Bölüm sonu dedikodusu: Aşk Laftan Anlamaz 3. bölüm

Aşk Laftan Anlamaz’ın her bölümü bir öncekine göre daha hareketli, daha dolu geçiyor. 2. bölüm zaten hali hazırda çok beğenilmişken, 3. bölüm çok daha iyiydi. Güzel bir ivme yakaladılar, böyle devam edeceğe, gittikçe güzelleşeceğe benziyor. 

AŞK MI GURUR MU?

Hayat’ın köstebek olduğunu düşünen Murat, bölüm sonunda Hayat’ı suçlamıştı. Doruk ile Hayat’ı samimi görmesi, sonrasında Didem ile didişen Hayat'ı görmesi bu düşünceye tuz biber olmuştu ve Hayat’ı dinlemeden yargısız infaz yapmıştı. Bu durumda Hayat öncelikle kendini açıklamaya çalışsa da daha sonra onu dinlemeyen Murat’a karşı o da cephe aldı ve istifa etti. Bölümü bu hareketli sekansla açtık. Tabi ki Hayat’ın istifası, gitmesi o kadar kolay olmadı, seyirci olarak alengirli bir şeyler bekliyorduk yani! Hala herkesin Suna zannettiği Hayat, Murat’ın babası Nejat ile de konuşmak durumunda kaldı. Her yerde atışmaya devam eden çiftimiz, Nejat’ın yanında da atışmalarından tabii ki vazgeçmedi. Ama sonu her halükarda Hayat’ın istifasına gitti. Tabii ki bununla sınırlı kalmadı her şey. Bir yandan kendine atılan iftirayı yediremeyen Hayat, bir yandan da patronunu düşünemeden edemedi. Aşık olmaya başladığının daha tam farkına varamayan Hayat, garip bir ruh haline sahipti. Murat’ın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. İki taraf da hem burunlarının dikine gittiler hem de birbirlerini düşünmeden edemediler. Yirmi7’nin “Sokak Lambası” şarkısı eşliğinde birbirlerini düşünen ikilinin sahneleri oldukça güzeldi.

OLMAZ DENİLENLER OLUR, YAPMAZ DENİLENLER YAPILIR!

Duyan herkesi şaşırtan bir şey gerçekleşti; Murat özür diledi. Bölümün başlarında gayet kendinden emin ve Hayat’a kızgınken daha sonra Doruk’la konuşup önce köstebek olmadığını öğrendi. Daha sonra da Tuval’den Didem’in yaptığı oyunu. Bu durumda da tek yapacağı şeyi yaptı ve özür diledi. Murat için normal bir şey değildi tabi ki bu. İlk olarak kıvransa da hatasını anlayıp Hayat’tan özür dilemesi aralarının yumuşamasına neden oldu. Açıkçasını söylemek gerekirse seyirci olarak biz bu durumdan memnun kaldık, olayın uzamaması ve sünmemesi çok iyi oldu. Bir diğer mevzumuz da Hayat’ın annesinin iş yerine gelmesiydi. Hayat adında birinin şirkette olmadığını öğrenen anne, şaşkınlıklar içinde kalmıştı. Bölüm başında Hayat bir de bununla uğraştı. Yalan yalanı doğurdu, annesi ile girişte durumu kurtarmaya çalışan Hayat, Tuval ile karşılaşınca ona da annesinin aslında annesi değil, yanlarındaki hizmetkâr olduğunu söyledi. Ama iş yerine annesinin gelmesi iyi bir şeye neden oldu. Artık Hayat’ın babası uygun görerek annesini memlekete çağırdı. Zaten sahneleri çok da zevk vermeyen anne karakteri şimdilik gitmiş oldu. Hayat’ın ailesi bir daha nerede devreye girer, yeniden görüşürüz onlarla, bilemiyoruz.

BİR KERE GÜLÜMSE, YETER! 

Abisine göre daha yumuşak başlı görünen Doruk, Hayat ile zaten daha rahat konuşabiliyordu. Bu bölüm de istifasından sonra şirkete uğrayan Hayat’ı gören Doruk önce ona kahve ısmarladı. Morali bozuk olduğundan onu güldürmek için ne uğraşlar verdi. Hayat’ın küçük tebessümlerine neden oldu. Bir de bu buluşmada Hayat, Murat hakkında bilmediği gerçekleri öğrendi. Annesi ölen Murat, annesinin ölümünden kendini sorumlu tutuyor. Annesi, Murat’ı kurtarırken vefat etmiş. Bölüm içinde nedeni tam olarak söylenmese de Murat’ın böyle bir vicdan azabı, üzüntüsü var, bunu öğrenmiş olduk. Bunun dışında daha önce de dediğim gibi bir izleyici olarak Doruk’u bir aşk üçgenindense Hayat’a arkadaş olarak görmeyi tercih ederim. Bu bölümdeki sahneleri de dostane hoş sahnelerdi. Bunun dışında Murat’ın Hayat’tan özür dilediğini öğrenen Doruk, Hayat ile abisini çekiştirdi. Herkes gibi Doruk da bu duruma fazlasıyla şaşırdı. İkiliden güzel arkadaşlık sahneleri çıkar, Doruk her geçen bölüm izlemesi daha tatlı bir karakter oluyor. Gittikçe daha da seveceğiz gibi görünüyor.

KADERİNDEN KAÇAMAZSIN İPEK!

Bir diğer çiftimiz Kerem ve İpek yine bu bölüm de oldukça şirindi. Hayat ve Murat’ın karşılaşmaları ya da bile isteye görüşmeleri her zaman bu ikiliyi de yan yana getirmeye devam edecek diye düşünüyoruz. Hayat istifa ettiğini Suna’ya söylemek için, İpek ile beraber Suna’nın sevgilisiyle olduğu ormana gitti. Murat,Hayat ile görüşmek istediğinde de ona adres olarak ormanı söylediler. Tabii ortak noktada buluşacaklarken ikilinin başına yine gelmeyen kalmadı. İpek’in arabası bozuldu. Bu duruma çare ise Kerem oldu. Murat Hayat’ın yanına giderken ikili baş başa kaldı. Kerem ilk görüşte vurulduğu İpek ile hayatını kurdu, çocukları yaptı, yaşadılar hatta beraber elele öldüler bile. Kerem bu hayalleri bir bir sıralarken İpek oralı değil, Kerem’e deli gözüyle bakıyor şimdilik. İkilinin sahneleri oldukça komik ve eğlenceli. İpek’te ilk kıvılcımlar ne zaman ortaya çıkar diye bekliyoruz.

ATEŞ BACAYI ÇOKTAN SARDI!

Bölüm başında birbirine resti çektikten sonra birbirlerini düşünmekten de geri duramayan Hayat ve Murat, bu duruma kendileri de anlam veremez haldeydi. İkisi de biraz kızgın, fazlaca üzgünlerdi ve birbirlerini düşünüyorlardı. Murat’ın gerçekleri öğrenip Hayat’tan özür dilemesi aralarının düzelmesini sağladı. Murat, Hayat’tan özür diledikten sonra Hayat’ın işe dönüp dönmeyeceğine yine de emin olamadı. Ertesi gün işe gittiğinde Hayat’ı göremediğinde üzüldü, sordu, soruşturdu. Gelmeyeceğini düşündüğü anda karşısında Hayat’ı kahvesiyle gördü. Hayat’a her ne kadar belli etmek istemese de memnuniyeti ortadaydı. Daha tam olarak ikisi de farkına varamasa da ateş çoktan bacayı sarmış gibiydi. Bunu Murat’ın arkadaşı ve şoförü olan Kerem, Murat’ın sürekli Hayat’ı sormasından, Hayat’ın arkadaşı İpek de Hayat’ın normal olmayan hallerinden çoktan anlamış durumda, üzerlerine de gidiyorlar. Hayat ve Murat bu durumu ne zaman anlayıp kabul edecek merakla bekliyoruz.

VAR MISIN BERABER EĞLENMEYE?

Araplar artık Hayat’ın korkulu rüyası olmuş durumda. Yine Araplarla bir toplantı yapılacaktı anlaşma için ve Murat yanında tabi ki Hayat’ı getirdi. Suna’ya ulaşamayan Hayat ilk olarak korkuyla dolsa da sonrasında Arapların toplantıyı iptal ettirmesi rahat bir nefes aldırdı. Her ne kadar Hayat rahat bir nefes alsa da Murat durumdan memnun değildi ve sinirlendi. Bu sinirin fazla olduğunu düşünen Hayat da bunu patronuna söylemekten tabi ki çekinmedi. Bu seferki toplantı yatta iken ve Murat’ın gününün yarısı ölmüşken sinirlenmemek için ne yapabilirdi ki? Hayat’ın birçok cevabı vardı buna! Eğlenceli birçok aktivite saydı. Tabi bunları saydıktan sonra patronuna meydan okumaktan da çekinmedi, Murat da altta kalmadı. Günün sonunda en çok pes edenin sorulan her soruya cevap vereceği iddia böylece başlamış oldu.

ADI LAZIM DEĞİL;BAŞ HARFİ BEN!

İkisi de istediklerini söyleyerek iddiaya tutuştular. İlk iddiaları denizde yüzmekti ve yüzme bilmeyen Hayat, raundu baştan kaybetti. Daha sonra midye yeme, taş sektirme, yemek yapma ve son olarak tavla oynama üzerine iddiaya tutuştular. Kenan Doğulu’nun Baş Harfi Ben şarkısı eşliğinde Hayat ve Murat’ın hem eğlenceli hem yer yer romantik sahnelerini izledik. İddialarının yanında birlikte boya ile de oynayan ikili gittikçe birbirine daha da yakınlaşmaya başladı. Birbirlerine duydukları ilginin hala tam farkına varamamışken, yakın sahneleri de izleyiciye oldukça zevk verir durumdaydı. Hayat ve Murat gittikçe izlemesi daha da zevkli bir çift oluyor. 3.bölüm; birlikte sahneleri daha da arttığı için güzel bir bölümdü.

GERÇEKLER ORTAYA MI ÇIKIYOR?

Öncelikle Hayat yüzünden Murat’tan azar işiten Didem, Tuval’in de yönlendirmesiyle Hayat’ın evine gitti özür dilemek için. Hayat onlar için Suna olduğundan tabi ki Suna’ların evine gitmiş oldu. Kapıyı çaldığında gerçek Suna ile karşılaşan Didem , ona Suna Pektaş’ı sorup “buyrun benim” cevabı alınca şaşırdı. Bu durum bir şekilde kurtarılır gibi geliyor bana. Gerçek Suna, Hayat ile alakalı bir durum olduğunu anlar anlamaz bir şekilde kurtarmaya çalışır durumu.

Ancak tek “gerçekler ortaya mı çıkıyor?” dediğimiz durum bu değil. Hayat ve Murat’ın girdikleri iddia sonucunda kaybeden diğerinin sorduğu sorulara doğru cevaplar vereceklerdi. Midye yeme ve taş sektirme konusunda çok başarılı olan Hayat,yemek yapma, tavla ve denizde yüzme konularında iyi olmadığından Murat’a karşı 3-2 yenildi. Bu durumda Murat’ın sorduğu bütün sorulara cevap vermek zorundaydı. Murat’ın ilk sorduğu soru ise “Bu zamana kadar söylediğin en büyük yalan neydi?” oldu. Bölüm sonunda Hayat’ın “Ben senin düşündüğün kişi değilim Murat!” itirafını duyduk. Hayat gerçekten söyler mi? Yalanın hemen ortaya çıkması olası gibi durmuyor. Diğer bir yandan işe bir yalanla girmesinin nedeni ailesinin baskısı olan Hayat, annesi de gittikten sonra yalanı sürdürmek için bir nedeni olmadığından belki gerçekleri söyleyebilir. Bunun cevabını gelecek bölümde bulacağız. Merakla bekliyoruz.

noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.