Dünyanın en genç kadın seri katili: 'Beni değil, tabiatımı suçlayın'

Vronsky kitabı 2007’de yazdı, Türkçeye çevrilmesi 9 yılı buldu. Belki bizde yok ama Amerika’da her altı katilden biri kadın. Dünyada bilinen en genç kadın seri katilin, 11 yaşındaki Mary Bell olduğunu biliyor musunuz? Bir çocuğu öldürüyor ve soğukkanlılıkla o çocuğun evine gidip kapıyı çalarak onu görmek istediğini söylüyor. Anne-baba Mary’ye onun öldüğünü söylediklerinde, şu yanıtı veriyor: “Onun öldüğünü elbette biliyorum. Onu tabutunun içinde görmek istedim.”

En genç kadın seri katil Mary Bell, şimdi 59 yaşında. 

Dokuz hafta sonra, Mary üç yaşında bir erkek çocuğunu, boğazına kırık bir makas parçası saplayarak boğazladı ve karnına adının başharfi olan ‘M’yi kazıdı. Çocuğun cesedi boş bir araziye bırakılmış beton blokların arasında bulundu. Peki Mary, bu cinayetleri neden işliyordu?

‘Kadın Seri Katiller’ kitabında bunun cevabıyla birlikte daha birçok veri var. Farklı yüzyıllardan farklı hikâyeler de... Hiç tanımadığı insanları arabada tabancayla öldüren ve cesetlerini kalabalık yerlere bırakan Wournos, belki de Amerika’nın kitle medyasında ün kazanan ilk kadın seri katildi. 2002 yılında zehirli iğneyle öldürüldü. Teninin güzelliğini beslediği inancıyla ergen hizmetçi kızların kanıyla banyo yaptığı söylenen 17. yüzyılın Transilvanyalı vampiri, seri katil Kanlı Kontes, Kadın Drakula Elizabeth Báthory, toplamda 650 kızı, işkence ederek öldürmekle suçlandı. 21 yaşındaki Jane Scott’sa muhtemelen bilinen en erken 19’uncu yüzyıl kadın seri katillerinden biriydi. 1828 yılında annesini zehirlediği için idam edildi. Aynı zamanda babasını, dört yaşındaki gayrimeşru oğlunu, kız kardeşiyle yaptığı bir kavganın öcünü almak için 18 yaşındaki kız yeğenini öldürmekle suçlanıyordu. Annesini öldürmesinin sebebi, evlenirken istediği mobilyaların alınmamasıydı. Jane Toppan’sa, aşırı dozda morfinden ölen hastaları seyretmek gibi korkutucu bir bağımlılığa sahip olan bir başka seri katildi. Onların yataklarının başında duruyor, ölmekte olan hastanın gözlerini, gözbebeklerinin küçülmesini izliyor, giderek kısalan ve nihayet sona eren soluklarını dinliyordu. Sorgusunda, bu cinayetlerin ‘hayatının alışkanlığı’ haline geldiğini ve onda ‘çılgınca bir neşe’ uyandırdığını söylemişti. Bir Boston gazetesi de Jane’in şu sözlerine yer verdi: “Beni suçlamayın, benim tabiatımı suçlayın. Onu değiştiremezdim herhalde, öyle değil mi?”

Kadın Seri Katiller,
Peter Vronsky,
İthaki Yayınları, 528 sayfa