Bölüm sonu dedikodusu: Hayatımın Aşkı 4. bölüm
Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta Gökçe'yi Demir ve Yeliz'i el ele tutuşurken görmüş bir halde, derbeder ve acılar içinde bırakmıştık. Bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz. Gökçe yaşadığı yıkımdan sonra soluğu yine ne zaman işler kötüye gitse kollarına koştuğu Kaan'ın yanında aldı. Sadece birlikte gülebildiğin değil, aynı zamanda birlikte ağlayabildiğin insanlara sımsıkı sarıl ve bırakma demiş birileri. Gökçe bu lafı duymuş mu? Duyduysa uygulamasını görecek miyiz? Öğreneceğiz.
HANCI BANA ŞARAP VER, GÖKÇE'YE DE NAR SUYU!
Teselliyi Kaan'da ve zekice RTÜK'ün arkasından dolanan senaristler sayesinde sek nar suyunda aradı Gökçe... Kaan Gökçe'yi önceden uyarmış olsa da "Ben demiştim!" demedi. Tıpkı Gökçe gibi o da bu lafı hiç sevmezmiş. Hımm bir ortak nokta daha... Demir için karışık elma, portakal, nar shotlarını gömdün ama kendi ağzınla söylüyorsun. Gençsin, güzelsin, değil Demir'i herkesi üzersin. Değmez be Gökçe!
ÖLÜM GRUBU: GÖKÇE VE BARTU ŞENKAL
Gökçe daha Demir ve Yeliz travmasını atlatamadan bir de kıvrak hareketlerle çöplerini çattığı Eylem ve "the kokarca" Emre ilişkisinin yıkılan Eylem cephesinde enkaz altında kaldı. Görünüşe göre koku problemi ortadan kalmış olsa da Emre gerek zihin açıklığı dilemelerle olsun gerek kahkülü çekip alından öpmelerle olsun pek de gönüllerin favori damat adayı değil... Bu dizide dertler, çileler hep Gökçe'nin mutluluksa başkalarının oluyor. Tüm şaşkınlığıyla, sakarlığıyla ve yanlış adrese giden mesajlarıyla her şeyi daha beter hale getiren Gökçe önce kankası Sema'ya acil durum çağrısı yaptı. Bu sırada uçana ayrı kaçana ayrı yazan Bartu'nun gözünün çoktandır Sema'da olduğun da öğrenmiş olduk. Sema yüz vermemeye kararlı fakat abi hitabı da nişan yüzüğü de Bartu'yu duydurmaya yetmiyor. Hem Bartu'nun da dediği gibi devir nişan atma devri!
Başa bela alma konusunda Şenkal ailesinin doğal bir yeteneği olsa da şüphesiz ki Bartu ve Gökçe bu konuda en önde flamayı taşıyorlar. Ayrı ayrı da epey maharetliler zaten. Fakat bir araya geldiklerinde ortaya atom bombası gücünde bir bela çekme voltranı çıkıyor ki sormayın gitsin. Bu bitirim ikilinin son marifeti kocaman yüzüğü görünce çark eden Eylem'in olmuş işini bozmaya kalkmak oldu hem de sokaktan bulunmuş bir çocukla! Eee Bartu bu 100 lira ateşleyin gerisine karışmayın. Kuşkusuz Bartu ile Gökçe kadar Hande Doğandemir'le Sadi Celil Cengiz de iyi bir takım olmuşlar. Sahnelerinin enerjisinin oldukça yüksek olduğunu söylemek gerek.
YEŞİLÇAM KÖŞEMİZDE BU HAFTA
Kaan sayesinde Yeliz'in gerçek yüzünü gören garibim Gökçe, Demir'in her şeyi bildiğinden habersiz ona doğruları anlatmak için bölüm boyunca çırpındı durdu. Farsça sözlük dedi, Yö dedi, liz dedi, servet dedi, avcısı dedi ama meramını anlatmayı bir türlü beceremedi. Sonunda Kaan'ın tavsiyesiyle Demir'in annesi Nesrin'le ittifak kurmaya karar verdi. Her hafta bize Yeşilçam klasiklerinden bir örnek sunan Hayatımın Aşkı bu hafta da Nesrin'le "Oğlumun peşini bırakmak için kaç para istiyorsun?" klişesinden beslendi. Neyse ki Türk dizilerinde alışık olduğumuzun aksine bu işin çözülmesi fazla uzun sürmedi ve Yeliz daha fazla can sıkmadan herkese veda etti. Açıkçası Yeliz'in evine çiçekler, hediyeler gönderen onu yemeğe çıkarıp ailesiyle tanıştıran ve gerçeği öğrendiğinde "Ona çok büyük bir ders vereceğim." diyen Demir'in planı biraz beklentinin altında kaldı. Neden öyle giyindiği anlaşılmayan Muharrem'in rockçı kılığıyla gelip Yeliz'i uzaklaştırması onun için pek de büyük bir ders olmadı sanki. Yine de bu sahne Gökçe son anda lafı çevirse de Demir'in kafasının karışmasına hizmet etti en azından. Demir'in bu zamana kadar Gökçe'nin hislerini fark etmemesi zaten garip fakat bundan sonra onun hal ve tavırlarına alıcı gözüyle bakmaya başlayacak gibi görünüyor.
YAKIŞIKLI ADAMDAN ARKADAŞ OLMAZ!
Kaan Engindeniz coşmuş da dalgalanıyor sayın seyirciler! Üstelik Kaan'ın amcası Rahmi ve Gökçe'nin kankası Sema da işaretleri doğru şekilde okumuşlar. Kaan Demir konusunda Gökçe'ye yardım etmek için elinden geleni yapsa bile ondaki değişiklikleri görmemek mümkün değil. Normalde huyu olmadığı halde Gökçe'nin sorunlarını dinliyor, derdiyle dertleniyor. Masum bir öpücükten sonra bile Gökçe'nin arkasından sevimli sevimli uzaklara dalıyor. Bu iş çok fena arkadaşlıktan aşka evrilir söylemesi! Aşk bağıra bağıra geliyorum diyor. Kaan şimdilik duygularını inkâr evresinde ve kabullenme aşamasına geldiğinde belki de çok geç olacak. Neyse ki biz Türkler erkeğin karşılıksız aşkını, o sırada yaşadığı acıyı izlemeyi severiz. Hele ki söz konusu adam Berk Hakman ise daha çok severiz.
Gökçe ise gözünün önünde olan biteni göremeyecek kadar Demir'e odaklanmış durumda. Omuzlarında site kurup o sitede oturmak istediği adam Demir olsa da kendisi için uygun erkek yanı başında duruyor ve o kişi Kaan'dan başkası değil. Gökçe kafasında yaratıp büyüttüğü mükemmel Demir Cerrahoğlu profiline hayran ve bu hayranlığı belki de takıntıyı aşk sanıyor. Aslında ikisinin pek de ortak noktası yok. Halbuki Gökçe Demir'e nazaran Kaan'la daha benzer ruhlara sahip onunla daha uyumlu biri. Üstelik sarhoş Gökçe'nin Kaan'ın boynuna sarıldığı Kaan'ın ise onun gözlerine baktığı kare sizce de çok tatlı bir çift vaad etmiyor mu? Gerçi yakın zamanda Demir'den gelmeye başlayacak karışık sinyaller yüzünden Gökçe'nin gerçekleri fark etmesi epey zaman alacak. Yine de Kaan doğru söylüyor. Sana değer veren birilerini iste Gökçe. Hazır ailenin kadınları da Kaan'a olur vermişken bir çay için Gökçe. Arkadaş deme bak lazım olur. Hem teyze sözü dinle biraz yakışıklı adamdan arkadaş mı olur? Sevgili olur, nişanlı olur, nikahlı koca olur. Kısmetse olur Gökçe!
noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.