Bölüm sonu dedikodusu: Poyraz Karayel 52. bölüm

ALBAYLAR ÖLMEZ, HELE EMEKLİ ALBAYLAR ASLA!

Poyraz ve Sadrettin karşı karşıya gelirken, Neşet de Ayşegül’ü hemen bu durumdan haberdar etti. Songül’e her ne kadar kızsak da bir anne olarak yapabileceği tek şeyi yaptı ve Bahri Baba’dan çocuğunu almak için zor kullanmak durumunda kaldı. Bizi asıl şaşırtan ve en güzel sürpriz olan da Cevher Albay’ımızın ölmediğini görüşümüzdü. Doğalgaz faturasını ödemediği için ölümden kurtulunca bunu “Yüzbaşı Poyraz Karayel” hayalinden duymak da ortaya çok güzel bir sahne çıkmasına sebep oldu. Albay olmasa, Poyraz Karayel çok şey kaybeder, eminiz. 

SEN DE AYAKLI GAZETE GİBİSİN, MAŞALLAH!

Neşet’in iyice aile içine girmiş gibi davranması ve özellikle sürekli Ayşegül’ün dibinde bitmesi, Poyraz’ı yavaş yavaş rahatsız etmeye başladı. Ayşegül, bunun bir kıskançlık problemi olduğunu düşünse de Poyraz’ın sorunu da tıpkı bizim Neşet’le olan sorunumuz gibi daha derin. O, Neşet’e güvenmiyor ama biz güvenmemesinin çok da yerinde olduğunun farkındayız. Neşet’in ayaklı gazete gibi son haberleri ulaştırma çabası ve her an ortalığı karıştıracak bir potansiyelinin oluşu da şimdilik sadece Poyraz’ın gözüne batıyor gibi gözüküyor. Keşke Ayşegül de Poyraz’la inatlaşmak için Neşet’in iş teklifini kabul etmeseydi, bu iş nereye varacak, merak içindeyiz. 

KAN KAYBEDİYORUZ DEDEM, KAN KAYBEDİYORUZ! 

Sadrettin’in karşı tarafa geçiş yaparak Bahri Baba’yı sırtından vurmasının üstüne bir de onları savcılığa vermekle tehdit etmesi bardağı taşıran son damla oldu. Zülfikar’a attığı yumruğu bize atmışçasına sinirlendik ve üzüldük, böylece Sadrettin gözümüzden iyice düştü. Asıl ailesinden günden güne uzaklaşırken yanında sadece Begüm’ün olması ve Begüm’ün lafını dinleyerek Songül’ü Bahri Baba’nın evine “casus” olarak sokması nasıl sonuçlara yol açacak bilmiyoruz. Ben Sadrettin’i tüm manyaklıklarına rağmen sevmeyi başarmış biri olarak tüm bunların bir ters köşe olmasını umut ederdim, çünkü bu yaptıkları Sadrettin için bile çok fazla.

Bir yandan da Taşkafa ve Ümran’ın durumuna üzülür olduk. Taşkafa’nın dediği gibi hikayeleri gerçekten “Kör öldü, badem gözlü oldu” durumuna döndü. Evet, Taşkafa’nın durumunun pek hoş olmadığını söyleyebiliriz ama Ümran’ın Namık yüzünden Taşkafa’yı tamamen gözden çıkarması da pek olmadı. 

HAVUZLU VİLLADA YAŞAYAN ACILARIN ÇOCUĞU, SİNAN KARAYEL!

Dizinin değişmeyen nadir unsurlarından biri de elbette Poyraz & Ayşegül & Sinan üçlüsünün güzelliği olmalı. Bir diğer adıyla da kuru fasulye, pilav ve cacık! Onlar bir aradayken nasıl dertlerini bir kenara bırakıp doyasıya gülüp eğleniyorsa biz de onlarla birlikte dertlerimizi unutabiliyoruz, yüzümüzde gülücüklerle onları izliyoruz. Sinan ne kadar “acıların çocuğu” olduğunu iddia etse ve pek yolunda giden bir hayatı olmasa da her şeyden önce Poyraz gibi bir babaya ve Ayşegül gibi bir ablaya ya da cici anneye sahip olduğu için çok şanslı. 

ZÜLFİKAR’IN TUTUNACAĞI TEK DAL, MELTEM!

Çok sevdiğimiz ve bizi genellikle gülümseten unsurlardan bir diğeri de Zülfikar & Meltem çifti. Bazı ailevi problemleri vardı ama bu bölüm onları da aştılar, Zülfikar sonunda Poyraz’la konuşup onay aldı, Sinan’ın resmi olarak eniştesi oldu ve Meltem’i üzmeyeceğine dair söz verdi. Şimdi ortada bir “nişan” durumları var ama Meltem’in buna vereceği tepkiden henüz haberdar değiliz. Ne olursa olsun, onların aşkı dolu dizgin devam etsin, bize yeter! Çünkü Zülfikar’da en az Sefer’den bahsederken söylediği gibi 10 numara bir aşık, aynı zamanda da 10 numara bir dost…

İNANMAK İSTİYORUZ!

Sefer’in adı dizide artık iyiden iyiye az geçmeye başlamışken onu hatırlayanlar sadece Sema ve Zülfikar gibi görünüyor. Sema’yı her görüşümüzde içimizin acıma sebebi de tam olarak bu. Zülfikar Sefer’in artık dönmeyeceğini kabullenmiş olsa da kendisini aşıkların ölmeyeceği gerekçesiyle avutuyor ama Sema’nın durumu biraz daha farklı. Onun yaşama tutunmaya çalışmasının tek sebebi Sefer’in bir gün döneceğine dair bitmeyen inancı. Biz de onunla birlikte buna inanmak istiyoruz, Sefer’imizin dönmesini bekliyoruz. Bir kere de kaybetmeseler, kazansalar, olmaz mı?

YERLİ HANNIBAL - DEXTER KARIŞIMIMIZ NEŞET TOPAL! 

Neşet, kendi çapında düzenlediği nar operasyonunda ilk başta bizleri “Bu adam kimi kesiyor?” diye korkutsa da sonradan rahatlamamıza sebep oluyor. Gerçi bu rahatlamanın da söz konusu Neşet’se pek mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Kendisi Adil’in hayaliyle konuşurken bizim de bir kez daha yağmurdan kaçarken doluya tutulduğumuzu anlamamıza sebep oluyor. Çünkü kendisi babasından hem çok daha zeki, hem çok daha psikopat, hem de henüz tehlikesinin farkında olan kimsecikler yok. 

KÜÇÜCÜK BİR YANLIŞ ANLAMA SİLAHLA DÜĞÜN BASTIRTABİLİR!

Bahri Baba’nın Taşkafa’ya söyledikleri hayli yanlış anlaşılınca, Taşkafa Zülfikar’ı, Zülfikar da Poyraz’ı gaza getiriyor ve akıllarınca savaşa girer gibi mekan basmaya gidiyorlar. Bahri Baba’nın onları çağırdığı yerin aslında bizzat kendi düğünü olduğundan elbette haberleri yok. Ortama kendilerine yakışır şekilde ilginç bir giriş yaptıktan sonra ayak uydurmaları pek de zor olmuyor, Bahri Baba ve Despina Hanım’ı Poyraz ve Ayşegül’ün şahitliğinde evlendirmiş oluyoruz. Bölümü bu kadar güzel bir şekilde bitirmeyi elbette biz de isterdik ama Poyraz Karayel’de sorunların asla bitmeyeceği de malum. Neşet’in Bahri Baba ve düşmanları arasındaki “Sadrettin’i ver - Dosyaları al” anlaşmasına çomak soktuğu yetmezmiş gibi kendi cinayetini de Bahri Baba’nın üstüne yıkarak Baba'nın düğünde tutuklanmasına sebep oluyor. Bir güzelliği daha lekeleyen Neşet artık bizi şaşırtmasa da haftaya olacakları şimdiden merak etmeye başladık. O alttan alttan daha ne kadar kuyu kazmaya devam eder bilemiyoruz ama yine güzel bir bölüm izleyeceğimize eminiz.

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.