Bütün Kadınların Kafası Karışıktır oyuncuları: 'Büyük bir kadın ayaklanması olmazsa hiçbir şey değişmeyecek'
Güncelleme Tarihi:
Yazarından yönetmenine ve oyuncularına kadınların elinden çıkan, onlara dair bir oyun bu: ‘Bütün Kadınların Kafası Karışıktır’. Ece Temelkuran’ın kitabından uyarlanan oyunun kadınları Selen Uçer, Deniz Çakır, Zeynep Kankonde, İpek Türktan Kaynak, Şebnem Sönmez ile ‘kadınlık halleri’ni konuştuk.
Yazarından yönetmenine ve oyuncularına kadınların elinden çıkan, ‘kadınlık hallerine’ dair bir oyun ‘Bütün Kadınların Kafası Karışıktır’. Ece Temelkuran’ın kitabı, önce yazar Seray Şahiner’in, ardından oyuncu Selen Uçer’in uyarlamasıyla Aysa Prodüksiyon çatısı altında sahneleniyor. Deniz Çakır (yazar Ebru) , Zeynep Kankonde (temizlik işçisi Aysel), Şebnem Sönmez (söz yazarı Perran), İpek Türktan Kaynak (şarkıcı Meltem) ve Kadir Çermik’li (emlakçı) kadroyla, Selen Uçer’in yönetiminde...
İntihar etmeye kalkışan Ebru’nun çevresinde; günümüzden bir kadının toplumdaki yerini, kendiyle ve dünyayla ilişkisini komedi formunda izleyeceğiz. Proje, Uçer’in aklına 3 sene önce düşmüş. Öyküyü ek karakterler ve günümüz dünyasından detaylarla geliştirmiş Uçer: “Oyunda Perran diyor ki ‘Anlat kendini, anlamadığının arkasından konuşur insanlar. Uydurur da uydurur. Bir yanlış anlaşma gerçek olur. Sen bile inanırsın.’ İç kafa sesim de tam bunu diyordu. O yüzden bu oyun var.”
Oyunun kadınlarıyla buluştuk; kadınlık hallerimize dair birbirimize anlatacaklarımız boldu...
Selen Uçer ve Ece Temelkuran
Kadınların kafası ne zaman karışmaya başlıyor?
Şebnem Sönmez: Çocukken her şey ‘evet’ti ve alkıştı. Ön ergenlik dönemimde, o alkışlananlar “Ayıp” diyerek durdurulur olduğunda kafam karışmıştı.
Selen Uçer: Bu bozuk sistemin içinde yetişmiş başka kadınlar da karıştırabiliyor, kadınların kafasını. Tabii erkekler, devlet ve sistem de...
Deniz Çakır: Duyarlılık ne kadar fazlaysa, kafa karışıklığı da o kadar fazla oluyor. Dayatılana “Tamam” dersen kafan çok karışmıyor. Ama hissettiğin tepkiyi gösterdiğinde kafan karışıyor. Kadınların kafası karışık çünkü belki de bizde var olan rahimden dolayı daha duyarlı insanlarız.
Zeynep Kankonde: Şunu, toplumda yer edinmiş birinden duydum: “Seviyor ki dövüyor.” Bunu kabul ettirmeye çalışan bir sistem var. Büyük bir kadın ayaklanması olmazsa da değişmeyecek. Dario Fo’nun lafıdır: “Kadınlar yerlerinden kalkıp büyük bir kahkaha atarlarsa makamlarınız sarsılır.” Kendi hayatımızda yaptığımız depremler bile kâfidir.
Selen Uçer: Oyuncu olarak da hep böyle işlerin içindeydim. ‘Can’da anne rolü, ‘Kuçu Kuçu’da iki kadın ilişkisi, ‘Poz’da dört kadının ilişkisi... “Bunları birileri anlasın” dürtüsüyle de bu oyuna soyundum.
Oyun, 23 Ocak’ta Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde, 27 Ocak’ta Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde, 20.30’da izlenebilir.
“Erkekler ruhunuzu uyutur” deniyor oyunda, ne demek o?
Şebnem Sönmez: Yanıtı devamında: Erkekler ruhumuzu uyutur. Hayır, aslında onları yanımızda tutabilmek için biz kendi ruhumuzu uyuturuz da mutlaka bir gün bu kendini kandırmaların intikamını alırız.
Kadın neden erkeğin ‘kendini uyutmasına’ izin verir? Niye çekip gitmez?
İpek Türktan Kaynak: Bu adamla evlenmeyi kabul eden de Ebru. Ben de eşimi seçtim. Tek başına “Bu adam böyleydi, mecbur kaldım” değil ki...
Deniz Çakır: Modern kadın olarak hiçbirimiz buna “Evet” demeyiz. Kendi duygumuzdan yola çıkarak yapıyoruz bunu bence. Öyle kıymetli seviyoruz ki, sevdiğimiz o duyguyu kaybetmemek için... Bir de kadın mücadeleyi daha çok seviyor galiba.
Selen Uçer: Kadınların drama queen hallerini ve ego durumlarını da düşünmeli. Neden adamı olduğu gibi değil de kafasındaki gibi görüyor? Kadın da kendiyle bağı sorunlu olduğu zaman yapıyor bunu belki...
Hollywood’un kadın oyuncuları yaş ve ücret ayrımcılığı yaşandığını dile getiriyor. Bizde nasıl durum?
Şebnem Sönmez: Kadın oyuncuysan ya güzel olmalısın ya da komik.. “Çirkin” dememek için “Komik” derler. Yaş, güzellikten solduracaktır. Bu insanlar salt güzellikleri için mi orada? Hayır. Duyguları, yetenekleri hep güzelliklerinin arkasında.
İpek Türktan Kaynak: Yaşlanmayı bekliyorum (gülüyor). ‘Anne rolü’ deyince yaşlı olsun yeter! 45 yıl sonra çok ünlü olacağımı düşünüyorum!
Selen Uçer: Bazı rolleri, “Bu rol için fazla güzelsin” diye kaçırdım, bazı rolleri “Sen tam güzel kadın gibi durmuyorsun” diye... Oysa rol ne gerektiriyorsa o olursun.
Medyanın da kadın ve erkek oyuncuya yaklaşımı farklı...
Deniz Çakır: “O anne olacak” falan gibi şartlanmalardan dolayı kadına daha acımasızca yaklaşılıyor. Erkeklerin özgürlük alanı daha geniş. Oyuncuysan örnek olman gerektiği gibi saçma bir bakış açısı var ya... O, erkeklere nedense uygulanmazken kadınlara uygulanmakta...