Güncelleme Tarihi:
BİR ULUSUN DOĞUŞU
Sundance Film Festivali’nden büyük ödül kazandıktan sonra ünü kulaktan kulağa yayılan ve Amerika tarihinin yüz karalarından kölelik meselesini masaya yatıran Bir Ulusun Doğuşu / The Birth of A Nation, geçtiğimiz yılki Filmekimi’nin de gözdelerindendi. 19. yüzyıl Virginia’sında gezici bir rahibin, siyahilerin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir lidere dönüşmesini anlatan bu duygu yüklü film, izleyicisini etkilemeyi başarıyor.
AĞ
Türkiye’deki festival takipçilerinin yakından tanıdığı Güney Koreli usta yönetmen Kim Ki Duk’un imzasını taşıyan son film olan Ağ / The Net, Kuzey ve Güney Kore’yi birbirinden ayıran nehirde balık tutarken sürüklenerek Güney Kore’ye varan ve burada sert sorgulamalara maruz kalan Kuzey Koreli bir balıkçının hikayesini anlatıyor. Ağ, sıcak ve insani hikayelerin başarılı anlatıcısı Kim Ki-Duk’un son dönemde çektiği belki de en etkileyici film.
CANAVARIN ÇAĞRISI
Önceki yıl Filmekimi’nin en çok mendil ıslattıran filmi olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimiz Canavarın Çağrısı / A Monster Calls, ölümcül bir hastalıkla cebelleşen annesine veda etmeye çalışan küçük bir erkek çocuğunun, hüzünlü kabulleniş öyküsünü, sinemanın dilini ustaca kullanarak anlatıyor. Başarılı görsel efektleriyle de bolca ödülün sahibi olan J.A. Bayona imzalı bu sarsıcı film, yaratıcı anlatımı ve başarılı oyuncu performanslarıyla da büyülüyor.
KAPTAN FANTASTİK
Yakın dönem Amerikan bağımsız sinemasından çıkan en sevimli ve etkileyici filmlerden olan Kaptan Fantastik / Captain Fantastic, dünya prömiyerini gerçekleştirdiği Sundance Film Festivali’nin ardından Cannes’dan Oscar’lara uzanan uzun ve bol ödüllü bir yolculuğa çıkmıştı. Geçen yılki Filmekimi’nin biletleri en hızlı tükenen filmlerinden olan bu duygu yüklü aile filminin başrolünde Viggo Mortensen ise tek kelimeyle parlıyor.
FRANTZ
Şu sıralar Tutku Oyunu / L’Amant Double filmiyle sinemalarımızda arzı endam eden başarılı Fransız yönetmen Francois Ozon’un, Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışan bir önceki Frantz, 2. Dünya Savaşı’nda ölen bir Alman askerinin ailesini ziyarete gelen esrarengiz Fransız misafirin değiştirdiği hayatları takip ediyor. Ozon’un siyah-beyaz çektiği bu muazzam melodrama, yönetmenin son yıllardaki en iyi filmi olduğu rahatlıkla söylenebilir.
KARDA BİR BEYAZ KUŞ
Amerikan bağımsız sinemasının nevi şahsına münhasır isimlerinden ve Türkiye’deki sinemaseverlerin İstanbul Film Festivali ve Filmekimi’nden tanıdığı Gregg Araki’nin sarsıcı dramlarından biri olan Karda Bir Beyaz Kuş / White Bird in A Blizzard, annesinin ölümünün ardından huzuru bulamayan ergenlik dönemindeki bir kızın arayışını konu ediyor. Son dönemin yetenekli kadın oyuncularından Shailene Woodley ile güzel oyuncu Eva Green ise başrollerde.
BEYAZ BANT
Dünya sinemasının en önemli birkaç yönetmeninden biri olan Avusturyalı Michael Haneke’nin 2. Dünya Savaşı’nın gölgesinde bir suç dramına soyunduğu Beyaz Bant / The White Ribbon, Cannes Film Festivali’nden Altın Palmiye kazandıktan sonra iki dalda Oscar’a da aday olmuştu. Haneke’nin siyah beyaz çektiği ve kamerasını bir kasaba dolusu insanın arasında gezdirdiği bu mükemmel başyapıtı, şimdiden sinema tarihinin en iyilerinden biri sayılıyor.
PARİS, SENİ SEVİYORUM
Coen Kardeşler’den Alfonso Cuaron’a, Tom Tykwer’den Gus Van Sant’a, Walter Salles’ten Wes Craven’a dünyanın dört bir yanından 22 usta yönetmenin kısa filmlerinden oluşan ve Paris’e yazılmış bir aşk mektubunu andıran Paris, Seni Seviyorum / Paris, Je’taime, birbirinden bağımsız hikayeleri tek bir şehrin sokaklarında kesiştiriyor. Filmekimi’nde biletleri çıktığı gün tükenen bu hit film, daha sonra New York ve Rio şehirleriyle de devam projelerine kavuşmuştu.
JULIA OLMAK
Mephisto, Colonel Redl ve Sunshine gibi başyapıtlarıyla dünya sinemasının saygın yönetmenleri arasına giren Macar sinemacı Istvan Szabo’nun Taraf Tutmak / Taking Sides ve (Blu TV arşivinde yer alan bir diğer filmi) Kapı / The Door filmleri gibi Türkiye prömiyerini Filmekimi’nde yapan Julia Olmak / Being Julia filmi, izleyicisini 1930’larda Londra sahnelerine götürüyor. Kalabalık oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film, başroldeki Annette Bening’e Oscar adaylığı ve Altın Küre ödülü getirmişti.
KELEBEK VE DALGIÇ
Geçirdiği kaza sonucu sol gözü dışında tüm vücudu felç olan Elle dergisi genel yayın yönetmeni Jean-Dominique Bauby’nin gerçek yaşamöyküsüne dayanan ve yönetmen Julian Schnabel’e Cannes’dan En İyi Yönetmen ödülü getiren Kelebek ve Dalgıç / The Diving Bell and the Butterfly, sinema tarihinin en etkileyici dramları arasında şimdiden yerini almış bir klasik. 4 dalda Oscar adaylığı, 2 dalda ise Altın Küre ödülü kazanan filmin başrolünde Mathieu Amalric de unutulmaz bir performansa imza atıyor.