Güncelleme Tarihi:
Her işinizin bir derdi var. ‘Beş Kardeş’inki ne?
- Hikâye, birlikte yaşama fikri etrafında dönüyor. Aynı mahallede yaşayıp bir yandan birbirlerine benzerken, bir yandan hiç benzemeyen insanlar... Biz çocukken, farklı farklı bir sürü insan bir arada yaşıyorduk. Bu, olmayacak bir şey değil. Yaşarız!
Artık beceremiyor muyuz?
- Becerdiğimiz de beceremediğimiz de oluyor.
İşlerinizde genelde belirli isimler rol alıyor: Melisa Sözen, Serkan Keskin... Senaryoyu onları hayal ederek mi yazıyorsunuz?
- Yönetmenlik, takım kurmak gibi. Hangi mevkide hangi oyuncunun iyi oynayacağını bilirsiniz. Bu işte de bildiğim ve emin olduğum oyuncularla çalıştım.
Hikâyeniz beş erkekle, yani testosteron yüklü bir evde geçiyor... Böyle bir evde neler yaşanır?
- Biz iki kardeştik. Beş erkekle aynı evde neler olur bilmiyorum, sadece akıl yürütüyorum. Öğrencilik yıllarımdan kalan gözlemlerimden faydalanıyorum.
Erkeklik meselesi üstüne sözünüz ne?
- Erkeklerin aslında küçük küçük çocuklar olduğunu söylüyoruz. Bu beş kardeşin beşi de bence çocuk gibi. Erkekler de biraz öyle değil mi?
Başarılı, iyi insan gibi klişeleri bir yana bırakırsak, Onur Ünlü’yü nasıl anlatırsınız?
ONUR ÜNLÜ: Bilmem, bana şişman derler herhalde.
MELİSA SÖZEN: Onun üçüncü gözü var. Karakterin gitmesi gereken yeri bana göstereceğinden eminim. Bu yüzden onunla çalışmak çok güven verici.
NİHAL YALÇIN: Rahat. Çalışırken çok rahat ediyorum.
BUZLAYAN UTANSIN
Reytinglerin belirsizlikleri senaryolarınızı ne kadar etkiliyor?
- Reytingleri tabii önemsiyoruz. Ama kendimi baskı altında hissetmiyorum. Birinci nedeni, ben bu işin ‘tutacağından’ eminim. İkincisi yapımcısından oyuncularına ‘tutmazsa’ kimse kendini perişan etmez.
En son sinema filminiz ‘İtirazım Var’ +18 aldı. Bir önceki diziniz siyasi gelişmeler yüzünden yayından kaldırıldı. Ülkenin içinde bulunduğu durumun işlerinize etkisi ne?
- Hiçbir şekilde etkilemiyor. Ben neye inanıyorsam onu yapıyorum. 40 yaşında koca adamım ve ne yaptığımı biliyorum.
Ekranda içki kadehlerinin buzlanmasına, dekoltenin bile sorun yaratması gibi sansürlere ne diyorsunuz?
- “Hocam onu buzlayacaklar” diyorlar. “O benim problemim değil. Bundan ben utanacak değilim” diyorum. Kim buzluyorsa o utansın.
Kendinize otosansür uyguluyor musunuz?
- Asla. Zaten uygulamamışım ki bundan önceki işimiz yasak yemiş.
BİR BAŞKA KADIN GÖRDÜĞÜM AN KAÇARIM
Karakterlerinize gelirsek....
NİHAL YALÇIN: ‘Sait’in eski sevgilisi ‘Fahriye’yi Melisa Sözen oynuyor. Ben de ‘Sait’e âşık ‘Canan’ı canlandırıyorum.
MELİSA SÖZEN: ‘Fahriye’ cazgır, aklına estiğini yapan bir kadın. Aklına koyduğundan da vazgeçmiyor.
ONUR ÜNLÜ: Normalde bir esas oğlan vardır. Biri onu sever ama esas oğlan diğerini sever... Bu sefer durum farklı. İki baskın kadın karakter var.
Bir erkek için savaşa giren diğer kadın olduğunuz oldu mu hiç?
NİHAL YALÇIN: Başka kadın gördüğüm an kaçarım.
Türkiye’de kadın komedyen olmak zor mu?
NİHAL YALÇIN: Bizim ülkemizde kime ‘komedyen’ dendiğini anlamıyorum. Ama erkekler kadar güçlü kadın komedyenler var.
Peki kadınların öne çıkamamasının sebebi ne?
NİHAL YALÇIN: Kadınlar kendilerini güldüren erkeği severler ama güleceğimiz kadından çok hoşlanmıyoruz. Çünkü kadın dediğin usturuplu olmak zorunda.
Bu, hevesinizi kırıyor mu?
NİHAL YALÇIN: Hiiiç!