Bölüm sonu dedikodusu: Hayat Şarkısı 16. bölüm

TUTKU VE AŞK BİRLEŞİRSE SEVDANIN HACMİ BÜYÜR, DURDURAMAZSIN!

Geçen hafta ilgi ne kadar azaldıysa, bu hafta o kadar arttı. Neredeyse tüm bölüm boyunca iki ayrı noktada duran Hülya ve Kerim’in bir araya gelecekleri anı beklerken bir bakmışız dizi bitmiş. Bir tek sahnesi boş geçmedi. Dolu dolu bir bölüm izledik. Hülya giderken adımlarını say demiştik geçen hafta, saydın mı Kerim?
Hülya, Kerim’i hiç gün görmeyen güven duygusuna verdiği hasardan dolayı yolun ortasında bırakıp gittiğinde Hüseyin de yana yana ona ulaşmak istiyordu. Ulaştı da biraz zor olsa da. Kendi evine gitmesi gerektiğini söylediğinde, zaten onun da gidecek yeri yoktu.

Hülya, Kerim’e çok şans tanıdı, çok topladı arkasını, çok sabretti, çok bekledi. Kerim diyor ya hani, bir fotoğrafla gidecekse, diye o bir fotoğraf o kadar büyük bir damla ki Hülya için, bardağı taşırmasından anlaması gerekirdi. Kerim bir kez olsun güven vermemişken, üstelik eski sevgililerinden kapıya dayanmayan kalmamışken, Hülya bir fotoğraf uğruna Kerim’in o kıvırcık saçlarını tel tel yolsa yine de haklıdır. Bir fotoğrafla cinnet de geçirilir, yüzük bırakılıp da gidilir. Bu işlerin raconu böyledir!

HÜLYA ÖL DESE ÖLECEK MİSİN MAHİR?

Mahir, elinde belgelerle odasına döndüğünde Kerim Efendi de, Hüseyin’le konuşmasının ardından yanına gidiyor. Hararetli bir tartışma da Kerim’le birlikte geliyor. Kerim, kıskançlığını dizginlese de koruma dürtüsünü dizginleyemiyor, Mahir’e “Görüşmeyeceksiniz!” ayarı verirken bir yandan Hülya’nın başının belaya girmesini istemese de bir yandan da Mahir’e yaklaşmasını istemiyor.

Sen Hülya’yı ne kadar tanıyorsun, çıkışları da bu yüzden. Kendisi o kadar az tanıyor, yaralarını o kadar az biliyor ki birinin gözünün içine bakıp “Hikayelerimiz benziyor!” demesini kaldıramıyor. Kaldıramasın da zaten, gitsin sahip çıksın, öğrensin hikayesini, sarsın yaralarını. 

KÖTÜ GELİN, İYİ GELİN ÇATIŞMASINDA KAZANAN KAYINBABA!

Kerim elinde kutuyla döndüğünde, Bayram Cevher ve Hüseyin belgeleri düzenlerken bir yandan da başlarına gelecek en kötü duruma kendilerini hazırlıyorlardı ki Hülya günü kurtardı. Kerim haklı olarak bunca gizemli, entrikalı işe yine sinirlendi, kızdı, endişelendi. Aklı almıyor çocuğun normal. Ne bilsin çocuk karısının kara melek hallerini...

Hüseyin, Kerim’e Hülya’nın yerini söylemedikçe sevimli sahneler artıyor. Kerim çok meraklı gözükmemeye çalışıyor, Hüseyin de Kerim’in biraz burnu sürtsün istiyor, ki evet o burun azıcık sürtsün. Kerim’in anlaması lazım, Hülya’nın gidişinin bahane aramakla en ufak alakası olmadığını, canı yandığı için gittiğini, yeri hiç sağlam olmadığından kalamadığını anlaması lazım. Hülya, sekiz yaşından beri ulaşmaya çalışıyor Kerim’e, adım adım, ilmek ilmek. Gitmek için bahane aramayacak, arayamayacak kadar uzun zamandır ona ulaşmayı bekliyor. Gitmek istemiyor ama kalamıyor da. 

HÜSEYİN’DEN ROMEO OLUR DA MELEK’DEN JULİET ZOR

Her aşk balkonun altından, duvarın kenarından gizli gizli izlemeyi tadacaktır. Hüseyin, Nilay’ı takip edip Melek’in kaldığı yeri öğrendiğinde uzun zaman sonra Melek’i görmenin mutluğunu yaşıyor. Hüseyin ne kadar güzel seviyorsa, Melek o kadar sevgiden kaçıyor. Hüseyin bir bir yıkıyor duvarlarını, belgelerin de bulunmasıyla artık kimse hayatını elinde tutmuyor, o da Nilay’a artık özgür olacağını söylüyor Melek’e söylemesi için, bakalım bu Melek için yeterli olacak mı?

O PARAYA ÖNCE BİR MODA UZMANI MI TUTSAN FİLİZ?

Filiz tam olarak “Köyden indim şehre” algısında intikam planları kurarken, bir yandan da rüküş nedir, nasıl olunur dersi veriyor. Görgüsüzlük sınırlarını zorladığından mı yoksa zaten itici bir insan olduğundan mı bilinmez, çekilecek dert değil kendisi. Biraz olsun empati kuracak oluyor seyirci, sonra bir laf ediyor, bir saçmalık yapıyor gidiyor tam o acıma duygusu.

AH BE MAHİR’M!

Mahir, Hülya’yı görmeye geldiğinde, Cem’in arkadaşlarına oynadığı büyük oyunu da aşama aşama anlatıyor. Kerim’e dediği hikaye mevzusuna dair ağzından bir şey kaçırdığında Hülya bunun peşini bırakmıyor, Mahir’e geçmişini anlattırıyordu. Mahir de sağ olsun, kaç canımız kalmışsa hepsini alıyor. Bizim Mahir aslında Alman’mış ama Türklerin elinde büyümüş. Henüz kendine bakamazken, minicik kardeşi için kocaman yükler yüklenmiş ama gücü yetmemiş. Sabretmiş, beklemiş, bakmış olmamış o zaman o da vazgeçmiş.

Kimse birden biri gözünü karatmaz, şimdi anladık Hülya’nın neden koruyucu meleği olduğunu. Hülya’da hep sahip olmayı umduğu o dostluğu Mahir’de buldu. Birlikte güzel bir ekip oldular, en başından beri.

SENSİZ BİTTİM ORALARDA!

Hüseyin sonunda Kerim’e Hülya’nın yerini söylediğinde –ki tahmin etmesi çok da zor değildi- beklenen buluşma yaşanıyor. Kerim önce Bayram Cevher’in de dediği gibi bir dingil olduğunu kanıtlamak istercesine boşanma konusunu açıyor. Yok medeni olsunlarmış da yok bu süreci bağırıp çağırmadan halletsinlermiş de… Kerim’ciğim ne boşanması canım?

Neyse ki evren yardıma koşuyor da gök gürültülüsüydü, fırtınaydı derken iki inatçı kendilerini eve zor atıyorlar. Gök gürültüsünden korkan Hülya… Kerim’i bir daha görememekten korkan Hülya… Korktuğu ne varsa bir tek Kerim’in yanında açığa vuran Hülya… Kerim içinde tuttuğunu yine dışına fırtınaya kafa tutarak vurduğunda, Hülya da boş durmuyor ama korkusu baskın çıkınca kendisini Kerim’in kollarında buluyor. Hep olmak istediği yerde… Kerim’in zırhı tam olarak  yıkılıyor.

Hülya, sekiz yaşında beri hayalini kurduğu her şeye kavuşuyor, Kerim’in sevgisini hissediyor, Kerim’in korumasını, sahiplenmesini… 

Hülya hepimizin yerine kazanıyor, kazanırken de ağlıyor. Bir adamı onca yıl düşlerseniz karşılıksız, onca savaş verirseniz uğrunda, onca emek harcarsanız kavuştuğunuzda birkaç damlayla kutlarsınız zaferinizi. 

BUNDAN SONRAKİ TÜM SABAHLARINIZ BİRLİKTE OLSUN

Hülya, parmağına yüzünü geri taktığına, mutluluk kahkahaları attığına, sevdiği adamla çocuklar gibi şen olduğuna göre… Onlar erdi muratlarına, biz çıkalım kerevetine.  Evde Hülya’yı bekleyen bir karşılama merasimi vardı, Bayram Cevher’in edilecek bir teşekkürüyle birlikte.

BEKLENEN FELAKET GELDİ, ÇATTI!

Cevher köşkü bayram yerine döndüğüne göre bunu yemekle taçlandırmamak olmaz diyerek yemeğe çıkan Kerim ve Hülya’nın ise geceye başlamadan gölge düştü. Daha çok limuzinden çıkan Filiz ve Mahir düştü. Mahir’in Hülya’ya karşı bir hamle yapmayacağına tüm paramızı yatıracağımızdan, bakalım bunun altından ne çıkacak.

Gelecek bölümü gün sayarak bekliyoruz, haftaya görüşmek üzere.

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.