Bölüm sonu dedikodusu: Hayat Şarkısı 18. bölüm

AĞLA MEHMET BEBEK AĞLA, BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİN

Filiz haftalardır içinde tuttuğu tüm kargaşayı bir anda bıraktı Cevher ailesinin kucağına, Mehmet’i sevmek istemesi elbette haklı bulunabilir ama durumu daha da kötüleştirmesi, Kerim için son nokta oldu. Hüseyin, havada uçuşan cümlelerden en anlamlı olanlarını kaptı ve hesap sormak için yerini aldı, Hülya tüm yıkılmışlığının yaşlarını merdivene akıtırken Hüseyin’e verecek tek cevabı elbette yoktu. Kerim köpürüp Filiz’i uzaklaştırsa da müdahale için çok geç kalınmıştı çünkü Hüseyin ve kuşkusu bir köşede onu izliyordu.

BENİM ÇOCUĞUM, BENİM MEHMET’İM, VERMEM ELLERE!

Hülya, evdeki kimsenin gözüne mi gözükmese, Mehmet’ine doya doya mı sarılsa bilemez halde kendisini odasına atarken, gözleri çaresizliğin somut halini sunuyor bize. Hülya, ailesine, oğluna -evet, o onun oğlu- o denli düşkün ki, kimsenin gücü yetmesin onları ayırmaya... İlk sahurda ettiği dua gibi, öylesine güzel bir aileye sahip ki, öylesine sahipleniyor ki belki de ilk, Hülya bunu kaybedemez, kaybederse de bir daha Hülya olmaz.

KERİM GİBİ GÜZEL BAKAN ADAM ZOR BULUNUR!

Kerim sen ne güzel seven bir adam oldun, ne güzel sildin gözlerinden yaşları sevdiğin kadının, ne güzel kabul ettin hatalarını... Kerim belki hala yargılıyor Hülya’yı, çoğu zaman yaptıklarını kızıyor ama bırakmıyor elini. Sevgi böyle bir şey çünkü hatalarını bilmek yine de yanında durmak. Hülya ne yaptıysa Kerim için yaptı, Kerim de bir zahmet silecek o gözyaşlarını, hatta hiç akıtmayacak. Birlikte atlatacağız kadar insana umut veren, destek olan bir yaklaşım olamaz. Kerim, her şeyi abisine anlatıp yükünün bir kısmını attı, diğer kısmı için de Hülya’nın elinden tuttu.

HÜSEYİN, GÖZLERİNİN ATEŞ ETME ÖZELLİĞİ YOK, UĞRAŞMA!

Hüseyin, elbette haklı, haksız demek saçma olur ama Hüseyin haklılığını bir silah olarak kullanıyor. Hüseyin, haklılığının verdiği yetkiye dayanarak çok ağır konuşuyor, çok fevri davranıyor. Hüseyin bir dur, bir soluklan yahu!

Hülya gözünden düştü, düşmek de denmez buna, yerle bir oldu ama “şeytan” demek biraz ağır olmadı mı Hüseyin? Sen en adaletli olan, en doğrucusunun diye hikayenin, Hülya’yla kuracak empatin yok diye, bu denli esip gürlemen doğru mu? Hülya en baştan her şeyi söyleseydi, bir Kerim’i olmazdı. Evet, dünyanın en iyi ailesine sahip ama Kerim olmayacaksa, Cevher köşkünün de içindeki her bireyin de bir kıymeti kalmazdı. Hülya’yı bir kaşık suda tek seferde boğmaya niyetli Zeynep bile, “Onun gözü Kerim’den başkasını görmez!” dedi. Hülya, nasıl elinin tersiyle itseydi bir aile olma şansını, nasıl hiç çocuğu olmayacak bir kadın, sevdiği adamın çocuğundan vazgeçseydi? Biraz empati Hüseyin, biraz!

HİKAYENİN EN GÜZEL YANI KÜÇÜK HÜLYA’NIN MASUM AMA CESARETLİ AŞKI

Kerim’i peşinden bir an olsun ayrılmayışı, taciz seviyesindeki takipleri, sınır ihlalleri, bir türlü pes etmeyişi onu haylaz küçük bir kızdan, deli aşık bir kadına dönüştürmüş. Bayram Cevher’in anıyı anlatmadan önce masadaki böreği işaret etmesi ve ardından Hülya’nın çocukluğundaki gibi böreği Kerim’in üstüne düşürmesi çok hoş bir detaydı. İnsanlar büyür, insanlar değişir ama aşk hep aynı saflıkta kalır. Hülya’nın gözleri sekiz yaşında nasıl bakıyorsa Kerim, hala aynı mavilikte bakıyor, bir an bile değişmedi tonu, duygusu. Bir adama sekiz yaşından beri aşık olmak ancak deli bir kadının işidir. Hülya yeterince deli, yeterince aşık.

PİJAMALARIMLA GELİRİM PEŞİNDEN, SONUNDA AŞKI BULMUŞ GİBİ

Hüseyin, Bayram Cevher’le konuştu konuşacak derken, küçük Memo annesini kurtarıyor. Kerim de bu haberi Hülya’ya verince ödülü kapıyor. Kerim, Hülya’nın beni pijamalarımla sokağa atacaklar paniğine, ‘ben de gelirim peşinden, pijamalarımla’ diyerek gönüllere taht kuruyor. Bir cümle ancak bu denli naif, bu denli umut olabilir. Git ama Kerim, tut sözünü, söz vermek önemli diyorsun ya söz verdin işte, tut onu... Hüseyin’in söylemesine sevinsek de mevzu patladı, patlayacak şurada bir şey kalmadı. Filiz olmasa Aylin, Aylin olmasa Cem her bir yerden köşeye sıkıştı Hülya. Kerim her şeyi bilse, ne olacaksa olsun derdik ama Kerim’i yıkacak bir olay varsa o da Aylin mevzusunun patlaması.

AŞK ÖFKEYİ İÇİNDE BARINDIRABİLİR Mİ KERİM?

Aylin mevzusu, Hülya’nın bile yaparken pişman olduğu tek konu, en yaralayıcı olanı, en adi olanı. Kerim bunu affetmez, Kerim gibi bir adam asla bu hatayı affetmez… Kerim affetmez ama aşk affeder. Bayram Cevher’in Hülya’nın üzerinden desteğini çekeceği konu da bu olabilir, bebek olayını bir şekilde rayına oturturlar ama Aylin olayı biraz isim lekeleme, biraz kariyer bitirme çokça emek saygısızlığı olduğundan o konudaki tepkilerin daha yoğun olması normal.

CEM BAŞARILI OLDUĞU İŞİ YAPIP ZEYNEP’E KOZ VERDİ, BRAVO SANA CEM!

Bahar bebek için de işler kızışıyor, bu mevzusunun patlamasıyla konu oraya da gelecek belli oldu. Zeynep çektiği videoyu bir güzel Hüseyin’e de izletti, zaten köpürmüş bir Hüseyin vardı elimizde iyice çıldırdı. Hüseyin patlamaya hazır bir bomba artık, bakalım kimin elinde patlayacak? 

NE GÜZEL VURDUN BE MELEK!

Melek Melek olalı bu kadar işe yaramamıştı, tüm bölüm serseri mayın gibi bir oraya bir buraya öfke saçan Hüseyin’in yüzüne inen tokat en sevdiğinden geldi. Çok da güzel oldu. Hülya suçlu evet, Hülya yalancı evet, Hülya sizi kandırdı evet. Şimdi düşün bunları neden yaptı, ne yaşadı, neye maruz kaldı. Düşün Hüseyin düşün, düşünemiyorsan da bırak anlatsın Melek. Gelecek hafta bizi bomba gibi bir bölüm bekliyor. İşler kızışıyor, herkes eteğindeki taşları döküyor. İzleyip göreceğiz neler olacak.

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.