Ekranda ne var ne yok?

İLK DÖNEMEÇTE YAZ DİZİLERİNİN ÖZETİ
Ceren Şehirlioğlu

Baklava şenlikleri: Havuzdan, duştan, çarşafların arasından, denizden, kumdan, her yerden ‘bum bum bum’ kasları çıkıyor bu yaz. ’Kiralık Aşk’ın Ömer’i Barış Arduç, ‘Adı Mutluluk’un Batu’su Kaan Yıldırım, ‘Çilek Kokusu’nun Volkan’ı ve Burak’ı Mert Ekim Baymaz ve Yusuf Çim heteroseksüel kızlarımıza, gay erkeklerimize bu sezonun kıyağı oldu.

Ultra beceriksiz kızlar: ‘Kiralık Aşk’ın Defne’si, ‘İlişki Durumu Karışık’ın Ayşegül’ü, ‘Adı Mutluluk’un Kumsal’ı, ‘Sen Benimsin’in Nağme’si sakarlık, muhtaçlık, şapşiklik, beceriksizlik konusunda birbirleriyle yarışıyor. Birtakım hırboların peşinde yaprak sarmalarıyla koşuşturuyorlar, küçücük bir temas için havuza düşüyor, denize yuvarlanıyor, kucaklanıp kurtarılıvermek istiyorlar. Ya da ‘Sen Benimsin’in Nağme’si gibi kıskanç Ejder’lerinin arkasından sürüklenerek işlerinden ediliyor, ‘SEN BENİMSİN!’ diyen ayıcıklar karşısında eriyiveriyorlar. Öte yandan tahmin edebileceğiniz gibi tüm kariyer sahibi, paralı, pullu, takılıp düşmeyen, hülyalara dalmışken dirseği masadan kaymayan kadınlar da kötü.

Ekranlarda, şapşik ve becerizsiz kızlar ve bir kısım ‘sert’ erkek oradan oraya koşturup duruyor.

Gerçek kötülük: Bu trend önceki sezonda kıvamını bulmuştu. ‘Güllerin Savaşı’, ‘Karagül’, ‘Kara Ekmek’ nefis açıklıkta şeytani karakterlere hayat verdi. Yaz neşedir, tatlılıktır derken romantik komedilerin orta yerinde de gerçek kötüler bitiverdi. Mesela ‘Kiralık Aşk’ın Yasemin’i hayvan ve yaşlı nefretiyle acımasızlığın doruklarında, ‘Günebakan’ın Esra’sı iflah olmaz bir entrika bağımlısı, ‘Sen Benimsin’in Şimal’i dayak kıyamet, önüne geleni tufanına katan bir hırs makinesi. Kimse kalp kırmaktan, ev ve evlilik yakmaktan çekinmiyor. Yaşlılar, çocuklar ve yavru kedileri umursamadan tam gaz kötülük psikopatça iyi reyting yapıyor.

Sen Benimsin: Tüm kaba sabalığına, magandalığına, ağdalı romansına rağmen Fox TV’nin ‘Sen Benimsin’i yükselişte. Kudret Sabancı’nın total izleyiciyi kapmak konusunda gizli bir formülü olmalı.

Ütopya: Bir reality show’u izlerken ne zaman biteceğini bilememek insanı atalet duygusuna sürüklüyor. Üstelik bu rüküşlüğün bini bir para olduğu bir ortamsa izleyesimiz gelmiyor. TV 8’in yarışması 30’unculuğa geriledi.

Haftanın Yenisi- Rising Star: Acun Ilıcalı’nın yeni yarışması ‘Rising Star Türkiye’ pazartesi akşamı başlıyor. Gülben Ergen, Mustafa Sandal ve Demet Akalın jüri koltuğunda. Fakat bu kez asıl belirleyici izleyici olacak. Mobil oyumuzu kullanacak, bu gitsin, bu kalsın diyeceğiz. Sosyal medyada coşmak, hashtag’le oy kampanyalarına yürümek serbest. Şimdi en büyük merak konusu aylarca Survivor All Star’la üst sıralara oynayan TV8’in ‘Rising Star’la alacağı reyting.

EKRANIN CAMDAN AYAKKABILI KÜLKEDİLERİ
Elçin Yahşi

İlişki Durumu Karışık

Cazgırella Külkedisi Aslı (Çilek Kokusu): Fakir ama gururlu Külkedisi Aslı’nın (Demet Özdemir), iki seçeneği var esasen: Volkan ve Burak. Ama çatır çatır kavga ettiği Burak’ın (Yusuf Çim) asıl prens olduğunu fark etmesi zaman alacak biraz, inatçının önde gideni çünkü. Yalnız çok dikkatli olması lazım, çünkü aslına en yakın kötü üvey anne ona nasip oldu. Elçin, kızı Çağla’nın prensi kapması için her şeyi yapacak. Olsun, prens prensesini bulacak sonunda nasıl olsa. Lakin camdan ayakkabı her an Burak’ın kafasında paralanabilir, benden söylemesi. (Star, çarşamba, 20:30)

Zamane Külkedisi Defne (Kiralık Aşk): Defne (Elçin Sangu), yazın en şanslı Külkedisi. Çünkü bu yazın prenslerinin en başarılısı Ömer (Barış Arduç) onun kısmetine çıktı. İtalyanları bile kendine hayran bırakan bir ayakkabı tasarımcısı. Üstelik hiç çaktırmasa da odasında gizli gizli ‘Aşk ve Gurur’ izlediğini biliyor, hatta izlerken ağladığını bile düşünüyoruz. Hem kötü üvey anne rolünü üstlenen aşırı demode Yasemin’in eski Türk filmi numaralarıyla bir yere varmayacağı çok açık. Peki cam ayakkabı? Hah ha, bele kadar inen o gür saçlarda kızılın bu tonunu sabit tutmayı başaran Defne, camdan ayakkabısıyla tıkır tıkır yürümek şöyle dursun, tepinerek dans bile eder. .(Star, cuma, 20:30)

Çilek Kokusu

Yerli malı, yurdun malı Külkedisi Zeliş (Kalbim Ege’de Kaldı): Zeliş (Oya Unustası), prensi Mustafa’dan (Alper Saldıran) bir karış uzun, ‘Erkek Fatma’ tabir edilen harbi kızlardan. Ama işte o da Limonlu Köyü’nden yürütülen bir operasyonla gerekli değişimi geçirip prensesliğe adım atıyor. Üstelik bütün tüyolar da bizzat prensten geliyor. Onun kötü üvey annesi biraz değişik: Prensle ilişkisine engel olma potansiyeli taşıyan tek karakter, patronu Yaman. Bizim bildiğimiz Zeliş, bütün engelleri aştıktan sonra camdan ayakkabıdan da kurtulup çıplak ayakla toprağa basmanın yolunu bir an önce bulur. (Kanal D, çarşamba, 20:00)

Ezik Külkedisi Ayşegül (İlişki Durumu Karışık): Kan, ter içinde, boyunun yetişmediği yerden bir şey almaya çabalayan dombili çocuklar gibi bu prensesimiz. Aman yanlış anlaşılmasın, karakterden söz ediyorum. Ayşegül’ü canlandıran Selen Şirince, Ezgi Mola’nın ‘kavuğunu’ devralacak tek isim mi yoksa. Dizideki kötü üvey anne Elif bir gün kabağa dönüşse n’olur? Can (Berk Oktay) kimseye prenslik edemeyecek kadar şımarık biri. Prensesimizin işi çok zor yani. Ayşegül, camdan ayakkabısını giydikten beş dakika sonra topuğunu kırmak suretiyle bileğini burkar, üstelik acısını yüreğine gömüp bir şey olmamış gibi devam eder. Cnm ya! (Show TV, cumartesi, 20:00)