Güncelleme Tarihi:
DURU DURMUYORDU! DURDURAMIYORDUK!
Geçen bölüm hikâyeye dahil olan Duru'nun rahat durmayacağı belliydi. Kendisi bu bölüm de yapacağından geri kalmadı. Geçen hafta bölüm kimliği belirsiz biri gizlice Gökçe ve Demir'in fotoğraflarını çekerken bitmişti. Meğer bu da Duru'nun işiymiş. Demir'in işlerini baltalamakla kalmadı Kaan'ı yeniden tavlamak için de çeşitli girişimlerde bulundu. Fakat neyse ki Kaan'dan yana aşama kaydedemedi. Niye Amerika'ya gitmiş, sonra niye geri döndü bilemediğimiz küçük kardeşin geçmişi ve öyküsü acele gelmiş hatta biraz havada kalmış sanki. Laf aramızda Duru geldiği yere temelli geri dönse de karaçalı gibi araya girmese hiç fena olmaz. Zira ne Duru'ya kanımız ısındı ne de canlandıran oyuncunun performansını sevdik. Hatta Duru'nun dahil olduğu her sahnede tempoyu düşürdüğünü söyleyebiliriz. Kendisi kısa sürede bize veda etmeyecekse onun pek de merak uyandırmayan sahnelerindense Sema ya da Şenkal ailesi gibi komedi unsurlarına ağırlık verilse tadından yenmez. Kısacası, bizi üzdün be Duru!
DEMİR, GÖKÇE'Yİ BİRAZ DA BAŞKALARINA VER ÇOCUĞUM! HEP SEN OYNAMA
Önceki bölümlerde esas kızımız Gökçe'nin sahneleri; aile üyeleri, Sema, Kaan ve Demir arasında eşit olarak paylaştırılıyordu. Ortaya enerjisi yüksek, komedisi bol anlar çıkıyordu. Fakat birkaç bölümdür Gökçe'nin sadece Demir ekseninde dönen biri olarak yazılması ve diğer karakterlerle iletişiminin ciddi oranda azalması biraz keyif kaçırdı. Hande Doğandemir'in başarıyla hayat verdiği, doğru kıvamı tutturmak açısından zor bir karakter olan Gökçe'nin ciddi bir potansiyeli var. Bu potansiyeli sadece Demir'le kısıtlayarak oyun alanını daraltmak hem Gökçe karakterine hem de hikâyeye haksızlık etmek olur. Aile içi olaylardan habersiz, Sema'nın dertlerini pek de önemsemeyen, Kaan'la sohbetleri iki cümleyi geçmeyen ve yalnızca Demir'in peşinden koşmakla meşgul bir Gökçe Şenkal kimsenin hoşuna gitmez. Çünkü biz onu en az kendisi kadar şaşkın ve komik ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte sevdik.
ACELE ACELE DEĞİL ÇABUK ÇABUK ROMANTİZM!
Senaryonun Demir ve Gökçe için işleri hızlandırmak ve oluşturmak istediği çift için seyirciyi heyecanlandırmak istediği oldukça açık fakat bunun yolu iki karakteri birbirine hapsetmekten geçmiyor. En azından baştan beri temeli sadece aşk üzerine değil daha çok komedi üzerine atılmış bu tarz bir dizide doğru yol bu değil. Romantik komedi denince akla gelen birlikte kahvaltı etme, duvar boyama, maç izleme, kıskançlık gibi tüm romantik çift aktivitelerini art arda tek bölümde sıralamak seyircide yankı bulmayacaktır. Demir ve Gökçe konusunda ısrarcı olunacaksa Demir'i düz adam olmaktan çıkarıp ona biraz daha ilgi çekici ve gerçekçi bir çerçeve çizilmeli. Ayrıca Gökçe ve Demir'e inanabilmemiz için Gökçe'nin ağzından anlatılan Demir'le bizzat hareketlerine şahit olduğumuz Demir'in örtüşmesi gerekiyor. Mesela Gökçe'nin düşünceli, kibar, centilmen diye dilinden düşürmediği Demir'in maç izlerken oldukça kaba bir tavırla bir kadına "Cola!" diye buyurması göze batıyor ve çelişki yaratıyor. Kızı tacizci kötü adamdan kurtarmak için yumrukları konuşturmak ve Demir'in kahraman erkek tarafını öne çıkarmak ardından bir yakınlaşma sahnesi patlatıp "Ben senden..." şeklinde devamı gelmeyen cümleler kurdurmak ne yazık ki seyirciye çok geçmiyor. Alt yapısı oturmayan bir çifti oldurmak için yeterli değil. Demir bu şekilde ancak Gökçe'nin geçerken uğradığı duraklardan biri olabilir. Seyirciyi romantik kanattan bağlamak için artık çok da vakit kaybetmeden rotayı Kaan'a doğru çevirmek gerekiyor.
BİR ÇİFT NASIL OLDURULUR?
Bir çifti oldurmaktan bahsetmişken Gökçe ve Demir'in aksine Sema'yla Bartu buna örnek teşkil edecek kadar güzel yazılıyor aslında. İkilinin Sema'dan yana nefret ve zıtlaşmayla başlayan etkileşimleri zorunlu bir işbirliğiyle taçlanarak tatlış bir ilişkinin kapısını yavaş yavaş araladı. Bu ilişki ona ayrılan sürede sessiz ve derinden gelerek her hafta üzerine bir şeyler koymaya başladı. Bu haftaki davulcu macerası da bu minik adımlardan biriydi. Her ne kadar diğer davulcularla başı belaya giren Bartu Sema'yı ortaya sürerek ayıp etse de Bartu'nun pek de ince fikirli bir adam olmadığını biliyorduk. Sonuçta bir şekilde olay tatlıya bağlandı ve ikilimiz biraz daha yakınlaştı. Bartu'yu da böyle kabul edeceğiz artık. Onu yontmak Sema'ya kalacak gibi görünüyor. Bartu zaten dünden razı da Sema'nın duvarları da tamamen yıkıldığında ortaya hem çok sevimli hem de çok komik bir çift çıkacak. Bunun garantisini şimdiden vermek mümkün. Gelecek bölümün fragmanında da Yonca'nın yardımıyla sırf Sema için bir parti organize ettiğini gördüğümüz Bartu'nun Sema'nın kalbini çalması yakındır.
BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ!
Açılan eski defterlerin arasından tozu dumana katarak gelen Duru, bu dizinin kaderinde Gökçe ve Kaan yazılı diyenlerimizi korkutmuştu. Acaba esas çiftler Gökçe-Demir ve Kaan-Duru olarak sabitlenecek mi, işler değişiyor mu diye endişelenmiştik. Neyse ki cebren ve hileyle evine yerleşen Duru'nun türlü tuzaklarına rağmen Kaan oyunlara gelmedi ve bizlere rahat bir nefes aldırdı. Üstelik oyun öyle oynanmaz böyle oynanır diyerek Duru'yu bir güzel faka bastırdı. Duru çabuk pes eder mi bilinmez ama dik dur eğilme, bu millet seninle Kaan! Her ne kadar yine çok az Kaan ve Gökçe sahnesi izlesek de Kaan'ın fonda "Olmazsan Olmaz" eşliğinde Gökçe'ye dair daldığı hayaller yüreklerimizi hoplattı. Tam da gelecekteki Gökçe ve Kaan hayalleriyle ilgili umutlar tükenmek üzereyken biz bitti demeden bitmez dedirtti. Duyuyor musun Gökçe? Olmazsan olmazmış. Sen de biraz gör artık şu çocuğu canım!
Bölümümüz Demir ve Gökçe öpüşecek mi, Demir cümlesini tamamlayacak mı dedirterek bitse de fragmanda Kaan'ın o çipil çipil yeşil gözleriyle, acı içinde; Demir'in elini tutan Gökçe'ye baktığını gördük. Türk milleti olarak esas kızın arkasından aşk acısı çeken oğlanlara bayılırız. Küçücük bir bakışıyla bile bu duyguyu daha fragmandan dibine kadar veren Berk Hakman, kendisine alan yaratılırsa gelecek bölüm üzerine düşeni fazlasıyla yapacaktır. Oğlum Kaan yılmak yok! Gökçe'nin hayatının aşkı sensin. O kız eninde sonunda senin olacak. En azından bir kısım seyirci bunu gerçekten istiyor, olup olmayacağını da zamanla göreceğiz.
noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.