Güncelleme Tarihi:
Tatar Ramazan – 1990
Delikanlılığın kitabı diyince en ağırında girmek farz oluyor. Kadir İnanır filmleri arasında özel bir yeri bulunan Tatar Ramazan’ın yönetmen koltuğunda Melih Gülgen oturuyor. Bu filmde gerek replikleri gerek bakışlarıyla delikanlılığı adeta vücuda getiriyor kendisi. Maço sevmeyenleri bile dize getirecek güzellikte bir doğruluk ve adalet timsali Tatar Ramazan, kuşkusuz Kadir İnanır’ın en iyi filmlerinden biri.
Yılanların Öcü – 1985
Yılanların Öcü sadece Kadir İnanır için değil, Türk Sineması için de son derece önemli bir filmdir. Şerif Gören’in yönettiği film Fakir Baykurt’un aynı isimli romanından sinemay uyarlanır ve ortaya adeta bir destan çıkar. Kadir İnanır delikanlılığı bize anneye, sevgiliye, doğaya ve kötülüklere karşı nasıl davranılacağını en ağır haliyle ezberletir. Bu performansıyla da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü layıkıyla alır.
Dila Hanım – 1977
Belirtmeden geçmemek gerekir ki; bu filmde Kadir İnanır delikanlılığın kitabını yazarken tam karşısında oturan Türkan Şoray da kadınlığın kitabını yazmaktadır. İki dev ismin bir araya geldiği film, hepimizin hafızasına Kadir İnanır’ın zeybek oynadığı ve sevdiği kadının elinden gelecek ölümü aşkla karşıladığı sahneyle kazınmıştır. Delikanlılığın çeşitleri olduğunu gösterir niteliktedir.
72. Koğuş – 1987
1980’li yıllar daha siyasi ve toplumsal konuların işlendiği filmlerin çekildiği dönemlerdir. İşte Kadir İnanır da bu dönemde Orhan Kemal’in aynı isimli romanından uyarlanan 72. Koğuş filminde rol almış ve kitaptaki karakteri canlı kanlı bir insan haline başarıyla getirip kendisine bir kez daha hayran bırakmıştır. Tatar Ramazan rolünün öncüsü olarak nitelendirilen bu performansla her daim tüylerimizi diken diken etmeyi başarır. Delikanlılığın en yalın halini bu filmde Kadir İnanır’dan izleyebilirsiniz.