Bölüm sonu dedikodusu: Poyraz Karayel 53. bölüm

BAŞSIZ KALABALIKTAN HİÇBİR HAYIR GELMEZ!

Düğününde Yusuf’u öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Bahri Baba’nın mahkemede de tutuklu yargılanmasına karar verildi. Bahri Baba, yalancı tanığın bulunması için ekibe görev verirken en sonunda bekleneni de yaptı ve başlarında durması için Poyraz’ı seçti, Poyraz böylece Bahri Baba’nın yerine geçmiş oldu. Sadrettin’se, Bahri Baba’nın söylemiyle Yusuf’u babasının öldürdüğüne inanırken bir yandan da uyuşturucu işine adımını atarak normalde yapmayacağı şeyler listesindekilerden birine daha bulaşmış oldu, bizdeki hayal kırıklığını daha da büyüttü. 

POYRAZ VE SADRETTİN KARŞI KARŞIYA!

Meltem’in ve Sema’nın araştırmalarına rağmen yalancı tanığa dair hiçbir iz bulunamayınca Poyraz çare olarak Adil’in adamlarının toplanmasını ve onları serbest bırakma şartı olarak da yalancı tanığın istenmesini buldu. Taşkafa, Zülfikar, Sema ve Poyraz, dört elden dört adamı topladı, olay Sadrettin’in kulağına gidince de Sadrettin ve Poyraz bir kez daha karşı karşıya gelmiş oldu, bunların da hepsi bizi adım adım sona yaklaştırıyordu ama henüz farkında değildik. Olanları Neşet'ten öğrenip eve gelen Ayşegül'se bu işin arada kalanıydı.

BENİM İÇİMDE SEVGİ VAR, BEN BİRİNE SEVGİ VEREBİLİRİM!


Meltem ve Zülfikar cephesinde de sırlar ortaya çıktı ve Meltem, “yalancı nişanlılık” durumunu öğrendi. Zülfikar’ın, Poyraz’a nişanlı olduklarını söylemesine sinirlenen Meltem, en sonunda evlilik fobisi olduğunu itiraf etmekten kaçamadı ve konu bir süreliğine de olsa Zülfikar tarafından kapatılmış oldu. Onlar sevgilicilik yolunda devam etsinler bir süre daha, sıradışı ilişkileriyle zaten yeterince güzeller... Aynı anlarda Begüm de Sadrettin’den ilişkilerini pek ciddiye almadığını öğrenince olanlar oldu ve neredeyse Sadrettin’i öldürecek noktaya geldi. İçinde sevgi olduğuna inanmıyor değiliz ama iki manyak bir araya gelmişken özellikle de Sadrettin’e olan sevgisi ne kadar sağlıklı olur, bilemiyoruz. 

KAYBEDİYORUZ ALBAYIM, BÜYÜYÜ KAYBEDİYORUZ!

Poyraz ve Ayşegül’ün karşılıklı birbirlerini dinlememe sorunları ise gitgide büyüyordu. Poyraz, Ayşegül’ün gireceği iş konusunda rahatsızdı, Ayşegül’se Poyraz’ın tam bir “mafya babası”na dönüşmesi konusunda… İkisi de haksız sayılmazdı üstelik. Ayşegül, Neşet’le yakınlaşıp ona güvenmeye devam ederek çok büyük hatalar yapıyordu ve belki de en son bulaşmak isteyeceği şeye, uyuşturucu işine de Neşet sayesinde bulaşmıştı. Bunlardan henüz haberdar değillerdi ama Poyraz’ın mafya babalığı görünürde onlar için çok daha büyük bir sorundu. Poyraz hepsinin aynı Poyraz olduğunu düşünse de Albay’ın dediği gibi sanırım Ayşegül'de biz de en çok 1. Poyraz’ı sevmiştik, bu yüzden de mafya Poyraz’a bir türlü ısınamadık. 

BELKİ DE AŞKI YÜCELTEN DİRENMEK DEĞİL, TESLİM OLMAKTIR!

Üzmek için değil, üzülmek için yaratılan Poyraz, Ayşegül’le kendisinden birlikte nefret edebilmeleri için yüzleşti ve onların izlerken içimizi sızlatan, repliklerine hayran kaldığımız tartışmalarından biri daha gerçekleşti. Ayşegül, Poyraz’ı iyi çözümlemişti ve Poyraz’ın güce olan hayranlığının ve olmak istediği Poyraz’ın bu olduğunun farkındaydı. Poyraz’sa hiçbir şeyin Ayşegül’den daha önemli olmadığını söylüyordu, zaten bundan şüphemiz de yoktu ama ilk defa işe yarıyor gibi hissetmenin güzelliğinden de vazgeçemiyordu, ona asıl ihtiyacı olan Ayşegül olsa bile… Ama ne olursa olsun bu yolda da birlikte yürüyeceklerdi, buna emindik, emin olmak istiyorduk çünkü Poyraz’sız bir Ayşegül veya Ayşegül’süz bir Poyraz’a hiçbirimiz alışamazdık. 

SEN BİRİNE ARKASINDAN SOKULMAZSIN!

Taşkafa ve Ümran içinse ne yazık ki bu bölüm de olumlu bir gelişme yoktu. Hatta İsa’nın hasta olması ve ateşler içinde yatarken Taşkafa’nın avuçları arasında babasını sayıklaması aralarına bir duvar daha örmüş oldu. Bahri Baba ve Despina Hanım’ınsa onların aksine artık aralarında hapishane duvarları hariç hiçbir duvar kalmamıştı ve Despina Hanım, tam olarak Bahri Baba’nın yanındaydı, ona güveniyordu, üstelik onun bir adamı arkasından vurmayacağını düşünebilecek kadar da tanımıştı. Ama Sadrettin babası gibi değildi ve o genelde birilerine arkadan sokulurdu. Songül’den aldığı bilgilerle depoyu basması ve Poyraz’ı öldürtmek için adam tutması da bunların ispatıydı. 

SENİN TANIDIĞIN O EN GÜÇLÜ KADIN, O UÇURUMDA ÖLDÜ!

Sema, Sefer’i unutamayan biz izleyicilerin de temsilcisi olmaya bu bölüm de devam etti. Çünkü Sefer'i herkes unutabilirdi ama o unutmamalıydı, unutursa Sefer o zaman gerçekten ölürdü. Unutmaktan korktuğu için Ayşegül’ü mezarlığa çağırmasıyla, Sefer’in öldüğüne emin olamasa da kendisinin öldüğünden emin oluşuyla yine içimizi acıtmayı başardı. Sema da Ayşegül de gerçekten şanslı kadınlardı. Çok güzel adamlar tarafından, üstelik sevdikleri çok güzel adamlar tarafından çok güzel sevilmişlerdi. Sema’nın Sefer’i erken kaybetmiş olması bunu değiştirmezdi, sadece Sema bu şanslarının daha çok farkındaydı artık… Ayşegül’ün de Poyraz’ın kıymetini bilmesini istemesi bundandı. Yarın ölebileceğimizi düşünerek, pişman olacağımız şeyler yapmadan, kimseyi kırmadan, yaşadığımız anın değerinin farkında olarak yaşamak zor olsa da öyle gerekli ki.

�

HERKES GİDER Mİ? ÇOK ERKEN DEĞİL Mİ?

Bölüm sonuna geldiğimizde bizi gerim gerim geren Sadrettin’in Poyraz’ı “ortadan kaldırma” planı sekteye uğradı, çünkü Poyraz’la tekrar konuşmak isteyen Ayşegül, Poyraz Sinan'ı okula bıraktıktan sonra ara sokaklardan birinde Poyraz’ın yolculuğuna dahil oldu. Bunu fark eden Sadrettin, tetikçiye haber vermek istese de tetikçilerin asla telefonlarını duymaması klişesi elbette Poyraz Karayel’i de buldu. Poyraz kendisini ve Ayşegül’ü korumaya çalışmış olsa da aslında Poyraz ve Sadrettin’in her karşı karşıya gelişinde olduğu gibi bu işten de zarar gören Ayşegül oldu. Tek fark bu sefer somut bir şekilde, karnında bir kurşun yarasıyla zarar görmüş olmasıydı. Böylece bölüm sonunda baygın bir Ayşegül, yaşadığı çaresizlikle hepimizi ağlatabilecek bir Poyraz ve kardeşini vurdurtmuş olmanın pişmanlığını (!) yaşayan bir Sadrettin kaldı elimizde. Cem Adrian’ın “Herkes gider mi?”sinin bu sahneye bir hazırlık olarak çalınmadığını ve Ayşegül’ün gitmeyeceğini umarak, bir sonraki bölümü şimdiden iple çekmeye başladık. Dünyanın en güzel Ayşegülleri ölemez, en azından bu kadar erken ölemez, değil mi?

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.