Dizilerde yeni trend: Kelepçe!

Geçen salı gecesi hemen hemen aynı saatlerde iki dizinin başrol oyuncularından iki kadın karakter ‘emniyete alındı’. ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’dan Meryem (Deniz Çakır) ve ‘Kaderimin Yazıldığı Gün’den Defne (Begüm Kütük).

Meryem, gider gitmez koğuş arkadaşı Deniz Seki’yle kucaklaştı, ekran karşısında izleyenlerin gözyaşları şelale oldu. Meryem’in geri dönüşü de racona uygun ve güçlü bir şekilde olacak gibi görünüyor. Defne ise dizinin başından beri ettiklerinin cezasını buldu, bir parça “Oh olsun!” dedirtti. Yakın bir geçmişte ‘Güneşin Kızları’nın Güneş’i de (Evrim Alasya) düşmüştü mapus damına. Kocasının çabaları sayesinde çabucak kurtulmuştu gerçi.

Gerçek hayatta adaletin işleyişi çok daha farklı. Suçlular hemen içeri alınmıyor, hemen içeri alınanlar her zaman suçlu olmuyor. Her halükârda, adalet hep geç tecelli ediyor. Ama âdettendir, biz hem Meryem’e hem Defne’ye “Allah kurtarsın” diyelim. ‘Kaza yapmadan şoför olunmaz’ gibi züğürt tesellisi bir deyim var ya, dizi sektörümüz ‘Hapse girmeyen başrol olmaz’ı ekleyecek onun yanına galiba.

***

HERKES NEDEN BU 'SÜRGÜN'Ü BEKLİYOR?

Ne?
1944’te Stalin’in emriyle sürgün edilen Ahıska Türklerinin trajik hikâyesini anlatıyor. Yaşadıkları topraklardan sürgün edilen binlerce insanın, unutulmuş bir halkın yürek burkan hikâyesini ele alan mini dizi, 15 Aralık’tan itibaren 4 hafta süreyle ekranda olacak.

Nereden?
Fırat Sunel’in ‘Salkım Söğütlerin Gölgesinde’ ve Gürsel Balcı’nın ‘Sınırdaki Sır’ adlı romanlarından serbest olarak uyarlanmış.

Kimler var?
Çekimleri yerli ve yabancı ekiplerin ortak çalışmasıyla Makedonya’da gerçekleşen projenin yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin (‘Kuzey Güney’, ‘Kaybedenler Kulübü’, ‘Analar ve Anneler’) üstlendi. Senaryo; Alican Yaraş (‘Elveda Rumeli’). Oyuncular arasında da Melis Birkan, Nilüfer Açıkalın, Elif Atakan, Luran Ahmedi, Elyesa Kaso ve Stefan Sterjovski var.

Neden popüler?
Birdenbire bütün gençler tarih meraklısı olduğundan değil, Tolga Sarıtaş oyuncusu olduğu için. ‘Güneşin Kızları’nda canlandırdığı ‘mavi gözlü uzaylı çocuk’ Ali karakteriyle bu yaza damga vuran Tolga’nın artık o kadar büyük bir hayran kitlesi var ki, uzun uzun matematik formülü anlatsa bile çılgınca izlenir.

Niye izlemeli?
Hep iyi işlere imza atmış yönetmeni için. Genç oyuncuların idol olarak belli tiplere sıkışıp kalmadıklarını görmek için. En çok da sadece 4 bölümlük mini dizinin keyfini çıkarmak için. TRT’nin açtığı yoldan diğer kanallar da ilerlesin.

***

ZENGİN, GÜZEL VE SOĞUK

‘Paramparça’nın Dilara’sını oynayan Ebru Özkan’ı ‘Hanımın Çiftliği’nden hatırlarsınız. Orada da Dilara’ya benzer bir karakteri, çiftliğin sahibi Muzaffer Ağa’nın kardeşi Halide’yi canlandırıyordu. Dilara aslında kolaylıkla ‘kötü kadın’ şablonu olabilecek bir karakter, sevilmemesi için her türlü neden mevcut maşallah: Zengin, güzel, soğuk. Ancak Özkan bu karakteri o kadar iyi canlandırıyor, ruhunun tüm katmanlarını öyle bir gözümüzün önüne seriyor ki, ‘mağdur’ Gülseren’in yanında olması beklenen izleyici bile Dilara’ya hak veriyor. İnce, uzun, zarif siluetiyle, fizik olarak da ekranda büyük bir boşluğu dolduruyor. Son haftalarda artık çok mu öne çıktığından bilinmez, giysileri daha sıradan, saçları daha özensiz olsa da önemli değil; kadın güzel, kadın asil. Üstelik usta oyunculuğuyla kabuğun içindeki yumuşaklığı yansıtıyor, daha ne olsun.