editörlüğünü yapıyor. İş için Bodrum’a gidiyor ve orada “Hadi bir film yazalım” diyorlar. Necati Akpınar’la da konuşunca iş ciddiye biniyor. Minik bir belde ülke olsa nasıl komiklikler yaşanır düşüncesinden yola çıkmışlar, sonuç “Kolonya Cumhuriyeti” işte...
◊ Bu filmde yer almaya nasıl karar verdiniz?
- Çağlar Çorumlu: Kendi adıma, fazlasıyla riskli bir proje olduğu için kabul ettim.
◊ Nasıl yani?
- Çağlar Çorumlu: Bir ütopya ve hayal dünyası var. Murat’ı (Kepez) tanımasam işim zordu. Ama onu tanıdığım için ne anlatmak istediklerini senaryoyu okur oku-maz anladım. Başka yönetmenler çekseydi de zorlanabilirdik. Aynı dili konuşacağımız belliydi. Cesur bir film oldu.
- Büşra Pekin: Çağlar’ın sözlerinin altına ben de imzamı atarım. Tek fark, ben Kepez’lerle ilk defa bu proje sayesinde bir araya geldim. Fakat kalemlerini çok sevdim. Güven verdiler bana. Bu filmin varlığından “Tatlım Tatlım” döneminde Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar bahsetmişti. O sırada elimde başka bir proje vardı, “Denk getiremiyoruz” dedik, vazgeçtik. Meğer bahsettikleri “Kolonya Cumhuriyeti”ymiş.
◊ Ne değişti de ekibe katılabildiniz?
- Bir zaman sonra Necati (Akpınar) abiden telefon geldi. “Son zamanlarda okuduğum en komik senaryo. Büşra seni istiyoruz. Zamanı da uyduruyoruz” dedi. Kahkahalarla okudum senaryoyu. Dayanamadım, aynı akşam ikinci defa okudum. Sete girmeye 10 gün kala bu kadar oyuncaklı bir role evet demek riskti.
SiYASETÇiLERiN DE BASiT HAYATLARI VAR
◊ “Kolonya Cumhuriyeti”nin koordinatları tam olarak nereye düşüyor?
- Çağlar Çorumlu: Bir sahil kasabası. Türkiye değil, dünyanın herhangi bir yerinde ütopik bir beldenin ütopik bir bölgesi. Yarımada. Akla hayale gelmeyecek şeyler oluyor orada... Çünkü yazarlarımız bir masal dünyası yarattı. Bir varmış bir yokmuş, Dikburun diye bir yer varmış diye başlanabilir anlatmaya... Biz de seyirciyi bu masala inandırmaya çalışacağız. Çok küçük insanların çok büyük egolarından ortaya çıkan trajikomik durumları aktaracağız.
◊ Kim bu Peker Mengen?
- Çağlar Çorumlu: 5 bin nüfuslu bir belediyenin başkanlığına adayken bir anda kendini Amerika ile savaş halinde buluyor. Elinde bir çakmağı bir de Osmanlı’dan kalma topları var. Fedakar, elinden gelse ülkesi için her şeyi yapacak ama vizyon yok, çap yok, etrafında adam yok. Kendi evinde deplasmanda, bahtsız bedevi bir adam. Kendince bir karizması var ama vizyonu ve dünyası küçük.
◊ Büşra Pekin’in canlandırdığı Mualla karakteri burada mı devreye giriyor?
- Büşra Pekin: Peker’in Amerika başkanı ile birebir hukuku var. Başkan Ajan Smith’i görevlendiriyor. Ülkenin içine sızmak için tipini değiştirerek Mualla oluyor. Çok zekice kurgulanmış bir karakter ve yaptıkları amaca hizmet ediyor.
◊ Peker Mengen, nasıl ikna oluyor Mualla’ya?
- Çağlar Çorumlu: Halk First Lady’sini yarışmayla seçiyor Finale Mualla ile Buse kalıyor. Bir şekilde Mualla birinciliği alıyor. Orada kıyıyorlar nikahı. Sonra da meylediyor ona.
- Büşra Pekin: İyi bir First Lady kesinlikle. Gerek konuşması gerek hitabı olsun (gülüyor)...
◊ Filmde güleceğiz, peki cebimizde neyle döneceğiz?
- Çağlar Çorumlu: Biletiniz olabilir (gülüyor). Siyaset ya da siyasetçiler de bizim gibi insanlar, onların da basit hayatları ve insani değerleri var. İster kişi olarak ister ülke olarak bir arada davranırsanız, dünyayı daha eğlenceli, daha yaşanır hale getirebilirsiniz. Siyah var ama beyaz da var demek istiyoruz biz.
iLK KEZ BiR FiLME ÇiRKiN GiRiP GÜZEL ÇIKTIM
◊ Neden neredeyse tüm filmlerinizde “çirkin” oluyorsunuz?
- Büşra Pekin: Talihsizlik (gülüyor)... Ama ilk kez bir filme çirkin sokup güzel çıkardılar beni. Tarihte bir ilktir bu. Teşekkür ediyorum senaryo ekibine. Şaka bir yana, ben rol neyi gerektiriyorsa onu yapıyorum. Seviyorum yüzümle oynamayı, kendimi değiştirmeyi. Oynarken nasıl göründüğümün bir önemi yok. Amacına hizmet ediyorsa mutlu oluyorum.
- Çağlar Çorumlu: Oyunculuk kusur oynamaktır. Eğlenceli roller her zaman denk gelmiyor.
UÇURUMUN KENARINDA SAVRULARAK GİDİYORDUK
◊ Çekimler sırasında “Yeter artık hocam” dediğiniz anlar oldu mu?
- Çağlar Çorumlu: Üstümde kıyafetlerle denize girdim, can yeleğiyle yüzdüm, muz tepesinden atladım, düştüm. Bir sahne daha olsa tamam diyecektim gerçekten. Bizi darmadağın ettiler.
- Büşra Pekin: Çağlar’ın inip çıkmadığı tepe, kalmadı yani. Çok aksiyonlu bir çekimdi.
- Çağlar Çorumlu: Paraşüte bindirdiler. Tutamadılar duvara giriyordum.
◊ Sigortanız var mıydı?
- Çağlar Çorumlu: Önceden yapmışlar. Bir sahnede offroad aracının çektiği Şahin’deydik. 5 kişiyiz ve araba uçurum kenarından savrularak gidiyor düşün. Şükür kazasız atlattık.
SİNEMADA FİLM YAĞMURU /SİNEFİL