Efsane müzisyen Jeff Buckley'den efsane kayıtlar

Güncelleme Tarihi:

Efsane müzisyen Jeff Buckleyden efsane kayıtlar
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2016 10:11

Leonard Cohen’in ‘Hallelujah’ adlı parçasına yaptığı yorum için ‘tüm zamanların en iyi cover’ı’ diyebilirim tereddütsüz. Jeff Buckley’nin şarkıcılığı; sesine bir virtüozun enstrümanına olduğu kadar hâkim oluşu müzisyen babası Tim Buckley’den genetik miras diyebiliriz. Ama Jeff’in 9 yaşındayken, eroin nedeniyle kaybettiği babasından kalan asıl mirasın bir travma olduğunu söylemek daha doğru. Yaşama fırsatı olsaydı sadece babasından daha iyi bir vokal olduğundan değil şarkı yazarı olarak imza atacağı başyapıtlardan da söz edecektik; olmadı.

Haberin Devamı

İlk ve tek stüdyo albümü ‘Grace’ çıktıktan ve ‘Bataclan’ konserinin albümünü yayımladıktan iki yıl sonra, 1997’de, Memphis’te, nehirde boğuldu Jeff Buckley. Ama 31 yaşında öldüğü için değil, o güne dek imza attığı beste ve cover’ları nedeniyle ‘efsane’ oldu. ‘Grace’ sonrası henüz dört parça kaydedebilmişti yeni albüm için. Yarım kalmış o kayıtlar ölümünden bir yıl sonra ‘Sketches From My Sweetheart The Drunk’ adıyla yayımlandı.

Efsane müzisyen Jeff Buckleyden efsane kayıtlar

Jeff Buckley, You and I / 5 üzerinden 4 yıldız 


1993 yılında ‘Grace’te yer alan kimi şarkılarının konser performansını içeren dört parçalık EP’si ‘Live at Sin-é’yi yayımlamıştı Buckley. Ama bu konserden önce o yıl yaptığı ancak yayımlama konusunda tereddüt içinde olduğu bir kayıt daha vardı. İşte o kayıt geçenlerde ortaya çıktı.

Tam yeri gelmişken Jeff Buckley’in söylediği cover’ların öyle bizdeki gibi ‘Herkesin bildiği şarkıların albümün satışına katkısı olur’ şeklinde bir gerekçesi olmadığını; Jeff’in üstesinden gelmesi çok zor ve özel parçaları icra ederken adeta yeniden yarattığını belirtmek isterim. Sadece Leonard Cohen’in Hallelujahsı değil ‘You And I’daki ya da daha önceki cover’ları da en az besteleri kadar sebebidir Jeff Buckley efsanesinin.

Haberin Devamı

Efsane müzisyen Jeff Buckleyden efsane kayıtlar



‘You And I’ın en önemli özelliği; Jeff Buckley’nin bol bol cover ve stüdyo müzisyenliği yaptığı; içinde besteleri de olan ‘Live at Sin-é’yi henüz yayımlamadığı bir dönemin kayıtlarından oluşması. Led Zeppelin’in gitaristi Jimmy Page’in dediği gibi; “Bu ilk işleri Jeff’in ne kadar büyük bir müzik dâhisi olduğunu net biçimde gösteriyor.”

Page’in ‘Night Flight’ı dışında, Bob Dylan’ın ‘Just Like A Woman’ı; Sly And The Family Stone’un ‘Everyday People’ı; The Smiths’in ‘I Know It’s Over’ ve ‘The Boy With The Thorn In His Side’ının Buckley tarafından yorumlanmış hallerini; ayrıca kendi parçaları ‘Grace’ ve ‘Dream Of You And I’ın stüdyodaki ilk hallerini dinleyip sonra özenle saklamanız lazım. Buckley ile mesaimiz ömür boyu sürecek olsa da yaşasaydı daha neler yapabileceğini düşünüp hüzünlenerek...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!