Güncelleme Tarihi:
Bu yıl 7 - 29 Kasım tarihleri arasında 15'incisi düzenlenecek Antalya Piyano Festivali'nde Fazıl Say'ın genel sanat yönetmenliğini yapıp yapmayacağı tartışma konusu olmuştu.
Antalya Büyükşehir Başkanı görevine AK Partili Menderes Türel'in seçilmesinden sonra piyanist ve besteci Fazıl Say, festivalde görev almayacağını açıklamıştı. Fazıl Say’ı ikna etme çalışmaları devam ederken Hıncal Uluç, dünkü köşe yazısında festivalin organizatörü Kadir Dursun’a seslenerek “Gerçeği açıkla Kadir” yazdı.
Bu yazı üzerine yayınladığı makale ile tartışmaya dahil olan Fazıl Say, “Menderes ile oturulmuş bir rakı masasında "Gürer direktör olsun, Hıncal da basın danışmanı olsun" diye kendi kendinize kararlar alıyorsunuz’ yazdı.
İşte Fazıl Say’ın konuyla ilgili kaleme aldığı o makalenin tamamı;
Antalya'daki gerçek ne?
( Piyano Festivaline bile kirli bir siyaset bulaştıranlar üzerine)
Dostlar;
Kadir Dursun ve ben Antalya'daki Festivalimizden ayrıldıktan sonra, bu konuyla ilişkin birçok şey deniyor elbet. Önemli olan yanlış bir şey denmesin, bu konu, Türkiye'nin bir kentinde bir aydınlanma projesiydi aslında, sizi sıkmış olmasın, ama yanlış bir not da tarihe düşmesin isterim.
Sizi sıkmak istemiyorum bu konuyu uzatıp. Ama taşlar yerine otursun, gerçekleri bilin,
ben notumu düşeyim...
Şimdi;
Hıncal Uluç bugünkü köşe yazısında der ki; "Fazıl gerçekleri bilmiyor, ona Kadir gerçekleri açıklamamış, o açıklamazsa yarın ben açıklayacağım".
Sabahleyin aradım konuştum Hıncal ile... Kimsenin bilmediği hiç bir şey demiyor.
Söyledikleri zaten hepimizin bildikleri…
Der ki;
"Kadir, belediye başkanı Menderes Türel'i ikna etmemiz için Gürer Aykal ve beni kendi çağırdı Antalya'ya".
Bu doğrudur da, Kadir, -belki biraz Anadolu mahcupluğundan tam anlatamamış olabilir derdini- "Festival olduğu gibi devam etsin şeklinde ikna edin" , demek istedi.
Size" tüm kararları verin- ne yaparsanız yapın" yetkisi filan da vermedi. Vermez ve veremez de zaten..
Siz ne yaptınız sonuçta?
Ne Kadir'in ne de Fazıl'ın olmadığı bir başka toplantıda kendi kendinize, "Gürer Festival yönetmeni olsun, Hıncal da basın danışmanı olsun" sonucunu çıkardınız..
E bu da, haliyle hem bizlerin hem de insanların tepkisini çeker...
Fazıl'ın fikirleri, Antalya'da, sanatı halka, gençlere, okullara, sokaklara taşıma konusundaki deneylerini, dünyadan müzisyenleri davet etmesini, genç yetenekleri desteklemesini, Kadir Dursun ve ekibi (Veli ve diğerleri ile) en mükemmel şekilde organizasyon olarak yaşama geçirmiştir, bu işi dünya çapında bir şıklıkta sunmuştur ve o yüzden Antalya Piyano Festivali -bu festivali bilen- herkesin sevdiği, bir marka olmuştur.
..
Bir Festival her yerde olur. Önemli olan nasıl yapıldığıdır.
...
Şu son aylarda, Kadir Dursun yazık, havada taklalar atmadığı kaldı şu işi iyi bir şekilde çözmek için ama nafile.
...
31 Mart seçim gecesi, Antalya AKP'nin oldu, bu iş bitmişti...
İyi bir gazeteciden beklenilen şu; -boş ver şimdi arada çırpınan Kadir Dursun'u-
1-AKP yukarıdan Menderes Türel'e Fazıl Say'ın uzaklaştırılması için madem baskı yaptı, önce o zihniyeti eleştireceksin arkadaş. Bir Festival'in içine bile siyasi güç ve siyasi nefret tıkıştırıp "yaratan" değil "yıkan" olanları eleştireceksin. Güzel devam eden bir işi bozanları eleştireceksin. Kendinden olmayanları her daim bertaraf etme mekanizmasını, bir piyano festivaline bile siyaset bulaştırılmasını eleştireceksin.
2- Menderes Türel'i eleştireceksin. Madem "yukarıdan" gelen baskı var ve elinde çok da iyi giden bir medarı iftihar Festival var, o çözecek, o arayı bulacak. Bulamadıysa beceriksizliğidir, iş bitirememesidir, halktan yana olamamasıdır. Yukarıdakilere "Bu festival böyle iyi işliyor arkadaş, bırak kalsın böyle devam etsin " bile diyememesidir... O yüzden Menderes Türel'i eleştireceksin.
3- Gürer Aykal'ı yerle bir etti diye Fazıl'a kızıyorsun. Tamam .. Fazıl'a kız. Kadir'e değil. Kadir'in ne alakası var benim kendi, sayfamda yazdıklarımla? Yani, Gürer'e kızmamam, hayal kırıklığı duymamam nasıl mümkün olur? İnsanlara "Atatürk rozetin yok" diye zılgıt çeken adam, Antalya AKP ile iş yapıyor, hem de bizim şutlanmamıza seyrederek, "onlar gidince biz devam ederiz" opurtinizminde, yıllardır büyüttüğümüz güzel bir festivalimizi, eserimizi, bizim elimizden alarak, e kusura bakma ama kim olsa kızar.. Daha doğrusu kırılır... Menderes ile oturulmuş bir rakı masasında "Gürer direktör olsun, Hıncal da basın danışmanı olsun" diye kendi kendinize kararlar alıyorsunuz, hiç mi düşünmediniz yahu bunu kim kabul eder diye?
Sonra da "bizi buraya Kadir çağırdı" diye yazılar döşeneceksin.. Ne alakası var Kadir'in olmadığı masada zaten kararları almışsınız...
4- Menderes Türel, "Festival Fazıl Say'sız da devam eder" dedi.. Zaten orada her şey belirlendi. O niye bunu dedi onu araştır.