Bomba gibi bir albüm

Underground Compilationair/Karma/Onair (Beş üzerinden üç yıldız)

“Bu albümün kaç meraklısı çıkar ki”, “Bu albümü kimlere satabiliriz” gibi beyin antrenmanlarıyla başlar prodüktörlerin, firmaların bu konudaki karar verme süreçleri ve fazla uzamadan/uzağa gitmeden de “Yok canım, bu albüm ortada kalır, bulaşmaya değmez” ile karar süreci sonuçlanır. Olumsuzdur karar tabii, çoğunlukla böyledir. Bırakın bizim buraları ya da benzerlerimizi, müziğin beşiği diyebileceğimiz ve ‘piyasa’yı ‘endüstri’ye çevirmiş gün görmüş, güneş görmüş ülkelerde dahi böyledir.

Bütün bu sebeplerle, Onair’in ‘Underground Compilationair’i çok kıymetli bir albüm. 20 şarkılı ve (Ayşe Saran’ın biri solo, biri de Can Uzunallı ile olmak üzere 2 şarkısı dahil) 20 isimli albümde, müzik piyasamıza kalsa, hepsi görmezden gelinecek ya da rafa kaldırılacak müthiş deneme ve çabalar var. Sahnelerde canlı seyredebilenlerin hakkını her zaman teslim ettiği Red Sonia, tecrübeli Metropolis, Özlem Tekin ve Ayşe Saran’a verdiği şarkılarla ismini duyuran sıkı müzisyen Ete Kurttekin başta olmak üzere, bu albümün tamamına yakını bomba gibi.

Tamamı değil, tamamına yakını. Çünkü ‘pop’, tepesinde ‘underground’ yazan bir albüme dahi sızabilmiş ne yazık ki. Birazcık kaçağı var albümün.
Ve kapak: Bir sayfalık olsun bilgi yok; ne isimler ne de şarkılar hakkında. Suya yazıldıysa o başka.

Atiye niye üzgün?
Sor/Atiye/Poll Production (Beş üzerinden bir yıldız)

Son albümlerini Pasaj’dan çıkarmıştı Atiye. Yeni yeri ise Poll Production. Bu çatı altında ilk hareketi de, daha evvel Emre Aydın ile düet yaptığı (ve ‘Soygun Var’ albümüne dahil ettiği) ‘Sor’u soloya çekmek oldu. Modern zamanların Füsun Önal’ı sayabileceğimiz Atiye, hızlı ritimli şarkılarıyla sevildi. ‘Sor’ ise yavaş bir şarkı. Albümdeki yeri, bir denge unsuru babında gayet iyiydi. Ama ortaya almak, hele hele yeni bir firmaya geçmişken ilk olarak buna oynamak biraz yersiz kaçmış. Klip çok ama çok gösterişli; para kimden çıktıysa, hiç cimrilik yapmamış. Ama ortaya bir tuhaflık toplamı çıkmış. Genç, güzel, süslü, dantelli Atiye, etrafını sarmış orkestra üyelerinin arasında üzülüyor hatta yerlerde sürünüyor. Ne demek şimdi bu? Kime soracağız?

Atiye: Daha ne kadar kalbim kırılabilir?

Sonu Güzel / Güvenç Dağüstün - Birsen Tezer / Ada Müzik
Başı da sonu da güzel (Beş üzerinden dört yıldız)

Olağanüstü güzellikteki bir şarkı ve daha da güzel klibi. ‘Sonu Güzel’, Güvenç Dağüstün ve Birsen Tezer’in, omuz omuza/sırt sırta vererek düetin hakkını verdikleri bir şarkı. Düet adı altında, genellikle bir tek kişi için yazılmış şarkıların çırpıştırıldığı zamanlar için heyecan ve umut verici bir şarkı. Klibin duruluğunu, şarkının her bir anıyla uyumunu anlatmak ise kolay değil. Her şey tam da şarkıda söylendiği gibi: “Yorulmazsak, korkmazsak, kaçmazsak, sonu güzel; usanmazsak, yılmazsak, yenilmezsek, sonu güzel.”

Kamlama/Kes/LIN Records
Cankurtaran grup (Beş üzerinden dört yıldız)

Malt’tan tanıdığımız ve sevdiğimiz Cenk Turanlı, Emre Kula ve Mehmet Demirdelen ile birlikte can verdiği yeni grubuyla karşımızda. ‘Progresif rock’ gibi talibi çok ama, işin içinden alnının akıyla çıkmışların sayısının çok az olduğu bir alanda, KES’in başardığı tam olarak bir mucize. ‘Kamlama’ boydan boya canlı kaydedilmiş bir albüm ve tıpkı Nemrud gibi, bizden olan ses ve melodileri de gururla sahiplenmiş. Albümün tamamı, dinleyeni açık denizlerde dolaştırıyor, dev dalgalara maruz bırakıyor ve her şey nihayete ermeden de cankurtarana fırlatıyor.

Not defterimden yapraklar

*Babaların babası Kurtalan Ekspres, Şevval Sam ile bu akşam The Mekan’da.
*90’lı yılların en büyük hediyelerinden Mirkelam yarın akşam, Frankie İstanbul’da.
*Kürtçe müziğin en aykırı seslerinden Mehmet Atlı, Anadolu Quartet ile birlikye yarın akşam Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde.
*Anjelika Akbar ve Hakan Aysev, 3 Nisan’da MOİ’de (Mall Of İstanbul).
*Karadeniz’in asi çocuğu Niyazi Koyuncu, 3 Nisan’da, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde.