Güncelleme Tarihi:
Dünyada, haltere en erken başlama yaşı on dört olarak belirlenmişken daha 10 yaşında mucizesini ortaya koyup ezber bozan Naim Süleymanoğlu, çocukluğunu doya doya yaşayamadan yatılı spor okulunda durmak bilmeden çalıştı. Hayatı hep hasret ve vuslatla geçen Süleymanoğlu, başarıya giden yolda önce ailesini ve çocukluğunu feda etti.
Yıllar geçip Bulgaristan’da soydaşlarımıza yapılan zulüm katlanılmaz boyutlara gelince gözünü kırpmadan tehlikeye atıldı. Halterde gerçekleştirdiği mucize kaldırışların sadece bir istatistik ya da madalya olarak kalmasına izin vermeyen şampiyon sporcumuz, canını hiçe sayıp çok değerli bir adım attı. Bulgaristan’da yapılan haksızlıkları tüm dünyaya duyurmak için ailesi, sevdikleri ve ona sunulan bütün imkanları geride bırakarak anavatanına, Türkiye’ye geldi. Verdiği özgürlük mücadelesiyle sadece spor tarihinin değil milyonlarca soydaşımızın ve Türk halkının gönüllerinin de şampiyonu oldu.
Türkiye’ye geldikten sonra sesini yedi düvele duyurmak için sportif başarılarını olimpiyat madalyasıyla taçlandıran Naim Süleymanoğlu, ardından Times dergisine kapak oldu. Bir sporcunun hayal bile etmekte zorlanacağı sayısız rekorlarla dolu hayatıysa hep özlem ve kavuşmayla geçti. Küçüklüğünden beri verdiği her kararda ona en büyük destekse hep ailesinden geldi. Belki yan yana değillerdi ama kalpleri hep birbirleri için çarpıyordu.