Eski ekibi topluyoruz

Mekân: Atatürk Sanayi Sitesi’nde bir garaj. Türk otomobil sporunun unutulmaz takımı ‘Team Atakan’ kurucusu efsane pilot İskender Atakan ve şampiyonları Serkan Yazıcı ile Volkan Işık,  takımla özdeş arabalarının çevresinde. Dile kolay, 2002’de kapanan takım yıllar sonra ilk defa toplanmış. Üçlüyle bir araya geldiğimde, birbirleriyle yarışta kıyasıya rekabet eden şampiyonlardan çok,  bir aile ortamına girmiş gibi hissediyor insan kendini. Sanki bir İtalyan ailesi, sofra yerine Atakan’ın Lancia’sının etrafına toplanmış, cumartesi yıllar sonra yeniden pistte buluşacakları anın heyecanı içindeler. Etkinliğin adı, duruma uygun olarak ‘Şampiyonlar Şampiyonası’.  18-19 Mart’ta İzmir Ülkü Park Yarış Pisti’nde 48 sporcunun katılacağı yarışta, yaşayan efsaneler piste çıkacaklar.

Yarışın amacı, motor sporlarını yine ihtişamlı günlerine geri döndürmek.. Acı bir gerçek ki, doksanlı yıllarda soluksuz takip edilen ralli şampiyonasının tam da buna ihtiyacı var. Sahi ne oldu da, bir ara tüm Türkiye’nin takip ettiği, Team Atakan gibi takımların posterinin duvarlara asıldığı günlerden, şu an yarışanların ne adını ne sanını bildiğimiz zamanlara geldik? İskender Atakan şöyle açıklıyor: “Otomobil sporunu yapanlar bu işe imza atıyor. Sporcusuyla, yöneticisiyle... Hobi olarak değil, iş olarak bakılıyorsa netice alınıyor. Volkan, Team Atakan’da pilottu, sonra Serkan da pilottu.  Onlar benim çocuklarım. Bağırırım, çağırırım ama çocuklarım... Daha iyi olsunlar diye kavga ediyorduk.  Şimdi soruyorum onlara, sizden sonra sizi geçebilecek kimse çıktı mı? Aynı otomobiller var, aynı imkânlar var. Neden çıkmadı şampiyonlar? Çünkü bu adamlar gerçekten bu işi benimsediler. Volkan mesela, Türkiye’nin ilk yarış arabasını yaptı: ‘Volkicar’. Serkan geldi başkan oldu. Şimdi beni çağırıyor. Başkası olsa hayatta gitmem. Doğru adamlar ve doğru yerler olursa, iş doğru akıyor.”

İskender Atakan

 Şu an başkan olan Serkan Yazıcı, sporcuların arttığını ancak basının ilgisinin azaldığını söylüyor:�“14 sene önceki motor sporlarıyla bu dönemki motor sporları arasında çok fark var. Belki basında o dönem daha çok yer alıyordu,  daha çok ilgi var gibi görünüyordu. Böyle görünmekle beraber bugün çok daha fazla otomobil sporcusu var. Bizim yarıştığımız dönemde 10 sporcu varken, şimdi 48 arasında yapılacak yarış... Elimizde çok genç yetenekler var. Berkay Besler, dünya üçüncüsü ama henüz 17 yaşında.  Carting’den yetişme, daha yeni ehliyet sınavını geçti. Ayhan Cangüven diye bir gencimiz var, o da daha henüz 18 yaşında...”

Volkan Işık

Peki, Formula 1’in bile iş yapmadığı Türkiye’de seyirci yeniden otomobil sporlarıyla barışma şansı bulacak mı? Sadece sayısız şampiyonaya imza atan Volkan Işık ‘eski takımın toplanmasının’ duruma çağ atlattığını söylüyor:  “Bu iş önce yürek, sonra disiplin, sonra da imkân ister. Ekonomik krizlere bakacak olursak, spor bundan çok etkileniyor.  Dünyada da birtakım sıkıntılar yaşandı, biz daha çok yaşadık ve ralli sporunda çok geri gittik. Serkan, bu yapacağı yarışla eski takımı bir araya toplayarak, o heyecanı yeniden ateşlemeye çalışıyor. Camiayı bir araya topluyor.  Ve bu çok doğru bir iş. Kaldı ki ralli Formula 1’e kıyasla çok daha heyecanlı. Uçurumun kenarından dönüyorsunuz, bilinmezin içine gidiyorsunuz.”

Serkan Yazıcı

Üçlüyü bulmuşken, eski günlere gidiyoruz:. Peki yarışın verdiği o adrenalin duygusunun eksikliğini neyle bastırıyor? İskender Atakan, ‘O duygu ölmüyor’ diyor: “25 senedir 24 senelik teknem var. 24 kere binmedim. 10 metre kayıkla Boğaz’da poyrazda yarışıyorum, oradan çıkıyorum Kaş’a gidiyorum.  Arıza doğuştan olunca geçmiyor. Ben karda Saroz’dayım, Lucca’da değil. Önümüzdeki cumartesi bu otomobil yürürse ben bunu ikiye bölerim. Egzozu filan parçalarım.” Serkan Yazıcı, hâlâ Volkan Işık’la fırsat bulunca yarıştığını söylüyor: “Biz evli barklıyız artık. Eskiden kıyasıya rakiptik. Şimdi çok sıkı dostuz. Volkan’la karşılaşırsak yolda kötü, işimiz iş.  Bazen birlikte tatile gidersek, eşlerimize ‘Biz biraz dolaşacağız’ diyoruz, gidip ilk bulduğumuz pistte kapışıyoruz.”