Adele yüzünden dünya kocaman ağlayan bir emojiye dönüştü

Geçen hafta cuma günü son Adele single’ı ‘Hello’ internete yüklendikten sonraki 24 saat içinde şunlar yaşandı:

27.2 milyon kişi YouTube’a ‘Adele Hello’ yazıp klibi izledi (rekor bir). 47 amatör/yarı-amatör müzisyen şarkıyı coverlayıp (rekor iki) internet fırınına verdi, rüzgârdan payına düşeni beklemeye başladı. Fortune dergisi “Adele müzik sektörünü kurtarmaya geldi” başlığını attı. Katy Perry gözyaşlarıyla yıkadığı yastığının fotoğrafını paylaştı. Milyonlar gözü yaşlar içinde selfie’ler çekip #HelloAdele etiketiyle (rekor üç) paylaştı.

Listen's to "hello" from @OfficialAdele once😥 pic.twitter.com/Ni8PGofJOW

— KATY PERRY (@katyperry) October 23, 2015

Evet, evet, şarkının eski sevgili hayaletlerini hortlatma, bir koşu telefon açma, iki özür dileme gibi bir etkisi var. Sorun sizde değil. Şarkı bu. Adele böyle. Şarkının matematiği tam da öyle işliyor. Sesiyle bilinçaltınıza sızıyor, algınızın ayarlarıyla oynuyor. Klipteki flashback sahneleri bile, en az Adele’in haşmetli baladı kadar hesaplı: Esas oğlanı önce sevgilisine yemek pişirirken, sonra bıcır bıcır saçmalarken, en sonundaysa kavga kıyamet dağılırken görüyorsunuz.

BAŞINIZA BAŞKA NELER GELECEK?

Sevgilisi başkasına kaçmış, üzüntüsü ‘Someone Like You’ya dönüşüyor; millet perişan. Ayrılık acısını kusuyor, ‘Rolling in the Deep’ çıkıyor; ortalık toz duman. Sesi, kalbi, bedeni, acısı, küfrü, kahkahası kocaman bir İngiliz kız çocuğu olarak Adele, dünyayı parmağında oynatıyor. Şu ana kadar dinlediğiniz Adele, yerinden yurdundan, yaşından mutsuz; hep sonrasını, olmayanı, elde edemediğini hayal etmekten kurumuş biriydi. Sizden, bizden biri yani. Son 3 yılda başına gelenler (evlilik, bebek ve ses tellerinden geçirdiği ameliyat) belki de tesadüf değildi, hayat bir şeyler söylemeye çalışıyordu: Belki de drama kraliçeliğini bırakmalı, hatalarıyla ve hayatıyla barışmalıydı.

Gidip her yeni albüm çalışmasına başlamadan önce yaptığı gibi kendisine yeni bir defter aldı. Kokusunu içine çekti. İlk yaptığı şey değişmedi, ilk sayfaya keçeli kalemle yaşını yani albümünün adını yazdı. 19, 21 ve şimdi 25... 25`i yazarken yanına kocaman ünlem işaretleri sıralaması kendisine bir uyarıydı: Uyanma çağrısı. Yaş 25`in literatüre `silkelenme/kendini tanıma` dönemi olarak girmesi belli ki sürpriz olmayacak.

Yeni defter, yeni aşk, yeni hayat, yeni kimlik derken şunun farkına vardı: Hayat ancak geçmişin tozundan, küfünden kurtulunca hafifler.

Yeni Adele albümüyle birlikte önünüze düşeceklere bakalım: Açılmayı bekleyen birkaç eski defter, dönüş bekleyen birkaç cevapsız arama... Korkmayınız bu yüzleşme eritmez, dağıtmaz. Takma kirpik ve tırnağınız, yapılı saçınız, muntazam makyajınız bozulmadan da altından kalkabilirsiniz (Bakınız: Adele’in klip hali).

Evi havalandırmak, örtüyü silkemek iyidir. Azıcık toz kalkacak, iki gözyaşı dökülecek. Olsun o kadar. Adele, tam da o anlar için var.

Bir sonraki hiti...
Adı, `When We Were Young`. 70`ler kokan, ışıltılı bir disko baladı. `Rolling in the Deep` etkisi yaratacak kadar kuvvetli olduğu konuşuluyor.

25: Adele’in 20 Kasım’da çıkacak üçüncü albümünün adı.