Güncelleme Tarihi:
Gupse Özay’ın yönetmenliğindeki “DELİHA 2”nin kadrosunda Özay’a Eda Ece, Aksel Bonfil, Derya Alabora, Esin Eden, Hülya Duyar, Ali Çelik, Mert Öner, Fatih Özkan, Özlem Akınözü ve Mehmet Er eşlik ediyor.
Türk sinemasında ilk yazan, yöneten ve başrolü üstlenen kadın olan Gupse Özay’ın yönetmenliğini görüntü yönetmeni ve yardımcı yönetmene sorduk. Gupse Özay da kamera arkası ekibine bir şeyler söylemek istedi.
Gupse Özay hakkında ne düşünüyorsunuz? Nasıl bir oyuncu ve nasıl bir yönetmen?
( JEAN PAUL SERESİN GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ )
Gupse Özay ile ilk defa Görümce filminde çalışma fırsatım oldu. O filmin yazarı ve başrol oyuncusu olan Gupse’nin komedyen olarak yeteneğini orada gördüm. Onunla çalışmanın ne kadar keyifli olduğunu da öğrendim.
Bu yılın başınada da bu kez yönetmen olarak Gupse ile çalışıp çalışmayacağımı sordular. Duyar duymaz onunla tekrar çalışma fırsatını kaçırmak istemedim.
Ayrıca Gupse'nin ilk kadın yazar, yönetmen, bayrol oyuncusu olarak Türk sinema tarihinde yer alacağı projeyi kaçırmak istemedim.
Gupse çok inanılmaz bir lider. Tüm ekibin enerjisini yüksek tutmayı beceriyor. Onun sayesinde ve tüm ekip son derece yakın ve enerji doluydu.
Gupse birkaç yıl içinde sinema dünyasında iyi bir yer edinip çıtayı yükseltecektir. Ona sonsuz başarı ve şans diliyorum.
(ONUR BİLGETAY – YARDIMCI YÖNETMEN )
Gupse Özay sette nasıl biri?
Gupi sette de normal hayatındaki gibi sürekli mutlu, enerjik ve pozitiftir. Bunu bir ortama girdiği zaman etrafında kim varsa ona da yayar.
Örneğin genelde set saatlerimiz çok erken olur gün ışığını değerlendirebilmek adına.
O nedenle daha gün doğmadan oyuncular ve saç-makyaj ekipleri hazırlık yapmaya başlarlar. Normal olarak suratlar beş karıştır,kimse bırak gülümsemeyi konuşmak istemez. Bizde ise sürekli müzik eşliğinde göbek atarak hazırlanan bir grup insan vardı Gupi sayesinde.
Sabahtan başlayan enerjisini tüm gün Gupi için kullanan bir ekiple çalışmak hepimize çok iyi geldi..
İlk yönetmenliğini nasıl değerlendiriyorsun Gupse Özay’ın?
Yönetmen Gupse ile çalışmak biraz zordur. Çünkü etrafındaki herkes mutlu olsun ve herkesin içine o sahne sinsin ister. Normalde despot ve tek doğru kendisininkiymiş gibi yönetmenlerle çalıştıktan sonra onlara fikirlerini soran ve herkese ismiyle hitap eden bi yönetmenle çalışmak tüm ekip için zorlayıcı oldu.
Herkes sahne nasıl daha iyi olur, bir hatamız oldu mu diye her çekim sonrası Gupse ile monitör başına toplandı ve fikrini söyledi. O nedenle bu filmin kamera arkası fotoğraflarında monitörde tek başına oturan bir yönetmen değil, mutlu bir şekilde monitöre bakan ekip fotoğrafları göreceksiniz bol bol
İlk yönetmenlik deneyiminde, nasıl bir ekibin vardı? Seni zorladılar mı sette?
( GUPSE ÖZAY ) Evet ilk yönetmenliğim. ödüm koptu. Yapamam dedim. Bu kadar kişiye öncülük edemem dedim. Elime yüzüme bulaştırır mıyım; zırlar mıyım dedim. Evet zırladım çok. Odama kapanıp ağladım.
Ama bunlar nası insanlar? Bunlar bana ne güzel destek oluyor! bunlar beni ne çok seviyor diye ağladım. Koskoca ekipten bahsediyorum hem de...
Levent İntepe.. Hiçbir zorunluluğu yokken benden bile erken sete gidip, devamlı yanımda olup; filmi- beni kendi çocuğun gibi gördüğün için;
Jean Paul Seresin.. dünya çapında bir sinematograf (görüntü yönetmeni denmesini sevmiyor bence haklı) olup filmin her zerresinde bana sarılmanı, omzuma yumruğunla vurup ‘go girl’ deyip güleryüzünle seti yükselttiğin için;
Mahir Altundağ... En imkansız şeyleri bile dakikasında çözüp, beni her an şaşırtıp, ‘mahir ve diğerleri’ lafının doğruluğunu gösterdiğin için;
Onur Bilgetay... Sen olmasan olmazdı bu film. Olurdu da... Olmazdı.. Sen benim bitanecik abimsin. Her gece teşekkür ettim sana uyurken, burdan da edeyim. İyi yazlar...
Pelin Ekinci Kaya... bu insanları benle sen buluşturdun. Bu ekibi sen topladın. Yine zekan iyiliğin profesyonelliğinle... gülüşünü, desteğini, sesini görmeden yapamazdım. İşte bu yüzden;
Hepinize teşekkür ediyorum. Ve sizi çok seviyorum....