Cem Adrian'dan iyi bir Sevgililer Günü hediyesi olur

Ölçülere sığmaz, hesaplara gelmez bir sesi var Cem Adrian’ın. Tabiat cömert, çok cömert davranmış kendisine. Ne büyük şanstır ki seçkinci davranmadı bugüne kadar; ‘O basit, bu bayağı, diğeri hiç olmaz’ demedi ve çeşit çeşit, biçim biçim şarkılar seslendirdi. Bu ayardaki seslerin en uzak durduğu alanlardan biri de pop’tur aslında; ‘Pop mu’ der, yüz buruşturur ve arkalarına bakmadan kaçarlar. Cem Adrian böyle değil, hiç değil.

Essentials/Seçkiler 2, Cem Adrian / dokuzsekiz / 19.90 TL

BİR BAŞYAPIT KOLAY ÇIKMAZ

Bugüne kadar çok sayıda albüm yaptı. Gel gelelim, türkülere yeni bir can ve ruh verdiği ‘Essentials/Seçkiler’ ve Umay Umay için yazıp onu da dahil ettiği ‘Cam Havli’ hariç, tam bir başarı yakalayamadı. Kısmen bu büyük sesin gücü altında ezilmeyecek bir tür ya da sound’da karar kılınamamış olması, kısmen de (kim tarafından yazılmış olursa olsun) zamane şarkılarının, bir bütünün içine kendilerini dahil edebilecek kadar mütekâmil olmamaları sebebiyle, Adrian’ın albümlerinde bir şeyler hep eksik kaldı.Yeni albümü ‘Essentials/Seçkiler 2’, daha evvel denediği ve çok başarılı olduğu yolun yeni bir adımı. İlkinin ayarında değil ama iyi bir albüm. İlki bir başyapıttı ve malum, başyapıt dediklerimiz çok kolay çıkmaz. 

 

Repertuvar olağanüstüİlk albümün başarısının en büyük sebebi, türkülerin Adrian’ın sesinin akışına bırakılmasıydı. Uzun boylu bir prodüksiyon, süslü düzenlemeler yoktu. Türküler, akan sular gibi coşuyor, yükseliyor, alçalıyor, sakinleşiyordu; kendiliğinden... Repertuvara alınmış türkülerin tamamı da bu durum ya da hal gereği kalpleri deliyor ve geçiyordu.

BAZEN SÜSLÜ ŞEYLER KONMUŞ

 

Bu sefer de repertuvar olağanüstü. Kim seçtiyse bu türküleri, işini iyi biliyor. ‘Telli Turnam’ ile açılıyor albüm; bir önceki albümün düzeninde/ayarında mükemmelen akıyor. ‘Neredesin Sen’ (aslında ‘Tatlı Dillim’), ‘Mihriban’, ‘Ne Ağlarsın’ (‘Benim Zülfü Siyahım’) ile devam ediyor ve bir konser kaydı olan ‘Sarı Gelin’le (ki burada Adrian’ın sesi, etkilemenin doruğunda; öyle bir yerden söylüyor ki türküyü, biraz evvelkileri söyleyenle aynı kişi olmadığına yemin edenin başı ağrımaz) bitiyor. Türkülerin hepsi olağanüstü ve hiçbirinin olağanüstülüğüne halel gelmemiş. Bu bir yana, hepsinin üzerine yeni ve kıymetli bir şeyler eklenmiş...Yine de ilk albümdeki kadar ‘saf’ değiller. Üstlerine bazen süslü şeyler koyulmuş. Çok az bir kısmında da Adrian, ses oyunlarının ölçüsünü biraz kaçırmış. Ama ilkiyle kıyaslama bir kenara bırakılırsa, çok iyi bir albüm bu; hem Adrian diskografisi hem de genel bütünün içinde... Yarın 14 Şubat. Sevdiğine, aşk dolu bir hediye vermek isteyen kaçırmamalı.

 

 

NİYET, MÜZİKTEN ÖNCE ÇIĞLIĞI BASMAKTI
Yeter Artık / Melike Demirağ, Ossi Müzik / 15.90 TL

 

Ossi Müzik, ‘Merhaba Arkadaş’tan hemen sonra Melike Demirağ’ın ‘Yeter Artık’ını da yayımladı. Bu albümler için daha iyi bir dönem olamazdı. ‘Yeter Artık’, Demirağ’ın (ve elbette Şanar Yurdatapan’ın) en politik albümü. 1977’de çıkmış ve şarkılar vasıtasıyla memleketin halini nakletmişti. Çok tuhaf; neredeyse imkânsız gibi görünüyor ama 38 yıl önceki memleket meseleleri, aynen durmakta oldukları yerde. Daha da ağırlaşmış, hatta kemikleşmiş olarak. Albümdeki şarkıların hemen hepsi militan bir yapıya sahip. Ve bu albüm, 12 Eylül’le birlikte Demirağ ve Yurdatapan’ı sürgün bir hayata kilitleyen sebeplerin başında geliyor. Kimi şarkılar altından kalkamayacakları kadar ağır politik zincirlere sarılmış ama hoşgörülebilir bir şey bu. Niyet, müzikten önce çığlığı basmaktı ve bunu yapmaları için binlerce sebep vardı. Tıpkı şimdiki gibi...