Bölüm sonu dedikodusu: Tatlı İntikam 12. Bölüm

AŞKIN İÇİN SAVAŞ AMA BURASI CENK YERİN DEĞİL RÜZGAR’CIM!

Bölümümüzün başından sonuna kadar farklı karakterlerin ağzından duyduğumuz “Aşkın için savaşmalısın!” repliğinin odak noktası her ne kadar Rüzgar olsa da bunu reddeden bünyemiz Sinan ve Pelin’in aşk savaşından galip çıktığını ve başka bir savaşla sınanmamaları gerektiğini düşündü. Her şeye burnunu sokan dedesini ve bir türlü samimi bulamadığımız aşkını alıp gitse ortalığın güllük gülistanlık olacağına yemin edebileceğimiz Rüzgar, Sinan’ın Pelin’e olan büyük aşkının en yakın tanığıyken hala bir şansının olabileceğini düşünüyor, bizi de en çok bu şaşırtıyor açıkçası… Yalan dolan bir evlilikle ve öncesinde onun için yaptıklarını dilinden düşürmemesiyle Sinan’ı yörüngesinden ayırmaması ziyadesiyle sinirimizi hoplatmakta! Hele bir de bu yalan evliliğin Pelin yüzünden bozulmasını istemeyen suratsız dedesinin, tam da Sinan’la arayı düzeltmeye başlayan ve yüzümüzün gülmesini sağlayan Rıza’ya utanmadan kızını şikayet edeceğini gördüğümüz anda kalan son sabır hücrelerimiz de ölmüş bulundu. Çizmeyi aştınız dede bey!

YALANLARLA MUTLU OLMAK MI, GERÇEKLERLE YIKILMAK MI?

Sinan ve Rüzgar’ın şüpheli davranışları dikkatini çeken, bir de üstüne alyans detaylarını fark edince oynanan evlilik oyununu öğrenmeye çok yaklaşan Pelin, bu sefer de gerçekler sokağına giremeden köşesinden döndü. Rüzgar’ın başka birisi ile evli olduğunu öğrendiğinde yüzünün aldığı rahatlamış ifade hepimizi mutlu etti etmesine ama bu aşamada Sinan yine çok haklıydı; Pelin gerçekleri öğrendiğinde çok daha kötü yere çakılacak… Henüz bu oyunun başındayken, yalanları gerekçeleriyle birlikte açıklamak bu kadar kolayken Pelin’i karşısına alıp her şeyi anlatmaya niyetlenen Sinan, onu gerçeklerin mi yalanların mı üzeceğini kestiremediği için susmayı tercih etti. Fakat herkes bu evlilik oyununu öğrenmeye o kadar yaklaştı ki, yolunda gitmeye başlayan Sinan ve Pelin ilişkisine en büyük darbeyi en olmadık zamanda bu oyun vuracak gibi geliyor bize… Umarız öyle olmaz elbette!

SEVİYORSAN BİR ACILI ADANA SÖYLE BENCE!   

Sinan ve Pelin’in hikayesi en başından beri kaç-kovala modunda ilerledi, biz de bunu ayıla bayıla izledik. Fakat artık işlerin rengi biraz değişti, daha da değişmeli diye düşünüyoruz açıkçası… Pelin duygularından emin ve yeri geldiğinde Sinan’a bunu çok net bir şekilde ifade ediyor. Sinan da artık şüphelerinden ve güvensizliğinden arınmış vaziyette ama onun prangası 'Rüzgar' olduğu için adım atacak durumda değil şu anda. İlişkilerinin adının konması veya birbirlerine “Seni seviyorum” diyebilmeleri için öncelikle bu evlilik oyununun çözülmesi gerektiğini düşünüyor Sinan… Bunu da en iyi Rüzgar’ın başka birine aşık olduğunu söyleyen Pelin’e “Ben de…” cümlesinin devamını "Sana!" olarak getiremediği sahnede hissettirdi bizlere… Bu aşamada Sinan’ı suçlamanın pek iyi bir fikir olduğunu düşünmüyoruz, zira yıllardır sorunsuz-üzüntüsüz yaşamak istediği aşkına kafasındaki soru işaretleri, her an “Pelin’i üzer miyim?” korkusuyla başlamasını beklemek ona büyük haksızlık olur. Gittikleri meşhur dürümcüde yine naif bir adam olduğunu en güzel şekilde ifade etti; Pelin’ine onun hediye ettiği papatyalardan bir taç hazırladı. Bu kız şimdi nasıl sevmesin bu adamı?

İzlemekten en keyif aldığımız sahnelerden biri olan Rıza ve Sinan’ın ocakbaşı sefası gelecek bölüm Rüzgar’ın dedesinin konuşması ile kabusa mı dönecek, Ceyda’nın kapkaççıya çaldırdığı paralar bulunacak mı, en önemlisi ise Pelin evlilik cüzdanını açacak mı? Gelecek bölüm tüm bu soruların cevabıyla beraber sizlerle olacağız, görüşmek üzere! 

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.