Güncelleme Tarihi:
Küresel ısınmanın belirtilerini bilimsel veriler dışında nasıl görebiliriz?
Tipik mevsimleri yaşayamamaktan, yediklerimizin tatsızlaşmasından, afetlerle oluşan can kayıplarının bu kadar sık yaşanmasından...
Çok mu geç kaldık?
Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. Atmosferin ve okyanusların bir refleks süresi var. Avrupa’da Sanayi Devrimi ile ısınmaya başladık ama sonuçlarını 1970’lerde gördük. Dolayısıyla biz önümüzdeki yaklaşık 50 yılı ısınmaya ve onun getirdiklerine rezerve etmiş durumdayız. Kamyonun freni patlak gidiyor. Maksat sonrasını kurtarmak ve önümüzdeki 50 yıl için yapılabilecek pansuman ve tedaviyi gerçekleştirmek.
Bilim insanlarının geliştirdiği birtakım yöntemler gidişatı tersine çevirebilir mi?
Bundan ziyade gidişat, yaşantımızı daha doğaya uyumlu hale getirdiğimizde normale dönecektir. Ne yapacağız? Doğaya en alt seviyeden müdahil olacağız. İnsanları olabildiğince doğal yaşama yönlendirmek ve bunun lezzetini yaşatmak, psikolojimizi yalnızca satın almayla mutlu olacağımız yanılgısına yönlendirmemek ilk yapmamız gerekenler.
Bu süreç Türkiye’nin neresini etkileyecek?
Uzun vadeli projeksiyonlar, Karadeniz’de yağışların artıp, diğer bölgelerde azalacağını gösteriyor. Ama yağış, topraklarında ürün yetiştirmen ya da yeraltı su kaynaklarına inmesi için değil, sel ile kayıplar oluşturmak üzere gelecek. Öte yandan kar oranı azalacak.
Daha mı az kar yağacak, gerçekten tropikal bir iklim mi olacağız?
Evet, ekvatoryal iklime doğru bir gidiş var. Ekvator bölgesindeki yüksek basınç kuşakları genişliyor, bize komşu olmaya hazırlanıyor. E ne demişler, “Komşuda pişer, bize de düşer”. Ama bu komşudan bize çok da hoşlanacağımız şeyler düşmeyecek.
30 yıl sonra açlığı, susuzluğu, salgın hastalıklarıyla birlikte Mad Max dünyasında mı yaşayacağız?
O kadar da uzağa gitmeye gerek yok. ‘Domuz gribi’, ‘Ebola’, ‘Zika virüsü’... Bunlar nereden çıkıyor? Ebola’nın, doğal yaşam alanlarını daraltıp vahşi yaşamın iç içe geçmesinden kaynaklandığı neredeyse kesinleşti. Gidişat verimli toprakların daralması, kurak ve çöl alanlarının büyümesi yönünde. Verimli topraklar kuzeye doğru itiliyor.
Hava durumu tahminleri daha mı zorlaşacak, öngörülebilir olmaktan çıkacak mı?
Bu, bilim çevrelerinin bir numaralı sorunu. İklim değişimi, öngörülebilirliği düşürüyor.
BUGÜN HAVA NASIL OLACAK?